EN İYİSİ BİKAZ DA OLSA GÜLEBİLMEK!
YAŞAR EYİCE
*- Fıkra ve
anımsattığı
Herkes "taksici fıkrası" diye bilir ve
öyle anlatır ama bu bir Yunan tiyatro oyunundan alınmış hikâyedir.
Bugün hepimizin gitmesini istediğimiz 2020’yi
gönderiyoruz.
Hemen herkes görüşlerini belirtti.
Sonuçta hiçbirimiz gülecek halde değiliz.
Ben de Gazeteci Mehmet Özdoğru’dan bir alıntı
yaptım, biraz da olsa gülümseyebilmemiz ve yeni yıla o şekilde girebilmemiz
için.
*- KARA MİZAH GİBİ
Yorgo iş adamıdır ve sık sık iş seyahatlerine
çıkmaktadır. Karısı Helen kocasını zengin bir holding sahibi ile aldatan ve 1
erkek çocuğu olan eştir.
Yorgo bir gün planlanan iş seyahatinden daha erken
bir zamanda evine döner ve Helen’i holdig sahibi bir erkekle kendi yatağında
uygunsuz bir durumda yakalar.
Hemen silahına davranır ve şöyle der;
- Ahh Heleni bunu bana nasıl yaparsın? Ben şimdi
sizi öldürmez miyim?
Heleni hemen üzerlerindeki nevresime sarılarak
ayağa kalkar ve der ki:
- ‘Yorgo dur. Ateş etme ne olur. Önce beni bir
dinle sonra istersen ikimizi de birden vur.
Helen nevresime sarılıp ayağa kalkınca, holding
sahibi çırılçıplak bir şekilde korku dolu gözlerle olacakları izlemeye başlar.
Helen başlar anlatmaya…
- Yorgo hatırlıyor musun?
Geçen yıl şirketin batmak üzereyken bir gizli
yatırımcı hisse senetlerini satın alıp seni iflastan kurtarmıştı. Sende hep
sorardın ‘Kim bu melek gibi insan?’ diye..
- Kimmiş Helen?
- İşte bu yatakta yatan adam!
- Yorgo, geçen yıl oğlumuz Niko Harvard
üniversitesini kazandığında ona karşılıksız burs vererek üniversiteye kabul
edilmesini sağlayan ve bizim kim olduğunu bilmediğimiz biri vardı ya…
- Kimmiş o Helen?
- İşte bu yatakta yatan adam!
- Yorgo, son 1 yıldır evimizin tüm market,
elektrik, su, doğalgaz faturalarını kimliğini gizleyen bir hayırsever ödüyordu
ve bizde ona dualar ediyorduk ya…"
Yorgo titrek bir ses tonu ve heyecanla sorar
- Yoksa o kişide mi bu yatakta yatan adamdır
Helen?
- Evet Yorgo, bu yatakta yatan adamdır.
Yorgo, namlusunu yatağında çırılçıplak yatan
Holding sahibine çevirdiği tabancasını usulca beline sokar ve Helen’e dönerek
der ki;
-Tanrı seni kahretsin Helen. Adamın üstünden
nevresimi neden aldın. Adam üşütüp hasta olacak. Çabuk ört üstünü!..’
Hikaye bu!
*- İyi yıllar!
Mehmet Özdoğru şöyle devam ediyor:
Televizyon reklamlarında Cengiz Holding’i ve inanılmaz
(!) hizmetlerini görünce hikayeyi sizlerle paylaşmak istedim.
Kim ne anlam çıkarır bilemem.
Benim gördüğüm reklamların etkisinde kalarak “Ört
üstünü üşümesin” diyenlerin oldukça fazla olduğu...
Ne diyelim ki?
Bizde Cengiz'ler bitmez, Yorgo'lar tükenmez!
İyi yıllar!...
*-
Yorumlar
Yorum Gönder