YILAN HİKAYESİNE DÖNDÜ

YAŞAR EYİCE *- SONUNDA İNANACAĞIZ! Bazıları Nasredddin Hoca’nın dediği gibi, eski ayları kırkıp kırkıp yıldız yapıyorlar. Aynı haberi günlerce aylarca önümüze tekrar tekrar pişirerek getiriyorlar. Ben bildim bileli duyarım… Aslında haberin aslını önceki Foto Muhabirlerinden Timuçin Tulis’den alıyorduk. Ne zaman Buca’nın Şirinyer’inde cadde üzerindeki ünlü ‘Kapalı Cezaevi’nde (Buca Kapalı - Açık Ceza ve İnfaz Kurumu) bir olay meydana gelse, hemen karşısındaki apartmanda oturan Timuçin Tulis ya de yine meslektaşı Hatice Tulis’ten alır, öğrenirdik. Bir bakıyorsunuz, ‘isyan çıkmış!’ Bir bakıyorsunuz, ‘yangın çıkmış!’ Hiç unutmuyorum: Bir keresinde silahlar patlamış, neredeyse iki kilometre uzaklıktaki bir kız çocuğu vurularak ölmüştü… Tabii ki kimin silahından, tüfeğinden ya da çıkan kurşun ile can verdiği belirlenememişti. Şimdi de haberi AK Partili Kalfaoğlu duyurdu: Buca Cezaevi kaldırılıyor! Anladık be kardeşim; Kaldırın da ondan sonra konuşun… Söylediğinize göre ‘seçim meçim yok!’ o zaman bu tekrarlama neden? Kalfaoğlu kim? Bakan mı? Bakan yardımcısı mı? Vali falan mı? Yok canım; Habere göre, Buca Ceza ve İnfaz Kurumu’nun taşınması ile ilgili süreçte sona gelindi. Konuyla ilgili olarak Ankara’da temaslarda bulunan AKPi Buca İlçe Başkanı Av. Hakan Kalfaoğlu, Buca Belediyesi’nin de görüşlerinin alınıp sürece dâhil edildiğini hatırlatarak, nihai aşamada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda imar planlarının yapılarak, gerçekleştirilmesi noktasında mutabakat sağladıklarını açıklamış… Neyse bizi aydınlattığı, Arabın yalellisini dönen olayı hatırlattığı için kendisine teşekkür edelim… Haberin bir eksik tarafı var, o da ‘Yerine Millet Bahçesi’ kurulacağı… Bergama’da stadyumun yerine yapılacağı açıklanan ama şu anda mahkemelik olan yer gibi… Temennimiz artık bu son açıklama olur ve halkın yıllardır istediği gibi kentin girişinde ve içinde kalan bu cezaevi kaldırılmalı, yerini çocuk bahçeleri ve halkın dinlenme alanları yapılmalıdır. *- Çok hızlılar, maşallah! İzmir’in elektrik daha doğrusu enerji dağıtımını Gediz Elektrik yapıyor. Sokak aydınlatmasından da sorumlular. Hatta bildiğim ve hatırladığım kadarıyla konu ile ilgili kazandıkları ihale şartlarında konuyla ilgili madde de var. Yine bildiğim kadarıyla bakanlık konuyu denetlemekle görevli… Yani İzmir valiliğine bağlı birimler var… Var ama çalışmaları ya da kadroları ne âlemde? Bunu bilemiyorum! Görev ihmali var mı? Bunu da bilmiyorum… Ama vatandaşı aldattıklarını biliyorum… Nasıl mı? Baştan anlatayım: Urla Atatürk Mahallesi’nde Ali Rıza Mete Urla Yelken Gençlik ve Spor Klubü karşısında oldukça uzun ana cadde görevinde ama bir o kadar da bakımsız bir yol var. Tüm ara sokaklar buna bağlı… Bu yolun yaklaşık 900 metre iç kısmında, 2180 sokak ile 2181 sokak arasında, TEDAŞ’ın efsane Bölge Müdürü Cengiz Ündeyoğlu zamanında dikilmiş sokak aydınlatma direklerinden biri var. Nedense sık arıza yapıyor ve semt sakinleri de ‘Yetkililerle uğraşacağımıza karanlıkta kalır, durumu idare ederiz!’ diyorlar… Ben dayanamadım ve bir hafta önce Gediz Elektrik’in 186 numaralı telefonunu aradım… Bilgisayardan ve telefondan adresinizi belirleyip sorunu ve dileği dinliyorlar. Tabii ki tüm konuşmalar kayıt altına alınıyor… Sonuçta ‘Sizi arayacaklar!’ deniliyor… Doğru, bir gün sonra sizi arayıp, ‘Sorun çözüldü mü?’ diye soruyorlar… Cevabı tahmin etmişsinizdir? ‘Hayır!’ Daha sonra günler geçiyor; Yine ‘Ne oldu?’ diyorlar… Tabii ki sonuç belli! ‘Yok…Hayır!’ Ama kayıtlara göre gece yarısı hatta sabaha karşı ampul değiştirilmiş yani ‘ışıklandırma tamam’ görülüyor… Bu arada telefonunuza göz atıyorsunuz; ‘Değerli Tüketicimiz, talebiniz incelenerek sonuçlanmıştır!’ mesajını okuyorsunuz… Ne güzel değil mi? Ayrıca bilgilendiriyorlar… Ama kazın ayağı böyle mi? Akşam oluyor, merakla ve günler sonrasının heyecanı ile gözünüzü direkteki armatüre dikiyorsunuz… Sonuç mu? Hayal kırıklığı… Bu kez sinirle telefona sarılıyorsunuz? ‘Vatandaşla dalga mı geçiyorsunuz?’ diyeceksiniz… Bırakın sokak aydınlatılmasını, kayıp kaçak parasını bile ödüyorsunuz… Bu arada dakikalarca beklerken, İzmir’in birçok ilçesinde de elektrik kesintileri olduğunu öğreniyorsunuz… Aklınıza 14 Haziran Pazartesi günü Gediz Elektrik’in geçtiği şu notu anımsıyorsunuz? ‘İzmir, Urla bölgesinden kesinti ihbarları gelmeye başlamış olup ekiplerimiz kontrol etmektedir!’ Herhalde bu durumda olanlara şöyle demek lazım; ‘Yandı keten helva!’ Benim varsa devletin bu özel şirketi ve şirketleri denetim mekanizması ya da görevli kişileri, sokak sokak gezmelerine gerek yok, ‘çağrı merkez konuşmalarını dinlesinler yeter… Önceki yıllarda genel müdürler bile arar, sorunu dinler, özür dileyerek gerekeni yaparlardı… Şimdi ne durumdalar bunu da bilmiyorum… Urla’da Kayyum var.. Birincisi görevden alındı… Şimdi ikincisi var… Çalışmalar konusunda da söyleyeceklerim var… Belki de bunun için üçüncüsünü bekleyeceğiz… *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR