ASKERE GİDEN BOŞ GİTMİYOR

YAŞAR EYİCE *- BALÇOVA’DA ANADOLU GELENEĞİ Balçova Belediyesi, 2008 yılından bu yana 3 bin gencini askere gönderdi. Askere giden her Mehmetçiğe Balçova Belediyesi tarafından asker çantası verildi. Balçova Belediyesi’nin yıllar önce başlattığı asker çantası uygulaması ilçede artık bir gelenek haline geldi. 14 yıldır Askerlik celbini alan her genç, Balçova Belediye Başkanı tarafından askere uğurlanıyor ve kendisine askerlik ocağında ihtiyacı olan bir çanta hediye ediliyor. Balçova Belediyesi’nin büyük bir özenle hazırladığı asker çantasında iç çamaşırından yün çamaşıra; kremden tıraş takımına, tıraş kolonyası ve yedek jilet setinden pudraya, mantar ilacından tırnak makasına, taraktan çoraba, eşofman takımından terliğe, şampuandan çengelli iğneye, para çantasından mini iğne-iplik setine kadar bir askerin ihtiyaç duyacağı her şey bulunuyor. Vatani Görevini yapmak için Ankara’ya gidecek olan Serdar Akça’ya çantasını veren Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya “Vatan görevi için birliğine gidecek her gencimizi uğurlamak bizlere de farklı bir manevi duygu yaşatıyor. Bugün uğurladığımız Serdar kardeşimiz 14 yılda Balçova’dan askere gönderdiğimiz 3 bininci Mehmetçiğimiz. Eskiden Anadolu’daki köylerden askere giden her gence karınca kararınca destek olunurdu. Biz her zaman onların yanında olduğumuzu bilmeleri ve az da olsa bütçelerine katkı koymak için bu geleneği devam ettiriyoruz. Tek dileğimiz askerlerimizin sağlıkla vatani görevlerini yapıp geri dönmeleri” diye konuştu. *- TEK DÜŞMAN Metin Kazan şöyle diyor: ‘Ders kitapları haricinde, gerçekten felsefe ile hayatı okumuş insanları, yarı okumuş, makamla veya parayla kandırılmış ya da cahil kalmış insanların elinden kurtarmalıyız. Ama nasıl? Ali Fuat Başgil'e göre Hürriyetin tek düşmanı vardır o da taassuptur/ bağnazlıktır: “Taassup, bir kimsenin kendi inancından ve kendince hakikat kabul ettiği görüş ve kanaatten başka olan inanç, görüş ve kanaatlere ve bunları taşıyanlara karşı düşmanlık beslemesi ve onları boğup susturmaya kalkışmasıdır. Taassubun kaynağı, cahilliktir. Okuma yazma bilmeyen anlamında değil, az okuyup yarı cahil ve sığ bilgin olan, çok kere öyle bir ahmak cahilidir ki, bilmediğini de bilmez, ne dediğinin ve ne yaptığının farkında olmaz, çiğnediği hakikatleri ve tekmelediği hayratı görmez. Hülâsa, hak, hakikat ve hürriyet için yarı cahil ve sahte bilgin, kara cahilden daha zalim ve daha tehlikelidir. Hakkıyla bilen ve samimi düşünen bir insan taassuba düşmez, bilir ki beşeri hakikatler, hep izafi kıymet taşıyan şeylerdir. Düşününüz ki, dün hak olan, bugün batıldır. Bugün batıl olan da, mümkündür ki yarın hak ola…” *- MUHTARI DA SOYDULAR Karşıyaka Alaybey’den Muhtar Servin Akkuş’tan da söz etmeden geçemeyeceğim… 24 Temmuz Cumartesi günü dün öğleden sonra Karşıyaka’da binerce kişinin bulunduğu noktada başına geleni şöyle anlattı. Şimdi de sözü Servin Akkuş’a veriyorum: ‘Cep telefonum bir anlık boşluğumdan yararlanan kişi tarafından çalınmıştır… Arkadaşlar olay Karşıyaka Çarşı girişindeki Atm'den işlem yaparken gerçekleşti… Ben bu kadar seri ve şuursuz hırsızla karşılaşmanın şokunda iken çarşıda hep karşılaştığım tanıdık KSK liler bu olayların çoğaldığını ve özellikle Banka Atm'lerının önünde kişileri takip ettiklerini bir anlık boşlukla para ve ya cep telefonlarının çalındığını belirttiler… Karakola başvurduğumda da her gün 10 -15 vaka olduğunu, çalınan cep telefonu veya paranın bulunması konusunda olumlu bir şey gelişmesinin zor olduğunu belirttiler. Bu konu daha da vahim! En azından sivil polisin güvenlik açısından dönüşümlü olarak bazı kritik noktalarda dolaşması bu tür olayların azamî olarak azalacağıdır… Güvenlik olarak sivil polis konusunu rica etsem de de takdiri polis arkadaşlara bırakıyorum…’ *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR