YAPACAKSIN, İŞİN BU!...YOKSA GÜLE GULE...

 





YAŞAR EYİCE

 

*- Yedi yıl çabuk geçmiş

 

Ünlü tiyatro ve sinema sanatçısı Tuncel Kurtiz, 7. ölüm yıldönümünde Edremit ilçesinde Kazdağları’nın eteklerinde ki kabri başında anıldı.

Oyuncu, senarist, yönetmen ve yapımcı Tuncel Kurtiz'in ölümünün 7. yıl dönümü nedeniyle Edremit Belediyesi tarafından pandemi kurallarına uygun olarak anma programı düzenlendi.

 

*- Şiiri okundu

 

Kazdağları eteklerinde kurulu kırsal Çamlıbel Mahallesi'ndeki mezarı başında düzenlenen anma törenine Edremit Belediye Başkan Yardımcıları Tümdeniz Çelebi, Tayfun Gerkuş, Metin Tunçer, CHP Edremit İlçe Başkanı Deniz Onur Özcan, CHP 26. dönem Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, yakınları, dostları ve hayranları katıldı.

Edremit Belediye Başkan Yardımcısı Metin Tuncer'in seslendirdiği sanatçıya ait  bir şiir ile hayranları duygulu anlar yaşadı.

Sevenleri tarafından kabrine çiçekler bırakıldı.

 

*- Öncesi ve sonrası

 

Anma etkinliğinin ardından bir değerlendirme yapan Edremit Belediye Başkan Yardımcısı Tündeniz Çelebi; ‘Sanatçıyı bazılarımız sadece dizilerde tanıdık ama dizilerden çok daha fazlası vardı. Hatta öncesi vardı biz ondan öncesini tanıyorduk. Anadolu gibiydi, mütevaziydi. Zaten mütevazi törenler istiyordu. Bugün de mütevazi bir törenle kendisini andık.’ dedi.

 

*-  Öldükten sonra

 

Sanatçının Anadolu'nun, küçük coğrafyanın her tarafını birleştiren, her şeye dair sözler söylemiş bir kişiliğe sahip olduğunu kaydeden Çelebi; ‘Her kesin derdine bir şekilde katkı vermiş ya da omuz vermiş birisiydi Tuncel Kurtiz. Bu anlamıyla kendisini tanıdığımızdan beri hep böyle takdirle, saygıyla karşılıyorduk. Bugün öldükten sonra da aynı saygıyla sevgimiz çoğalarak devam ediyor.’ dedi.

 

 

 

Daha önceki anma programının ardından Çamlıbel Mahallesi Muhtarlığı önünde katılımcılara dağıtılan pilav ve ayran ikramı pandemi dolayısıyla bu yıl gerçekleştirilmedi.

Bu arada şu notu da ileteyim:

Sanatçının vasiyeti üzerine herhangi bir anıt mezar vb. bir şey yapılmadığı mezarının sade bir şekilde duracağı ailesi tarafından daha önce açıklanmıştı.

 

*- Nedense hep ‘baktım’ geçtim…

 

Hata herhalde!

Sanıyorum, Tuncel Kurtiz’in vefatından bir yıl kadar sonra Bornova Küçükpark’ta (Tülay Aktaş Sevgi Yolunda) birileri geldi iki, belki de üç mekanı birleştirerek cafe açtı.

Duvarlarına da Tuncel Kurtiz’in filmlerinden alınan kendine özgü sözleri kazırcasına yazdırdılar.

Nedense ‘dibimdeki bu mekânı kim tuttu, kim çalıştırıyor, bu sevgi nereden geliyor?’ sorularının yanıtını ne kendime sordum, ne de aradım…

Yani önemli bir hata…

Görüyor, duyuyorsunuz…

Birçok kişi, bir sanatçımızın ya da ünlümüzün heykeli ya da büstü önünde, ya da sokak veya parkında adı yazılı tabela önünde fotoğrafını çekiyor ve oradan buradan alıntılar yaparak, bir yazı döktürüyor…

Bizler de ‘Ah bu ne sevgi!’ diyoruz…

Evet böyle insanlarımızı el üstünde tutmalı ve gelecek nesillere de mutlaka tanıtmalıyız…

 

*- Hepimizin kabul ettiği ‘kriterler’ olmalı

 

Bunun örneklerini yurt dışında, hemen her ülkede görüyoruz…

Tabii ki mutlaka ve mutlaka bunun kriterleri olmalıdır.

Yoksa sıradan insanların, sadece arkalarında ‘dayıları- amcaları- sevgileri’ olanların gücü sayesinde birer sıfat altında, örneğin mesleğimiz olduğu için ve başkalarını hedef almadan ‘gazeteci’ diyeceğimiz kişilerin adına neler yapıldığını görüyoruz, duyuyoruz, yaşıyoruz..

Halbuki o ‘kabartma’, abartılı kişiye, isme kadar isimsiz ne kahramanlar, yiğitler, hizmet insanları var…

Bildiğim, duyduğum, yaşadığım için her zaman söylüyorum;

Tüm ama tüm isimler tek tek ele alınmalı ve o sokağa, o mahalleye, o kente, ülkemize, insanlarımıza ne gibi hizmet vermiştir, gerçek tanıklarıyla ve kriterlerle ele alınmalıdır.

Şimdi ‘Kim bu ya!’ diyecek, bazıları için neler anlatacağım neler?

Ama arkadan konuşmak bize yakışmaz ki!

Ben sadece düşünmeniz ve her anlatılana inanmayın, demekle yetineceğim şimdilik…

‘Yaralı parmağa’ bile işemeyenler, bir kişiye bir çay, bir fukaraya bir çorba içirmeyenler, ‘hayırsever’ olarak tanıtılıyor, kentin insanlarını, şehrin güzelliklerini kendi menfaati için, geleceği düşünmeden soyan, harcayan, iliklerine kadar emen, çalıştırdığı personelini süründürenler ‘beyefendi’ diye tanıtılıyor ya, işte sorun bu…

Eminim ki, mutlaka ve mutlaka bunları hepimiz biliyoruz ama bizi öyle sindirmişler ki, ‘Aman bana bir şey olmasın’, ‘Bize bulaşmasınlar’ diye sesimizi çıkarmıyoruz…

Bakın üç dört kişi ‘Ne oluyor?’ diye sordu ve izmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer bile dün belediye başkanlarına, ‘Aman dikkat!’ diyerek, su faturalarının yükselmesine neden olan ‘katı atık’lar için yüksek rakamda tutmayın’ öneri ve isteğinde bulundu.

İşte hizmet bu…

Bir kentin insanlarının huzur ve müreffehi için kendilerini ortaya çıkaranlar…

Bir noktada ‘Kötü insan’ olarak ortaya çıkanlar…

 

*- Reklamı mı olur? Yapacaksın işte…

 

Hemen her belediyeden hemen her gün açıklama yapılıyor…

‘Koronavirüs denetimleri’ sürüyor, diye…

Yapacaksınız kardeşim, işiniz bu…

Üstelik size gelen talimat var..

İsterseniz, ‘Bizde her şey güllük gülüstanlık!’ deyin…

Deyin de, görün gününüzü…

Artık görevinizi yaparken de halkı kandırmaktan, aldatmaktan kaçının…

Yapacaksınız işte…

Yapmazsanız yapacak gelecek…

Zaten bu işi yapan müdürler, şefler, çalışanlar var…

Ve sizi denetleyen halkımız var…

Vatandaşı aptal mı sanıyor bunlar?

Sen aldığın maaşın karşılığını ver, yeter…

 

*-

 

***-

 

GÜNCEL

 

*- Trump’a bir tavsiye, ‘Gel bizden öğren!’

 

 ABD Başkanı Donald Trump, ülkede Kasım ayında yapılacak seçimin sonuçlarının belki de aylarca belli olamayabileceğini söyledi.

Trump buna neden olarak da posta yoluyla kullanılan oylar konusundaki tartışmayı gösterdi.

Uzmanlar, posta yoluyla gelecek oyların sayımlarının tamamlanmasının 3 Kasım seçimlerinin ardından birkaç gün sürebileceğini söylüyorlar.

Benim kendisine bir önerim var;

Gelsin Türkiye’ye öğrensin bu işler nasıl oluyor?

AKP’nin seçimleri kazandığını,  oy kullandıktan en fazla iki saat sonra tüm ülkede öğreniyoruz…

TRT hemen açıklıyor…

Hatta, örneğin Binali Yıldırım çıkıyor ‘Kazandık!’ diyor…

Diyor ama herhalde iş kazası oluyor, bir başkası çıkıyor, örneğin Ekrem İmamoğlu ‘Hayır biz kazandık!’ diyor…

Sonuç mu, yeniden seçim…

Biz buna ‘Yenilen pehlivan güreşe doymaz!’ diyoruz…

Her halde bu yazdıklarıma ‘Hayır’ diyecek çıkmaz…

 

*

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR