İZMİR'de HAREKETLİ BİR GÜN

 









YAŞAR EYİCE

 

*- İzmir’den Azerbaycan’a destek

 

Nihayet beklenen oldu; İzmir’den Azerbaycan’a Destek Mesajı yayınlandı.

Azerbaycan Sahibkarlar (İşadamları) Konfederasyonu Türkiye Temsilcisi Dr. Asif Kurban, bölgedeki barışı yok sayarak Azerbaycan’daki soydaşlarımıza yönelik saldırıları sonucu Ermenistan’ı kınamak ve Azerbaycan’a destek verilmesi kapsamında İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’i makamında ziyaret etti.

Ziyaret esnasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve İzmir iş dünyasının önde gelen Sivil Toplum Kuruluşlarının Başkanları, İzmir’den Azerbaycanlı Kardeşlerimize destek mesajı verdi.

Valilik deki görüşme sonrası ortak deklare edilen destek mesajında, Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında olduğu ve Ermenistan’ın bölgedeki barışı bozacak saldırılarını bir an önce durdurması yönünde görüş bildirildi.

 

*- Hazırlanan ortak metinde şu ifadeleri dile getirildi:

 

30 yıla yakın bir süredir Azerbaycan topraklarını işgal eden Ermenistan Devleti uluslararası hukuku tanımayan tutumu ile bölgede barışı tehdit etmeyi sürdürüyor.

Azerbaycan’a yönelik 27 Eylül günü yeniden başlayan ve Bölgemizdeki barış çabalarını yok sayan Ermenistan saldırılarını üzüntüyle öğrendik ve Bölgeyi yakından takip ediyoruz.

Ermenistan Devleti, Uluslararası Hukuk, Uluslararası İnsan Hakları Kuralları ve özellikle 1949 yılında kabul edilen Cenevre Sözleşmesi’ni dikkate almamakta, Hukuku bozmaya devam etmektedir. 

 

*- Kendini savunuyor

 

Sivil kayıplara da yol açan bu saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bu saldırılarla Ermenistan Devleti, bölgede barış ve istikrarın önündeki en büyük engel olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Azerbaycan Devleti, meşru müdafaa hakkını kullanarak, sivil halkın güvenliğini sağlamak ve toprak bütünlüğünü korumak için tüm cephe boyunca karşı saldırı başlatmıştır.

Azerbaycan’ın, kendi halkını ve toprak bütünlüğünü korumak için meşru müdafaa hakkını destekliyor, bu süreçte Türk iş dünyasının Azerbaycan’a desteğinin tam olduğunu belirtmek isteriz.

Ermenistan’ın bu saldırılarını durdurmasını ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarından bir an önce çekilmesini talep ediyoruz.

Bu vesileyle, şehit düşen Azerbaycanlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa ve Can Azerbaycan’a başsağlığı dileriz.

Hepimiz, her zaman Can Azerbaycan’ın yanındayız.’

İmzacılar ise şu isimler:

İzmir Valisi- Yavuz Selim KÖŞGER, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı- Tunç SOYER, İzmir Ticaret Odası Başkanı- Mahmut ÖZGENER, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı- Ender YORGANCILAR, İzmir Ticaret Borsası Başkanı- Işınsu KESTELLİ, MUSİAD Başkanı- Bilal SAYGILI, Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı- Zekeriya MUTLU, Azerbaycan Sahibkarlar Konfederasyonu (ASK) adına- Dr. Asif KURBAN

 

*- İYİ Parti’de iyi gitmeyen işler

 

İYİ Parti birçok kişiye ‘iyi’ geldi…

Hatta İzmir’de tanıdığımız çok dostumuz ise ‘İyi Parti’ denilince ‘İyi’ konuştu..

Ama son zamanlarda bu partimizde bir şeyler oluyor.

Biri başka, diğeri başka konuşuyor…

Aslında ilk ve son söz genelde lidere yani Genel Başkana aittir…

Konuşmasına benim de bir noktada bayıldığım Meral Akşener’in dışında bir şeyler oluyor gibi geliyor, bana…

Kapalı kapılar ardında neler oluyor…

İşte bir örnek;

Kurucu Merkez İlçe Başkanı Serhat Yıldırım ‘Kamuoyuna duyurulur!’ diyerek bir mesaj yayınladı..

Bir de fotoğraf eklemiş açıklamasına…

Bakın neler diyor?

 

*- İddia oldukça ağır

 

‘Türkiye Genelinde İyi Parti Kurucu Üyelerinin teşkilatlardaki yapılan usulsüz atamalar, delege seçimleri, ilçe ve il kongreleri, 2.Olağan Genel Kuruldaki skandallar ve yaşanan olumsuz antidemokratik uygulamalardan dolayı Genel Başkanla görüşmek için Genel Merkezde toplanıldı.

Karşılıklı müzakereler sonucu bir heyet ile Genel Başkanla görüşmek için heyet Genel Merkezin içine alındı.

Ancak içeri girildiğinde 100’e yakın bekleyen hazırlanmış, örgütlenmiş kişilerle karşılaşıldı.

Milletvekili Lütfü Türkkan 5 kişilik heyeti girişte salonda karşıladı. Karşılama sürecinden sonra Genel Başkanımızla görüşmeyi beklerken yaklaşık 30 dakika toplantı yapıldı, fikir alışverişinde bulunuldu.

Görüşme devam ederken Milletvekili Ümit Dikbayır ve Koray Aydın’ın danışmanı ve en yakın adamı Samet Keskin tarafından ‘Yeter artık çıkın dışarı, defolun bu partiden’ denilerek 100 kişilik ekibi ile heyetin üzerine saldırdılar.

Ekibin içindeki kurucu merkez ilçe başkanı ve yanındaki kurucu 5 kadına yumruk ve tekmelerle darp edildi.

Bunun etkisiyle kadınlarda dahil olmak üzere ağır darbeler aldı.

Genel Merkezden çıkarken masalar, sandalyeler, güvenlik bariyerleri ve x-ray cihazları kırıldı.

Kaçarak canlarını zor kurtardılar.

Genel Merkezin önünde bekleyen Türkiye’nin değişik illerinden gelen partinin kurucu üyeleri olayları protesto ederken, güç kullanılarak dağıtıldı.’

Tabii ki bu Serhat Yıldırım’ın sözleri ve açıklamaları…

Ben sadece ‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ diyorum…

Ama şunu da anımsatmak istiyorum:

AKP’nin bugünkü kadrosunda kuruluşunda yer alanlardan hiçbir isim yok…

Bu da sık sık gündeme getiriliyor.

Yani kadrolar hep değişiyor…

 

*- Suç mu, değil mi?

 

Dokuz Eylül Üniversitesi ve Hastanesi sık sık gündeme geliyor.

Daha önce Balçova Belediye Başkanı açıklama yapmış ve fotoğraflarla iddiaların yalan olduğunu iddia etmişti.

Şimdi de İzmir Tabib Odası açıklama üzerine açıklama yapıyor.

Söyledikleri şu:

‘DEÜ Hastanesinde Çalışanların Hak Arayışı Suç Değildir!’

En iyisi sözü onlara vereyim, sizde kendinize göre karar verin daha doğrusu yorum yapın;

‘Pandemi Döneminde sağlık çalışanlarına ek ödemelerinin tavandan yapılacağına dair açıklamalar yapılmış ve bu yönde düzenlemeler yapılmıştır.

 Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde görevli çalışanların ek ödemeleri, Hastane Başhekimliği’nin uygulamaları nedeniyle kesinti yapılarak eksik ödenmiştir.

Sağlık çalışanlarının sorunun kaynağını öğrenmek ve çözüm üretilmesini sağlamak için Hastane Başhekimi ile görüşme ve randevu talepleri karşılıksız kalmıştır.

DEÜ Hastanesinde görevli çalışanlar mağdur edilmiştir.

Sağlık çalışanları, sorunu kamuoyu ile paylaşmak ve Hastane yetkililerine seslerini duyurmak için, meslek örgütü ve sendikaların desteğiyle Hastane Bahçesinde basın açıklamaları yapmıştır.

 

*- Basın açıklamasından sonra

 

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü ve Hastane Başhekimliği ise, 15 Haziran 2020 tarihinde yapılan basın açıklaması nedeniyle, İzmir Tabip Odası Başkanı ve Genel Sekreteri başta olmak üzere sendika yöneticileri ve eyleme katılan asistan temsilcileri hakkında, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu yapılmıştır.

Suç duyurusunda, açıklamaya katılanların ekonomik talepleri içeren döviz ve pankart taşıdıkları, kalabalık oluşturdukları, pandemi kurallarına uymadıkları, TCK 195.maddesinin ihlal edildiği iddiaları yer almıştır.

 

*- Savunma verdiler

 

30.09.2020 tarihinde, hakkında suç duyurusu yapılan İzmir Tabip Odası yöneticileri, sendika temsilcileri, hekim ve hemşireler Kantar Karakolunda savunmalarını verdiler.

CHP İzmir milletvekilleri Kani Beko, Kamil Okyay Sındır, Atilla Sertel, Tacettin Bayır ile çok sayıda meslektaşımız için destek için karakola gelmiştir.

İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, destek için gelenlere teşekkür etmiş, karakola geliş sebepleri hakkında bilgi vermiştir.

 

*-  Neler söylediler?

 

Savunmalarda, isnat edilen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, karantina kurallarının ihlal edilmediği, ortada karantina kararı olmadığı, Hastane Bahçesinde yapılan basın açıklamasının örgütlenme özgürlüğü, sendikal özgürlük, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı bağlamında en temel insan haklarından birisi olduğu, savcılık soruşturmaları ve disiplin soruşturmaları aracılığıyla sağlık çalışanlarının baskı altına alınmaya, seslerini duyurmalarının engellenmeye çalışıldığı vurgusu yapılmıştır.

Soruşturma süreci sonunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermesi gerektiğini tekrar ifade etmek istiyoruz. 

İZMİR TABİP ODASI YÖNETİM KURULU…’

 

*- Başarılı görüyorlar!

 

Faaliyetlerini faceye verdikleri paralı sponsorluk ilanları ile tanıtmaya çalışan MUSİAD’den beklenen açıklama yapıldı.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Başkanı Bilal Saygılı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın ‘Yeni Dengelenme, Yeni Normal, Yeni Ekonomi’ ana temasıyla hazırlanan Yeni Ekonomi Programı (2021-2023) (YEP)'e yönelik değerlendirmede bulundu.

Saygılı yazılı açıklamasında şunları kaydetti:

‘Covid-19 salgın süreci öncesinde yüzde 5 büyüme hedeflediğimiz bir dönem olan 2020 yılı için, bugün geldiğimiz aşamada yüzde 0,3’lük bir büyüme hedefinden söz edebiliyoruz.

Bir önceki YEP’te yüzde 8,5 olarak hedeflenen yılsonu enflasyon oranının yüzde 10,5 olarak güncellenmesini de aynı zaviyeden değerlendirebiliriz.

Bizim kanaatimize göre bu revizeler, Türkiye ekonomisi adına kesinlikle birer başarısızlık göstergesi değil; makul ve piyasa gerçekleriyle örtüşen değişimlerdir.

Yılın ikinci çeyreğinde ortalama daralma hızları yüzde 12,5 olan G20 ülkeleri içinde Türkiye, yüzde 9,9’luk daralma ile pozitif ayrışmıştı’ dedi.

 

*- Meslek hastalıkları hastanesi

 

Aliağa’nın Çaltılıdere Mahallesi’nde projelendirilen İzmir’in ilk Mesleki ve Çevresel Hastalıklar Hastanesi’nin yapımına katkı sunan Dokuz Eylül Üniversitesi, Aliağa Belediyesi ve Aliağa Kimya İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi (ALOSBİ) arasında protokol imzalandı.

ALOSBİ yönetimi protokol dahilinde 12 milyon TL bağışta bulunarak hastane için önemli bir kaynak sağlarken Aliağa Belediyesi de inşaattan ruhsat işlemlerine kadar her konuda sürece destek olacağına ilişkin iradesini ortaya koydu.

Ayrıca protokol kapsamında 201 yataklı hastane inşaatının 2021 yılının haziran ayında bitirilmesi, 2022 yılının ilk yarısında ise hastanenin hizmete açılması hedefleniyor. 

 

*- Gıda kaybı ve israfı azaltılmalı

 

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve ortaklarıyla küresel bir etkinlik ile ilk kez kutlanan Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü’nde gıda kaybı ve israfını azaltmak için daha çok çaba gösterilerek, gıda güvenliği ile doğal kaynakların yüz yüze olduğu tehditlerin önüne geçilmesi çağrısında bulundu.

Bugün yaklaşık 690 milyon insan açlık çekerken, üç milyar kişi de sağlıklı beslenemiyor.

Son beş yılda yükselişte olan açlık ile birleşen COVID-19 salgını, ek olarak sayısı 132 milyonu bulan kişinin gıda ve beslenme güvenliğini de tehdit ediyor.

Tüm bunların üzerine ekosistemde düşüşe ve iklim değişikliğinde olumsuz sonuçlar yaratılması…

Ancak hala gıda kaybolmaya ya da israf edilmeye devam ediyor.

Bu sene salgın sebebiyle uygulanan hareket ve ulaşımdaki kısıtlamalar ile gıda kaybı ve israfında da ciddi bir yükselişe tanık olduk.

COVID-19 bir yana, her sene dünyadaki gıdanın yüzde 14’ü satış aşamasına ulaşamadan kaybolurken ve yaşanan gıda kaybı yıllık 400 milyar dolara mal oluyor.

Çevresel etkilere gelince, gıda kaybı ve israfının küresel sera gazı salınımının yüzde 8’ini oluşturduğunu görülüyor.

Kısacası, gıda kaybı ve israfını azaltmak herkes için daha çok gıda, daha az sera gazı salınımı, doğal kaynaklar üzerinde daha az baskı ve artan verimlilik ve ekonomik büyüme anlamına geliyor.

İnovasyon, tekonoloji ve davranış değişikliği gıda kaybı ve israfını azaltmada kilit role sahip!

 

*- ‘Herkes için sıfır emisyon’

 

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yürüttüğü Şehirlerde Hava Kalitesinin İyileştirilmesi ve Kamuoyu Farkındalığının Artırılması Projesi’nin (CityAir), Türkiye Belediyeler Birliği ile ortaklaşa düzenlediği ‘Herkes İçin Sıfır Emisyon’ özel oturumunda 81 ilden belediyeler, ulaşımın hava kalitesi üzerindeki etkilerini masaya yatırdı.

Avrupa Hareketlilik Haftası etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirilen oturumda, toplu taşıma, yürüme ve bisiklete binme gibi alternatif sürdürülebilir kent içi ulaşım biçimlerinin desteklenmesi halinde şehirlerdeki yaşam kalitesinin artırılmasının mümkün olacağı vurgulandı.

Günümüzde hava kalitesinin korunması, insan sağlığı ile ilişkili en önemli çevre konularının başında geliyor. Dünyada her 10 kişiden 9'u kirli hava soluyor ve yılda 8 milyon insan hava kirliliğinin sebep olduğu hastalıklardan etkileniyor. Ulaşım kaynaklı emisyon kirliliği ise, hava kalitesini olumsuz etkileyen en önemli faktörlerin başında geliyor.

 

*- Başarılı kadınlar ödüllendirildi

 

Avrupa Birliği Başkanlığı ‘Sivil Toplu Diyaloğu V’ programı kapsamında desteklenen İZİKAD öncülüğünde hayata geçirilen ve AFAEMME’nin (Akdeniz İş Kadınları Dernekleri Federasyonu) proje ortağı olduğu ‘İş Hayatında Kadın Statüsünün Güçlendirilmesi’ projesi kapsamında İzmir İş Dünyası Kadının Güçlenmesi Başarı Ödülleri sahiplerini buldu.

Yılın başarılı kadın girişimcisi Meşhed Hayvancılık firma sahibi Nurcan Kaplan, yılın başarılı kadın üst düzey yöneticisi Karşıyaka Demirköprü Spor Kulübü Başkanı Selma Kazanç, yılın kadın istihdamına destek veren kurumu İrmik Hanım Pattiserrie Sahibi Esra Özkutlu alırken, yılın kadın iş hayatına önem veren şirketi Eldor Elektronik Şirketi adına Lojistik Müdürü Ayça Aygen aldı.

Kısa film ödülünü ise senarist Başak Şam ve Bahçeşehir Koleji Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kulübü Danışman öğretmeni Yeliz Öztürk Lider aldı.

 

*-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR