HÜRRİYETİN TEK DÜŞMANI

YAŞAR EYİCE *- BUCA SELE TESLİM OLMAYACAK İZSU Genel Müdürlüğünce ‘yağmur suyu ayrıştırma projesi’ Buca’da devam ediyor. Projenin 15 kilometrelik yağmur suyu hattı yapımını içeren birinci etabıyla birlikte aşırı yağışlarda taşan Kozağaç Deresi’nin de yatağının genişletildiğini belirten Başkan Tunç Soyer, “İzmir’in dört bir yanında çağdaş bir altyapı oluşturmak için seferberlik halinde çalışıyoruz. Bu dönem kent tarihinin en fazla yağmur suyu kanalı imalatı yapılan dönemi olarak tarihe geçecek” dedi. 45,5 milyon liraya mal olacak birinci etap proje sayesinde Akıncılar, Fırat, Kozağaç, Vali Rahmi Bey, Yenigün, Menderes, Dumlupınar, Çamlıkule, Adatepe, Kuruçeşme mahallelerinde 15 kilometrelik kanal imalatı ile aşırı yağışların neden olduğu baskınlar sona erecek. Ekip sayını 3 katına çıkararak imalatları da hızlandırdı. Aşırı yağışlarda taşarak yaşamı olumsuz etkileyen Kozağaç deresinin yatağı da bu çalışmalar kapsamında genişletiliyor. *- DİĞER ÇALIŞMALAR İZSU Genel Müdürlüğü Bornova Kazımdirik, Adalet, Manavkuyu, Mansuroğlu, Ergene ve Erzene Mahallelerinde 30 kilometre, Konak Gültepe, Murat, Atamer, Millet, Huzur, Anadolu, Zeybek, Çınartepe, Saygı, Mehmet Akif, Ferahlı, Boğaziçi, Yavuz Selim, 26 Ağustos, Ulubatlı mahallelerinde 17 kilometre olmak üzere toplamda 62 kilometre uzunluğunda yağmursuyu hattı imalatlarının yapımını sürdürüyor. İhale süreçlerinin tamamlanmasıyla birlikte bu yılın sonuna kadar 273 km yağmursuyu imalatına başlanmış olacak. *- İzmir Sıcak Haber Genel Yayın Yönetmeni Burak Cilasun’un haberine göre; İzmir'in köklü ailelerinden birkaçı bir araya gelerek, kentte kazandıklarını bölgenin ve ülkenin geleceği olan yeni nesillere aktarmak için örnek bir projeye imza atıyor. Girişim grubu, Ege'ye bir bilim kampı kazandırmak adına kolları sıvadı. Projeyi bir bilim ve pozitif düşünce yaşam merkezi olarak tanımlayan Girişimci Sinan Can, "12 ay boyunca faliyet gösterecek bir popüler bilim merkezi, bilim müzesi, açık ve kapalı olmak üzere konferans salonları ile yeni fikir ve teknolojiler için çalışma alanları kurmak istiyoruz. Bu kapsamda oluşacak bilim kampı için önceliğimiz İzmir olmakla birlikte Muğla da alternatif konumda. Bu kampın kent merkezlerinden çok kıyı bandındaki turistik merkezlerden birinde kurulması proje için önem taşıyor." dedi. *- ‘YILDA 120 BİLİM İNSANI GELECEK’ Çok sayıda bilim insanının gençlerle ve katılımcılarla buluşağını söyleyen Can, "Her 45 günde bir gibi düşünerek yılda en az 9 organizasyonun gerçekleşmesi gerektiği fikrindeyiz. Bilim kampı ifadesinin hakkını vermek adına yılda 120 bilim insanını 2500 ila 3000 katılımcıyla buluşturmayı hedefliyoruz. Böyle bir atmosferde yatırımcılar ve ortaya fikir ve çalışma koyan gençlerin de buluşması için bir zemin yaratılmış olunacak." ifadesini kullandı. Projenin sosyal sorumluluk projesi olduğunun altını çizen Can, "Bizim bu iş için fikri ve manevi destek dışında bir beklentimiz yok. Etkinliklere katılımların ücretlerini de kampın sabit giderleri ve davet edilecek bilim insanlarının masrafları için harcayacağız." dedi. *- *- TEK DÜŞMAN Metin Kazan şöyle diyor: ‘Ders kitapları haricinde, gerçekten felsefe ile hayatı okumuş insanları, yarı okumuş, makamla veya parayla kandırılmış ya da cahil kalmış insanların elinden kurtarmalıyız. Ama nasıl? Ali Fuat Başgil'e göre Hürriyetin tek düşmanı vardır o da taassuptur/ bağnazlıktır: “Taassup, bir kimsenin kendi inancından ve kendince hakikat kabul ettiği görüş ve kanaatten başka olan inanç, görüş ve kanaatlere ve bunları taşıyanlara karşı düşmanlık beslemesi ve onları boğup susturmaya kalkışmasıdır. Taassubun kaynağı, cahilliktir. Okuma yazma bilmeyen anlamında değil, az okuyup yarı cahil ve sığ bilgin olan, çok kere öyle bir ahmak cahilidir ki, bilmediğini de bilmez, ne dediğinin ve ne yaptığının farkında olmaz, çiğnediği hakikatleri ve tekmelediği hayratı görmez. Hülâsa, hak, hakikat ve hürriyet için yarı cahil ve sahte bilgin, kara cahilden daha zalim ve daha tehlikelidir. Hakkıyla bilen ve samimi düşünen bir insan taassuba düşmez, bilir ki beşeri hakikatler, hep izafi kıymet taşıyan şeylerdir. Düşününüz ki, dün hak olan, bugün batıldır. Bugün batıl olan da, mümkündür ki yarın hak ola…” *- MUHTARI DA SOYDULAR Karşıyaka Alaybey’den Muhtar Servin Akkuş’tan da söz etmeden geçemeyeceğim… 24 Temmuz Cumartesi günü dün öğleden sonra Karşıyaka’da binerce kişinin bulunduğu noktada başına geleni şöyle anlattı. Şimdi de sözü Servin Akkuş’a veriyorum: ‘Cep telefonum bir anlık boşluğumdan yararlanan kişi tarafından çalınmıştır… Arkadaşlar olay Karşıyaka Çarşı girişindeki Atm'den işlem yaparken gerçekleşti… Ben bu kadar seri ve şuursuz hırsızla karşılaşmanın şokunda iken çarşıda hep karşılaştığım tanıdık KSK liler bu olayların çoğaldığını ve özellikle Banka Atm'lerının önünde kişileri takip ettiklerini bir anlık boşlukla para ve ya cep telefonlarının çalındığını belirttiler… Karakola başvurduğumda da her gün 10 -15 vaka olduğunu, çalınan cep telefonu veya paranın bulunması konusunda olumlu bir şey gelişmesinin zor olduğunu belirttiler. Bu konu daha da vahim! En azından sivil polisin güvenlik açısından dönüşümlü olarak bazı kritik noktalarda dolaşması bu tür olayların azamî olarak azalacağıdır… Güvenlik olarak sivil polis konusunu rica etsem de de takdiri polis arkadaşlara bırakıyorum…’