CHP'li BELEDİYELER İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İLE MAHKEMELİK OLUYOR


*- Belediyelerin ‘dayanışma kampanyası’ İçişleri Bakanlığı tarafından iptal edildi, hesaplara bloke konuldu.
*- CHP’li onbir büyükşehir belediye başkanı ‘Bize engel çıkaramazsınız. Bağışlara karışamazsınız. Hakkımız var’ diyerek sabah saat 09.00’de mahkemeye başvuracaklar.
*- Kanal İstanbul ihalesinin iptali için İstanbul Büyükşehir Belediyesi ‘Bugünkü şartlarda büyük paralar toprağa gömülemez’ diyerek halkın yüzde 70’inin dileğini yerine getirerek ‘iptal’ davası açıyor..
*- Yalan ve yanlış fotoğraflarla halkı ikiye bölen bozguncular için ‘Vatan Haini’ diyen İmamoğlu, ‘Bunlar meydanı boş sanıyor!’ diyerek yalan yanlış düzmece haberlere karşı da hukuki mücadele başlatıyor
*- Belediyelerden sonra ‘Biz bize yeteriz’ yardım kampanyasını 7 maaşı bağışla açan, başlatan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, ‘Biz bugünler için varız’ diyen işadamları ve bazı dernekler büyük destek veriyor. ‘Zırnık vermeyiz’  diye sosyal medyada kampanya vari çalışma yapanlar hakkında da işlem yapılıyor.
*- YAŞAR EYİCE
*-

Bundan böyle AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Ulusa sesleniş’ konuşmalarını fazla merak ve heyecanla bekleyeceğimi sanmıyorum...
Önce geçen haftayı ya da bir önceki konuşmasını anımsıyorum...
Sağlık Bakanı, ‘Bilim Kurulu’ndaki tüm görüşleri ve dilekleri kendisine ilettiğini öyle güzel ve kararlı cümlelerle anlatmıştı ki, benim gibi yüzlerce kişi ‘Sokağa çıkma yasağı’ bekliyordu...
Paket açıklandı;
Yüzde 98’i büyük patronlara!
Benim hisseme de ‘kolonya’ ile ‘maske’ düşmüştü...
Yani yüzde iki şanslılar arasında idim....
Sayısını unuttum, kaç gün oldu ama hâlâ gelen giden olmadı...
Üstelik mimar bayan yan komşuma da ‘Merak etme bizim iki hakkımız var, biri senin!’ demiştik..
Sözümüzü tutamadık...
Belki maskeleri de ona verecektik, çünkü bizim var, 11 Mart’tan beri kapı dışarı çıkmadığımız için ihtiyacımız da yok gibi...
Gelelim 30 Mart 2020 Pazartesi akşamına!
Yine heyecan ve merakla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bizlere ne söyleyeceğini, içimizi rahatlatacak, ısıtacak müjde olarak nitelendirilecek vaatlerini bekliyordum...
Ben farkında olmadan temkinli idim....
Çünkü yine birçok kişi gibi, ‘Bu kez tamam! Sokağa çıkma yasağı geliyor!’ demiyordum...
Ama işaretler bunu söyleyeceğini, açıklayacağını gösteriyordu...
Pazar günü, tatil günü;  herkes uyarıları uymuş ama hafta başında yani iş gününde parklar, bahçeler, meydanlar, sahiller ana baba gününe dönmüştü...
İstek ve kurallara, uyarılara kimse bakmıyordu...
Herkes birbirini tenkit ediyordu...
Ama kendisi de oradaydı ki, eğlenceleri anlatıyordu...
Sosyal Medyadaki görüntüleri hatırlasanıza...
İşte bu görüntüler, açıklamalar, yayınlar ‘İşte bu kez tamam!’ dedirtiyordu...

*-  Rakam büyüyor

Aynı gün, öğleye doğru İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ‘Dayanışma Ruhu ile’ önemli bir kampanya başlattı...
İmamoğlu AKP döneminden bu yana kayıtlı 230 bin aileye ek olarak ilk etapta; kendi karantinalarını uygulayan; berber, hamal, taksici, bahşişle hayatlarını geçiren lokanta çalışanları, komiler, garsonlar ve işsizleri de kapsayan 50 bin kişiye de maddi ve ayni yardım yapacaklarını kesinlikle ayrım yapmayacaklarını açıklıyordu.
Zaten şu anda da 100 bin çocuğa süt dağıtılıyor...
Bilimin anlattıklarında, vahamet ortamında da Cumhurbaşkanına sesleniyor, ‘Hiç olmazsa İstanbul’da iki haftalığına sokağa çıkma yasağını uygulayalım!’ çağrısını yapıyordu...
Kampanya ile insanlarımıza nasıl yardımcı olacaklarını da açıklıyordu.
İlk yanıt Yardımseverler Derneği’nden geldi:::
Güvenilir olduğu için 10 bin lira ile kampanyayı başlattı...
İkinci ise İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener oldu...
Akşener, emekli maaşından üç aylığını İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu kampanyasına, diğer üç aylığını da benzer çalışma yapan Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağışladığını duyurdu...
Yani altı aylık emekli maaşı; güvenilir ve şeffaf olan İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyesi sayesinde fakir fukaraya gönderiyordu...
Belediyelerin kampanyası, vicdan muhasebesi  falan filan...
Şu anda nasıl esnaf zor durumda ise belediyeler de zor durumda....
Tüm gelir kaynakları kapalı...
Rakamlar dudak uçuklatacak gibi...
Ama yardımların eksilmemesi de lazım...
İhtiyaç sahipleri öncelikle belediyelerine, başkanlarına güveniyor...
Ekonomik tedbirleri nasıl merkezi hükümetten, ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bekliyorsa, karnını duyarın, ailenin ihtiyacını karşılayan Belediye Başkanlarından gıda paketlerini heyecanla bekliyor...

*- Çok önemli

Bizler gibi belediyelerin de Ankara’dan beklentileri var....
Ellerindeki verileri ilgili bakanlarla paylaştıklarından, son sözü söyleyecek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından çıkacaklar çok önemli...
Bakalım istek ve önerileri hüsnü kabul görmüş mü?
‘Hükümetin sahadaki eli biz olduğumuz için, dileklerimiz yerine gelir’ düşüncesi hâkimdi...
Konuşmalarından bunu çıkarıyordum...

*- Ulusa sesleniş

Ve akşam beklenen saat geldi, çattı...
Kameralara ve medya çalışanlarına ‘Tamam mı?’ diyen AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ulusa seslenmeye başladı;
Yine bir tekrar ya da hatırlatma yaparken, bilgilendirmeye de dikkat etti...
Bu hafta açılan hastanelerden tutun da Eylül’de açılmasının planlanana kadar...
Bu arada İtalyan ve İspanyollara da ‘müjde’ denilebilecek yardımların gönderileceğini söyledi.
Bu sıralarda Amerikan Başkanı Trump da halkına hitap etmiş ve ‘İç ihtiyaçlarımızı karşılamadan başkasına yardımı düşünemeyiz!’ demiş ve sözünün devamında ‘İspanya beklemesin!’ demeye getirmişti, ismini de vererek...

*- Birlik ve beraberlik

Ve sürpriz...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yedi maaşını bağışlayarak, ‘Birlik, beraberlik, kardeşlik’ dayanışmasını başlattı...
Bakanların; 3 ve 6 aylıkları ve daha fazlasıyla katıldıkları kampanyanın 5 milyon 200 bin TL. bağışla başladığını belirtti...
En büyük katkıyı ise iş adamları ile zakat verecek insanlarımızdan beklediğini söyleyerek ‘Zekat için Ramazan’ı beklemeyin... Bu hayır yarışı’ dedi...
Kampanyanın adı da, ‘Biz bize yeteriz Türkiyem!’
Hak katında kabul olacağını da dillendirdi.
Buraya kadar yazdıklarım, Reis’in yaptığı konuşmaya benzedi!
Günün özetini yaptım...
Ama bu arada çok önemli bir konuyu daha anımsatayım...
Sık ve çok konuşulacağını örnek gösterileceğini düşünüyorum...

*- Sizi gidi sizi gidiler!

Pazar sabahı saat 06,00...
Yollarda in- cin top oynuyor..
Duraklarda bir kişi ya var, ya yok!
Ama bir durakta olaganüstü bir durum ve olağanüstü bir kalabalık var...
Tam 41kişi...
Şoför uyarıyor;
‘Aracın içine binecek yolcu sayısı belli, oturulacak yerler de.... Binmeyin, arkadan boş otobüs geliyor!’
Dinleyen yok..
Hepsi ön tarafta tıkış tıkış duruyor...
Birileri ise en arkadan görüntü alırken, içlerinden birilere bağırıyor;
‘Bu ne rezalet, bu kadar yolcu alınır mı?’ falan, filan...
Bu tipleri bir zamanlar İzmir’de de görmüştük...
Tanıklarım var;
Alsancak’ta, Talatpaşa’da o zamanki 169 numaralı otobüste orta yaşlı iyi giyimli bir bey, birden bağırmaya başladı;
‘Bu ne rezalet... Bizi iç içe yolculuk yaptırıyorlar... Aziz Kocaoğlu gelsin de görsün.. Biz buradayız o nerede? Bize eski otobüsleri layık görüyorlar....’ falan filan...
‘Kardeşim arka taraf boş, benim tarafıma yürü!’ gibisinden öneri yaptım..
‘Sana ne?’ diye halkı kışkırtmaya devam etti...
Ama hiç kimse ona prim vermedi...
Ben dayanamadım, ‘Sus bizi rahatsız etme!’ uyarım üzerine üzerime yürüdü ve bir tokat atmak istedi...
Bileklerinden tuttum...
Hiç beklemiyordu, ‘İn aşağıya!’ dedim...
Tabii bu arada küfürleşmeler de oldu..
İzmir Sineması’nın bulunduğu durakta, 9 Eylül Üniversitesi Rektörlüğü karşısında, adamla kollarımız birbirine kilitlenmiş şekilde indik...
Sonuç mu?
Otobüsün önünde park halinde müşteri bekleyen taksiye ‘Kaçma!’ bağırışlarım arasında kaçtı gitti...
O zamanlar bunu dillendirmiştim...
Ama bunları ‘Hain’ olarak adlandıran Ekrem Başkan, görüntüleri emniyete vereceklerini anlattı...
‘Otobüse adam bindirenler, bunu yayınlayanlar, S. gazetesine mobese görüntülerini verenler, AKP Yönetici ve milletvekilleri , belediye başkanlarına ‘ Ekram İmamoğlu, ‘Bunlar halkı bölüyorlar. Büyük suç işliyorlar. Kendi işlerine bakmayıp yalan yanlış bilgi paylaşıyorlar’ diyor.

*- Hoppala....

Ve sonuç:
İçişleri Bakanlığı Belediyelerin yardım toplamalarını durdurdu...
Hesaplarını kapattırdı, yardımlara da el koydu, ‘Kanunsuz!’ olarak yorumladı...
‘Bloke’ etti...
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, şeffaf belediyecilik örneği olarak kimlerin yardım istediklerini ve bankada biriken paraları açıkladı.
Aynı şekilde CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı da...
Bu arada bildiri yayınlayanlar, protesto edenler de var kararları...
Son saniyede alınan karar şu:
CHP’li onbir büyükşehir belediye başkanı yarın saban saat 09.00’da mahkemeye başvurarak, ‘Bu günü kadar uygulanan yardım kampanyalarının düzgün bir şekilde yapıldığını, kendilerinin hakkı olduğunu, müfettişlerin incelemelerinden geçtiğini’ belirterek, kentlerindeki ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere yardım kampanyalarının süreceğini açıkladılar...

*- Kanal İstanbul ihalesi için

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir soru üzerine, ‘Ulaştırma Bakanı görevden alındı ama ihale yapılmış oldu. Maskeli toplantının iptalini yeni bakandan istedik fakat yanıt alamadık. Biz de İstanbul halkının yüzde 70’inin ve de bilim adamlarının raporları ile mahkemeye durdurma ve iptal kararı için başvuracağız’ dedi

*- ‘Zırnıkçılar’ yakalandı...

Dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlattığı ‘Biz bize yeteriz!’ başlıklı yardım kampanyasını açıklamasından sonra, şu saate kadar birçok kuruluş ‘destek’ kararlarını açıkladılar...
‘Zırnık bile vermem!’ diyenlerden bazıları ise polis tarafından yakalanarak haklarında işlem yapıldı.
Yardımların çoğalması için şu bilgilendirmeyi yapayım:
‘Destek yardımları, vergiden düşüyor...’
Yani işadamı için önemli bir ekstra gideri olmuyor...
Ama hayırlı bir iş yapmış oluyor...

***-
GÜNCEL

*- 16 milyon liralık yardım

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in talimatıyla, son krizde işsiz kalan, geliri bulunmayan 40 bin aileye 400’er lira para yardımı yapılacak.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin her bayram öncesi İzmir’de dar gelirli 25 bin aileye verdiği nakit yardım konusunda yeni bir düzenlemeye gidildi. Koronavirüs krizi nedeniyle ailelerin zor durumda olduğunu dikkate alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Tunç Soyer’in talimatıyla 200’er liralık Ramazan ve Kurban Bayramı yardımlarını birleştirildi; yardımdan faydalanacak aile sayısı da 25 binden 40 bine çıkarıldı. Belediyenin veri tabanına kayıtlı 40 bin ailenin hesaplarına 6 Nisan 2020 tarihinden itibaren 400’er lira yatırılacak.

*- Çalışanlara moral ziyareti

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, özveriyle görevlerine devam eden Eşrefpaşa Hastanesi ile Mezarlıklar Daire Başkanlığı çalışanlarını ziyaret ederek teşekkür etti.
Önce Mezarlıklar Daire Başkanlığı’na giden Soyer, tek tek tüm çalışanlara teşekkür etti, onlara moral verdi. Başkan Soyer, “Risk altında çalışıyorsunuz. Yaptığınız işin kıymetini biliyoruz. Kendinize çok dikkat edin. Allah’a emanet olun” dedi.
Türkiye’deki tek belediye hastanesi olan Eşrefpaşa Hastanesi’nin sağlık çalışanlarıyla da bir araya gelen Soyer, yaptıkları işin zorluğunun farkında olduğunu söyleyerek herhangi bir ihtiyaçları olup olmadığını sordu. Soyer,  “Çok değerlisiniz. Her şeyden önemlisi sizin sağlığınız. Lütfen ne ihtiyacınız olursa söyleyin” dedi.

*- Beko: Kızılay nerede? Kovid-19 Türkiye’de!

Kovid-19 salgının hızla yayıldığı bugünlerde Sağlık Bakanlığı'nın birçok özel ve vakıf hastanesini pandemi hastanesi ilan etmesinin ardından Kızılay’ın eylemsizliğine ve işlevsizliğine dikkat çeken CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Kızılay’ın uzun süredir ortalarda görünmeyişinin altını çizen ve Kızılhaç’ın birçok ülkede canla başla salgınla mücadele ettiğine dikkat çeken Beko, tıp merkezi, üretim tesisleri ve hastaneleri olan Kızılay’ın ortada görünmeyişini kurumsal iflas olarak yorumladı.

*- Müge Anlı'yı RTÜK 'e şikayet etti

İzmir Tabib Odası Yönetim Kurulu bugün bir karar aldı.
İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Müge Anlı adlı program sunucusunu RTÜK'e şikayet etti.
Yapılan açıklama şöyle:
‘Sağlık çalışanları Covid-19 hastalığına karşı, acil servislerden yoğun bakımlara kadar her birimde olağanüstü bir çaba ve özveri ile gece gündüz demeden çalışmaktadır. Covid -19 pandemisi ile  mücadelede  en önde yer alan sağlık çalışanlarının sağlığı büyük risk altındadır.
30.03.2020 tarihinde, 10.00-12.00 saatleri arasında ATV isimli kanalda yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert adlı programda, yayıncılık ilkelerine aykırı, sorumluluk duygusundan ve bilimsel bilgiden uzak, kişisel ihtiraslar içeren, sağlık çalışanlarını kötüleyen ve küçük düşürücü ifadelere yer verilmiştir.
Söz konusu programda, Müge Anlı adlı program sunucusu, enjeksiyon yaptırmak için başvurduğu sağlık kuruluşundan hizmet alamadığını iddia ederek, “ iğne yapmayı kabul etmiyorlar, ölsek kalsak hastaneye kabul etmiyorlar, beni korumak gibi bir düşünceleri yok, beni istemiyorlar hastanede, ben de sizi istemiyorum, tavırları yanlış, inşallah sen de migren ağrısı çekersin, çeken bilir, ben bunları yaşıyorum, halk bilmem neler yaşıyor, yumuşatacak bir şey yok, kapatsınlar o zaman hastaneyi” gibi ifadelere yer vermiştir. ‘

*-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR