ARADAKİ BÜYÜK FARK

YAŞAR EYİCE *- ‘BİZİM KIZ BİZDEN KAÇAR!’ Konum ‘aşı’ idi… Bizden ve dünyadan örnekler verecektim. Ama Bergamalı önceki Sağlık Bakanlarımızdan Rıfat Serdaroğlu’nun paylaşımını okuyunca, ‘Benim gibilerin aklından geçeni yazmış!’ diye, alıntı yaparak paylaşmak istedim. Söylediği şu: ‘İki Kadın! İkisi de Türk ve Müslüman! Biri Eda Erdem. Türk Kadın Voleybol Milli Takım Kaptanı! Diğeri Ravza Kavakçı. 25-26-27’nci Dönem AKP Milletvekili! Biri inancı gereği tesettürlü ve İslam geleneklerine göre yaşadığını söylüyor. Diğeri başı açık çağdaş bir Türk Kadını, inancını kendi içinde yaşıyor. Biri, ileri sürüldüğüne göre, her geldiği yere ya torpille ya da İslam Dinini istismar ederek gelmiş. Diğeri, dünyanın bildiği gibi, kendi gücü, azmi ve çalışmasıyla ülkesinin Milli Takım Kaptanı olmuş. Biri, devletten sürekli para almış, hizmeti ne olmuş, pek bilen yok! Diğeri, devletten kuruş almamış, kendi başarısıyla ülkesine çok hizmet etmiş. Biri, hak etmediği 155 bin dolar ve 59 bin lirayı alarak, kul hakkı yemiş. Diğeri, alnının terini akıtarak, emeğinin karşılığını helal olarak almış. Biri, kendisinden başka kimseye faydası dokunmamış, ülkesine bir hayrı olup olmadığını sadece kendi biliyor. Diğeri, hem gençlere güzel örnek olmuş, hem de ülkesinin tanıtımına büyük katkı vermiş. Biri aynı zamanda ABD vatandaşı olmuş ve ABD çıkarını koruyacağına ant etmiş. Diğeri, Atasının kızı! Türk Milletinin sorumlu bir bireyi olmaktan gurur duyuyor. Türk Milletinin büyük çoğunluğu, Eda Erdem ve arkadaşlarını, ülkemizi Olimpiyat Oyunlarında başarıyla temsil eden Kadın Voleybol Milli Takımımızı bağrına bastı ve onlarla gurur duydu! Fakat bir kısım insanlar ise Milli Takım Kaptanımız Eda Erdem'e hakaret ediyor. Parmağını kırmakla tehdit ediyor, dünyanın kabul ettiği spor kıyafeti yüzünden acımasızca eleştiriyor! Bu haksız, insafsız, ahlaksızca suçlamaları hakaretleri yapanlar kimler? İhvancı, sözüm ona Müslüman olduklarını iddia eden alçak yobazlar! Peki bu yobaz takımı, milletin hakkına el koyan, haram yiyen Ravza Kavakçı için bugüne kadar tek eleştiride bulundular mı? ‘Kızım, sen torpille İstanbul Belediyesine girdin, bir hafta sonra da Amerika'ya gönderildin. Belediyenin parasını nasıl yedin? Hiç utanmadın mı? Allah’tan korkmadın mı?’ dediler mi? Demediler! Ağızlarını bile açmadılar! ‘Neden?’ diye merak etmediniz mi? Ravza Kavakçı’ya laf söylememelerinin sebebi, avantacı kızımızın ‘Sıkmabaşlı’ olmasıdır… Onlara göre, kızımız haram yiyebilir, başkasının hakkına tecavüz edebilir çünkü o ‘bizdendir!’ Anadolu’da, hem tesettüre girmiş, hem en yakınlarından bile kaçan, fakat kırıştırmaktan da geri durmayan kızlar için şu söz kullanılır; ‘Bizim kız bizden kaçar, başını örter kıçını açar!’ Ravza Kavakçı; İster başını ört ister bir yerini aç! Hiç fark etmez. Sen dürüst değilsin. Kul hakkı yemişsin. Eda Erdem Kaptanımızın bir damla teri, senden de, devletin sırtına yamanmış sülalenden de çok daha kıymetlidir. *- HAYDİ BAKALIM Sana gelince ‘Parmak Kırıcı!’ Sözünü tut. Tek başına Eda Kaptan’ın karşısına çık, yapabiliyorsan parmağını kır! Ama dikkat et, Eda Kaptan senin gibi solucanı, yere çakmasın…’ Bu arada ben de küçük bir anımsatma yapayım: Sakın ha, Polonyalıyı döve döve pes ettiren, o boksör kızımız var ya, onun önüne de yanlışlıkla çıkma… Vallahi pul gibi yere yapıştırır… Benden söylemesi… *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR