BİNLERCE LİRALIK AYAKKABI
YAŞAR EYİCE
*- Bir dünya devrimi cumhuriyet
28 Ekim 1923 günü, ebedi önderimiz Atatürk’ün,
Çankaya Köşkü’nde arkadaşlarını şaşkına uğratan o sözünün 97. Yıl dönümündeyiz;
"Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz"…
Çünkü; “Türk ulusunun yaratılışına en uygun olan
yönetim cumhuriyettir”.
Yıllar sonra, 9 Mayıs1935’te Atatürk, Cumhuriyet
Halk Partisi’nin 4. Büyük Kurultayı’nı açarken, “Türk Genel Devrimi”nin ilk 16
yılını: şu kısa ve öz sözlerle özetleyecekti:
“Uçurum kenarında yıkık bir ülke…
Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… Yıllarca süren
savaş… Ondan sonra, içeride ve dışarıda
saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak
için aralıksız devrimler… İşte Türk genel devriminin bir kısa deyimi…”
*- Anadolu ihtilali
Büyük
aydınımız Attila İlhan işte bu “Türk Genel Devrimi”nin gerçekleştirdiği “mucizeyi”,
gözümüzde yeniden aydınlattığında gördük ki “uçurumun kenarında”, yıkıntılar
içindeki bir ülkeden direnişle; savaşla; zafere zuhur eden gerçek kuvvet “Anadolu’nun İhtilali”ydi ve “Anadolu
İhtilalı, bütün bir tarih içinde mazlum milletlerin zalimlere karşı kazandığı
zaferlerin en önemlilerinden biri”ydi.
*- Cumhuriyet millet iradesidir
Hindistan’dan tutun, Afrika’ya kadar bütün bir
İslam coğrafyasında ardından gelen pek çok mazlum ülke devrimine öncü ve örnek
olan Türk Devrimi’nde, “millet iradesi”nden
ilk kez 22 Haziran 1919'da Amasya Genelgesi ile söz edilmiştir. "Milletin kaderini
milletin azim ve kararı belirleyecektir."
Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde “millet iradesi”
ete kemiğe büründürülmüş, Sivas'ta bütün vatansever dernekler“ Anadolu ve
Rumeli Müdafaa-i Hukuk Derneği” adı
altında toplanmıştır.
Mustafa Kemal Paşa'nın başkanı olduğu Heyet-i Temsiliye, (Temsil
Heyeti) aldığı kararlarla, Türk milleti
adına “hükümet” yetkisini kullanmıştır.
*- Yetkiyi halk verdi
23 Nisan 1920'de, Ankara'da Türkiye Büyük Millet
Meclisi açılmış;
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” şiarıyla yetkisini
halktan almıştır. Kurtuluş Savaşımız, Ankara'da TBMM'den yönetilmiş; Türk Ulusu, erkeğiyle-kadınıyla vatanımızı
savunmuştur. Ulusumuzun “200 yıllık makûs kaderi” ile birlikte emperyalizm de
yenilgiye uğratılmıştır.
*- Tamamen temizlendi
30 Ağustos1922'de Dumlupınar'da kazandığımız zafer,
24 Temmuz 1923'te Lozan'da siyasal zaferimizle taçlandı. Lozan Barış
Antlaşması'nın imzalanmasından sonra, 6 Ekim 1923 günü İngilizlerin İstanbul ve
Boğazlardan çekilmesiyle Yeni Türkiye Cumhuriyeti, işgal güçlerinden tamamen
temizlendi;
*- "Geldikleri gibi gittiler…"
13 Ekim 1923 günü TBMM'nin aldığı kararla, “Yeni
Türk Devleti”nin başkenti Ankara oldu.
Kurtuluş Savaşımız, Ankara'dan TBMM'den yönetildi
ve zafer kazanıldı. 29 Ekim 1923 günü devletimizin adı ve yönetim şekli ilan
edildi: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yönetim şekli Cumhuriyet; Başkenti
Ankara"…
Yeni devletin yönetim şekli Cumhuriyetti; çünkü
Cumhuriyet, “Erdeme dayanan bir yönetim”di.
Ve
“Demokrasi ilkesinin en yeni ve akılcı
uygulamasını sağlayan hükümet biçimi Cumhuriyet”di.
*- Cumhuriyet Kadınları
Türk Kadınının Milli Mücadele'deki kahramanlığını
ve fedakârlığını tüm dünya bilmektedir. Atatürk, bunu bizlere
"Dünyada hiçbir milletin kadını, milletini
kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım
diyemez" sözleriyle teslim ederken, bu sözlerin ağırlığının sorumluluğunu
da yüklemiştir.
