BAŞARININ ANAHTARI

YAŞAR EYİCE *- MODERN DİLENCİLER Dikkatli okuyucularım farkındadırlar. Belediyeleri ve özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i randevu alarak ziyaret edenler, önce ‘yağcılık’ yaparlar, ‘Senin gibisini görmedik!’ gibi büyüleyici laflar ederler ve sonra ağızlarındaki baklayı çıkarırlar; ‘Bize destek verirseniz!’ diye… Başkanlar bunlara alışık oldukları için yanıt hazırdır: ‘İmkanlar dahilinde, desteğimiz sürecek!’ İmkânlar nedense bir türlü ziyaretçilerin isteği gibi olmaz… Aslında ben de buna, bir nevi modern dilenciliğe kesinlikle karşıyım… Kardeşim, imkânı kendin yaratacaksın… Ama böyle değil… Geçenlerde, seyyarlardan iki üç örnek vererek, marketlerden daha pahalıya satış yaptıklarını anlatmıştım. Ama haklı isteklerini de görmezden edemeyiz. Bu hafta içinde 2022 yılı bütçesi tartışmaya açılıyor. Tabii ki muhalefetin söyleyecekleri ve bunlara verilecek yanıtlar çok önemli. Spor muhabirliği ve yazarlığı döneminde biz önce ‘Spora ne kadar bütçe ayrıldı’ diye bakardık. Hiçbir zaman da dilediğimiz, düşündüğümüz rakamı bir yana bırakın, yanına bile yaklaşılmadığını gördük. Geçen yıl İzmir- Ankara hızlı tren yolu ile İzmir’e ayrılan payların ne kadar az olduğunu öğrenince şaşırmıştık. Nedense öğrenmeye meyilli değiliz… Duymak, şehir efsanelerine inanmak daha kolay oluyor… Okumak yok! Ama bir grup adına takipçiler var… *- TEK KURUŞ Örneğin İzmir Seyyar ve Sanatkârlar Meclis Başkanı Evren Laçin ‘1,7 trilyonluk bütçede, sokak emekçileri, tek kuruş destek alamıyorsa 6,5 milyon çalışanın yüzüne nasıl bakacaklar?’ diye soruyor. Şunu da anımsatıyor Evren Laçin; ‘Geçen yıl, pandemi sürecinde, İzmir Büyükşehir Belediye’si haricinde, devletten tek kuruş destek almadık!’ Yine söylediğine göre, ‘Bu yılki bütçeden kendilerine yönelik bir desteğin olup olmadığını görmeyi dört gözle beklediklerini’ anlatıyor… Bakalım istekleri olacak mı? İzmir Seyyar ve Sanatkârlar Meclis Başkanı Evren Laçin, ‘Ülke ekonomisine sunulan maddi katkının yanında, ürünleri en ucuz şekilde, vatandaşa ulaştırarak, enflasyona karşı vatandaşı koruyan’ olarak anlatan bu dayanışmacı grup içindeki, çürükleri ve bol kazanç için özellikle evlerinden çıkamayanları bir noktada aldatan, üç beş kuruşlarını da dolandıranlara karşı da tedbir alıp, yetkililere duyurmalarını öneriyorum. Önce sağlık ve güven ile ‘ahilik’ düşüncesinin de seyyarlarda hâkim olmasını sağladığı an, güzellik tüm ülkeye yayılır… Artık adamına göre, mahalleye göre fiyat politikasını da geride bırakmak lazım… İnsanlarımız alışverişlerini ‘aldatılmaktan uzak’ bir düşünce ile yapmalı.. Bu seyyar için de yerleşik düzen için de geçerli… Denetleme ile halkın ekmeği ile oynayanların, ekmeği ile oynamak görev olmalıdır… *- MİNİ MİNİDEN SONRA Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun faiz oranlarını 200 baz puan indirmesi ve döviz kurlarında yaşanan sıçrama, girdileri büyük oranda ithalata bağlı olan sektörleri endişeli bir bekleyişe soktu. Uzmanlar; son bir ayda Dolar ve Euro kurlarında yaşanan yüzde 10’un üzerindeki artışın, imalat sektöründe faaliyet gösteren Kobi ölçeğindeki şirketlerin fiyatlama yapmasını imkânsız hale getirdiğine dikkat çekiyor. Kafe, restoran ve eğlence mekânlarının bir buçuk yıla yakın kapalı kalması ile gölgelendirme sektörünün pandeminin en yıkıcı etki yarattığı sektörlerin başında geldiğini hatırlatan uzmanlar, sektörde işlerin açılmaya başlaması ile birlikte döviz kurlarından kaynaklanan sıkıntının yaşanmaya başladığını söylüyor. İşletmelerin yaşadığı kısırdöngünün, Üretici Fiyat Endeksi’ne (ÜFE) yansıyan enflasyon rakamında çok net şekilde görüldüğünü belirtenlerin değerlendirmesi şöyle: ‘Eylül 2021 ayı itibarıyla Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık bazda yüzde 1,25, Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 1,55 artış göstermişti. Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 19,58, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 43,96 oldu. Bu verinin, ekonomi yönetimimizin hassasiyetle izlemesi gereken bir veri olduğunu düşünüyoruz. Adeta şifre niteliğindeki bu iki buçuk katlık artış, yaşayan ekonominin aktörleri olan şirketlere sadece iki seçenek sunuyor. Ya ürünlerinin fiyatlarına zam yapacaklar ya da finansal yapılarını daha da bozacaklar. İşletmelerin, yaşadıkları enflasyonu fiyatlarına yansıtmaları demek, yeni bir enflasyon dalgası ve yeniden artırılmak zorunda bırakılan faiz oranları anlamına geliyor.’ 2021 yılı başında 7 TL’nin altına kadar inen Dolar kurunun 9,70 TL sınırına dayandığını anımsatanlar, on ayda dövizde yaşanan 3 TL’lik artışın, ihracat ve üretimin büyük oranda dövize bağlı olması nedeniyle maliyet enflasyonu olarak işletmelere büyük yük bindirdiğini kaydediyor. Bu arada bazı siyasilerin doğalgaz ve elektrik zamlarını ‘mini mini’ diye yorumladıklarını da hatırlatmak istiyorum. *- AKLINIZDA OLSUN Ben de ‘moral olması’ dileğiyle, ‘Hayatta nasıl başarılı olunur?’ sorusunun yanıtını, ‘doğru sözcüklerle’ vermeye çalışayım: Yumuşak- Konuş, Makul- Ye, Derin- Nefes Al, Yeterince- Uyu, Şık- Giyin, Korkusuz- Hareket et, Sabırla- Çalış, Farklı- Düşün, Hoşgörülü – Davran, Dürüst- Kazan, Düzenli- Biriktir, Akıllı- Harca! Ve, Birini değiştirmek için, hayatını feda etme; ömrün yetmez, Birilerinin onayı için, hayatını feda etme; kuş olup uçsan, ‘Yürümesini beceremiyordu!’ derler, Seni anlamaları için, hayatını feda etme; kendini anla ve amacınla ilerle, Sevgine karşı nankörlük edene, hayatını feda etme; asla sevginin değerini bilmeyecek! Başarının anahtarı; Sürekliliktir!.. *-