Cumhuriyet Kadınları, Cumhuriyetimizin bugün de
100 yıl önce olduğu gibi, Güneydoğumuzdan Doğu Akdeniz’e; Kıbrıs’tan Batı
Trakya’ya; Karadeniz’den Kafkaslara kadar Türkiye’yi kuşatmaya dönük tüm
cephelere, yeniden Kuvayi Milliye ruhunu taşıyacağından eminiz.
Cumhuriyetimizin, Atatürk ilke ve
devrimlerimizin yılmaz savunucuları olduklarını dünyaya yeniden gösterecekler.
Özetle; Türk’üz, Cumhuriyet’in göğsümüz tunç
siperi, Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!
***-
GÜNCEL OLAYLAR
*- 104 bin TL’lik ayakkabı
Türk ayakkabı sektörünün küresel vitrini olarak
kabul edilen Eksposhoes Ayakkabı Moda Saraciye fuarı kapılarını açtı.
Antalya’da düzenlenen fuara üzeri özel taşlarla
kaplanan ve tamamen el işçiliği ile tasarlanan ayakkabı damgasını vurdu.
Özel üretim ayakkabı, 13 bin dolara (yaklaşık 104
bin TL) bir Türk iş insanı tarafından satın alındı.
Ayakkabı, önümüzdeki yıl İtalya’da ve Rusya’da
düzenlenecek ayakkabı fuarlarında ‘Made in Türkiye’ etiketi ile dünyaya
sergilenecek.
*- Yine bir tehlike yaklaşıyor:
Geçtiğimiz hafta, gıdalarla ilgili haberlere
sansür getirecek yasa, çok sayıda kurumun birlikte yürüttüğü kampanya sonrası
geri çekildi.
Geçenlerde belirttiğim gibi; Şimdi 100’e yakın
kurum bir arada, doğa tahribatı pahasına şirketlerin önünü açan torba yasaya
karşı mücadele ediyor.
Bir anımsatma yapayım:
5 Ekim’de Meclise getirilen Torba Kanun teklifi geçerse,
maden ve enerji şirketlerine yeni imtiyazlar tanınacak, doğayı tahrip etme
pahasına faaliyetlerine devam edebilmeleri sağlanacak.
Elektrik Enerjisi Kanunu ve Bazı Diğer Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili alt komisyon ve komisyon
görüşmeleri tamamlandı.
Tüm itirazlarımıza rağmen ‘Torba Yasa Teklifi’
hala geri çekilmedi. Maddeler tek tek
görüşüldü ve bazı düzenlemeler yapıldı.
*- Yanlıştan dönülmüştü
Ekoloji Birliği teklif ile ilgili eleştirilerini
Komisyon’a yazılı olarak iletmişti.
Madencilik Kanunu’nda değişiklik öngören Madde-3 ve Madde-5’e olan
eleştirileri, komisyon üyesi muhalefet parti vekillerince ısrarla dile
getirilmiş ve komisyon bu eleştirileri dikkate almak zorunda kalmış ve söz konusu maddeler revize edilerek büyük
bir yanlıştan dönülmüştü.
Ancak kaşıkla verip kepçeyle almak misali, teklife
yeni bir madde eklenerek (Madde 6), ‘Ruhsat Sahası Dışında Geçici Tesis
Kurulması’ başlığı altında, özetle, ‘Ruhsat alanının çeşitli nedenlerle uygun
olmaması, özel mülkiyet izinlerinin alınamaması durumlarında Ruhsat sahası
dışında geçici tesis kurulmasına izin verilebilecek. Bu madde oldukça tehlikeli
sonuçlar doğurabilecek ve ruhsatsız alanlar madenciliğe açık hale
getirilecektir.
Şirketler, işletme projelerini zamanında bilimsel
ve rasyonel olarak hazırlamak ve buna uygun ÇED izinlerini almak zorundadır.
Yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve ruhsat alanlarını rasyonel kullanmayan
şirketlerin eksik ve kusurlarının sonuçlarına müsamaha gösterilemez.
Bu teklifte, maden ve enerji şirketlerini
denetleyen mekanizmalar ‘bürokratik engel’ olarak tanımlanıyor. Kamu yararına
hizmet etmeyen, sermayeyi önceleyen, kamulaştırma işlemlerinin hızlı ve
denetimden uzak gerçekleştirilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılmak isteniyor.
*- Dahası da var…
Son haliyle teklif ile yapılmak istenen değişiklikler
nelere yol açacak?
Ruhsatsız alanlar madencilik faaliyetlerine
açılıyor.
Ülkenin yüzölçümünün büyük bir bölümü zaten
madencilik alanları olarak ruhsatlandırılmışken bu alan denetimsiz bir şekilde
daha da büyütülüyor ve ne olduğu tanımlanmamış geçici tesisler yapılabiliyor.
Havaya çok miktarda kimyasal ve zehirli gaz salan,
araba lastiği, orman ürünleri ve çöp yakarak elde edilen enerji ‘yenilenebilir’
sayılıyor ve teşvik ediliyor.
Bu teşvik ile biyokütle santrallerinin önü daha da
açılıyor.
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destek Mekanizması
(YEKDEM) kapsamı genişletilerek Karadeniz derelerinde ekolojik yıkımlara ve sel
felaketlerine neden olan HES’lerin sayısının artmasın neden olunuyor.
Cumhurbaşkanı izni ile T.C. Kanunlarından muaf
enerji şirketleri kuruluyor.
*-
Hobicilerin aradığı adres
Pandemi sürecinde ülkemizde de uygulanan sokağa
çıkma yasağı, insanların farklı uğraşlara yönelmesine neden oldu.
Akvaryum ve süs balığı hobisi yeni tip koronavirüs
(Kovid-19) salgınında patlama yaşayan sektörlerin başında geliyor.
Akvaryum Çiftliği firması ile 15 yıldır sektörde
olan Sercan Şaşmaz, kısıtlamaların arttığı dönemde ithalat yasakları nedeniyle
talebi karşılayamadıklarını belirtirken şu anda hobicilerin her türlü ithal
balığa kolaylıkla erişebildiğini söyledi.
Özellikle sokağa çıkma yasağı döneminde balık
besleme hobisinin ciddi boyutta arttığını kaydeden. Akvaryum Çiftliği firma
sahibi Sercan Şaşmaz, ‘İnsanlar evlerde yeni uğraşlara başladı. Süs balığı ve
akvaryum bunların başında geliyor. Özellikle yoğun bir tutkusu olan bu hobinin
tadını alan insanlar akvaryum balıkçılığını öğrenmeye ve bu konuda kendilerini
geliştirmeye başladıkça talepleri de aynı oranda arttı. İnsanların stresini
atmada akvaryumculuk gerçekten çok başarılı bir hobidir.’ dedi.
*- ABD’nin silah satışına sert tepki
Çin,
ABD’nin Taiwan’a 2 milyar 400 milyon dolar tutarında füze sistemi ve
ekipmanlarının satışını onaylamasına sert tepki gösterdi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin,
günlük basın toplantısında, ABD’nin Taiwan’a silah satmasının, ‘Tek Çin’
ilkesini ve Çin ile ABD arasındaki üç ortak bildiriyi, özellikle de 17 Ağustos
Bildirisi’ni ciddi şekilde ihlal ettiğini kaydetti.
ABD’nin söz konusu girişiminin Çin’in iç işlerine
müdahale anlamı taşıdığı gibi, Çin’in egemenliğine ve güvenlik çıkarlarına
büyük zarar verdiğine dikkat çeken sözcü, ABD’nin Taiwan’ın bağımsızlığını
hedefleyen bölücü güçlere yanlış mesajlar veren, Çin-ABD ilişkilerini bozan ve
Taiwan Boğazı’nın barış ve istikrarını etkileyen bu girişimine kararlılıkla
karşı çıktıklarını vurguladı.
*- Yoksulluğu teknoloji ile yenecek
Yoksul bölgeleri internet ile yoksulluktan
kurtarma çalışmaları kapsamında hayata geçirilen e-ticaret ağı sistemine 832
yoksul ilçe daha dahil edildi.
2019’da merkezi Çin’in kırsal bölgeleri olan
firmaların yaptığı online perakende satışlar 1,7 trilyon yuanı buldu.
Bunların yanı sıra yoksul köylerin yüzde 98’ine
fiber optik internet hizmeti sağlanıyor, ilkokullar ve ortaokulların yüzde
98,7’sine internet hizmeti veriliyor, ulusal düzeydeki tüm yoksul ilçelerde
bulunan hastanelerde de tele-tıp hizmeti bulunuyor.
İnternet sayesinde yoksulluğu azaltmayı hedefleyen
projeler daha fazla yoksul insana fayda getiriyor.
*- 4 Kasım’da başlıyor
3. Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın (CIIE) 4
Kasım’da Shanghai'da başlayacağı açıklandı.
Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Gao Feng, başkent
Beijing’de düzenlenen olağan basın toplantısında, 3. Çin Uluslararası İthalat
Fuarı’nın 4 Kasım’da Shanghai'da başlayacağını ve açılışta Çin Cumhurbaşkanı Xi
Jinping’in video konferans yöntemiyle bir konuşma yapacağını belirtti.
Bu yılki CIIE’de, toplam 360 bin metrekarelik bir
alanda gıda ve tarım ürünleri, otomobil, teknik ekipman, tüketim malları, tıbbi
ekipman, ilaç ve sağlık hizmetleri ve hizmet ticareti olmak üzere altı sergi
alanı kurulacak. Bunun yanı sıra kamu sağlığı, akıllı seyahat, enerji tasarrufu
ve çevre koruma ile spor malzemeleri ve yarışmalar için dört yeni özel sergi
alanı da ayrılacak.
*- Çin’deki elektrikli otobüsler
Çin’in temiz enerji yolunda gösterdiği istek,
ülkedeki otobüslerin yüzde 60 kadarının elektrikle işleyen otobüslerden
oluşmasını sağladı.
Çin Ekoloji ve Çevre Bakanlığı, kısa süre önce
elektrikli taşıt araçlarına ilişkin son istatistikleri açıkladı.
Buradaki sayılardan da, 13. Beş Yıllık Plan
süresince (2016-2020) ülkenin, daha temiz bir çevre ilkesinden hareketle çevre
dostu bir ulaşım ve trafik sistemi için çok çaba gösterdiği anlaşılıyor.
Gerçekten de bu sürede, temiz enerjiyle işleyen
araçlara yönelindiği ve benzin tüketen araçlardan uzaklaşıldığı saptanıyor.
Geçtiğimiz ay, toplam binek otomobili satışları,
bir önceki yıla kıyasla yüzde 8 artarak 2,09 milyon araç oldu. Buna karşılık,
satılan 138 bin elektrikli araç ile geçen yıldan bu yana elektriklilerin satışı
yüzde 67,7 artmış oldu. Çin, şu anda en yüksek elektrikli araç mevcuduna sahip
olup dünya çapında elektrikli araç satışlarının yüzde 55’i bu ülkede
gerçekleşiyor.
Biliyorsunuz; bizim yerli otomobilimizin aküleri
de Türkiye’de bizim ortaklığımızla kurulacak Çinliler tarafından imal edilecek.
*- Sezona hızlı girdiler
Seferihisar’da kurulu Kardeşler narenciye işleme
tesisini ziyaretçiler bitmiyor.
İzmir’in önemli narenciye işleme ve paketleme
tesislerinden, Uçak Kardeşleri ziyaret edenlere, satsuma rekoltesi, hasadı,
kalitesi, dış ve iç piyasada durumu değerlendiriliyor.
Ziyaretçiler, bahçeden gelen satsumanın; Kalibre
edilip paketlenmesi ve ihracat için hazırlanması süreçlerini inceliyor.
Pandemi’nin ilk gününden itibaren insanların meyve
sebze ve sağlıklı beslenmeye dönüşünü, dünyanın çok acı deneyimlerle yaşadığı
bu günlerde narenciye’ye çok fazla talep olduğu ve bu sezon tüketimin geçen
yıllara göre %50 lerin üzerinde artacağı yönetim tarafından ifade ediliyor.
Uçak Kardeşler Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin
Uçak, ‘Sezon boyunca biz ihracatçılara her türlü desteği ve yardımı gösteren
Seferihisarlı yöneticilere teşekkür ediyoruz. El birliği ile pandemiye rağmen,
ilçe yöneticilerimizin destekleri ve çalışanlarımız, üreticilerimiz, ihracatçılarımız
ile beraber çalışarak çok iyi bir sezon geçirmeyi diliyorum.’ diyor.
*- Zeytinlikler arası yollara neşter
Tarihin, mimarinin, doğa ve lezzetin diyarı,
zeytinin başkenti Ayvalık’ta üreticinin en çok kullandığı zeytinlikler arası
yollar yenileniyor.
Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, zeytin
üreticisinin hasat döneminde sıklıkla gelip gittiği 16 farklı bölgenin
belirlendiğini söyledi.
Başkan Ergin, Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerinin iki
grayder, bir kepçe ve altı kamyon ile gece gündüz çalışarak, zeytin
üreticisinin hasat dönemini sıkıntısız atlatması için çalıştıklarını
hatırlattı.
Özellikle kış sezonu geldiğinde, aşırı yağışların
yaşandığı dönemlerde zeytin üreticisinin sıkıntılı günler geçirdiğini ifade
eden Ergin, ‘Zeytin toplamaya gelen işçileri taşıyan araçlar yolları
kullanmakta zorlanıyor, toplayıcı işçiler, çaresiz çamur içinde yürümek zorunda
kalıyordu. Ekiplerimiz kış aylarının ağır koşulları bastırmadan çalışmaları
tamamlayacak. Zeytinlikler arası yollar elden geçirilecek yenilenecek, her
türlü koşulda gönül rahatlığı ile kullanılması sağlanacak. Üreticiler
topladıkları zeytinleri sıkıntı yaşamadan fabrikalara taşıyabilecek’ dedi.
*-
***-
Yorumlar
Yorum Gönder