Bergama'nın otları tamam da, Urla'dan ne haber?


YAŞAR EYİCE

*- Bunlar sahtekâr!

Kapımızdaki tehlike Koronavirüs’ü ülkemizde ilk duyuran ve önemini belirtenlerden biri olduğum için mutluyum.
Bir de bu konunun üzerinde ısrarla duranlardan birinin de TSYD yani Türkiye Spor Yazarları Derneği Genel Başkanı Oğuz Tongsir olduğu için yine mutluyum..
Çünkü sorunların üzerine giden başkasını henüz tanımadım...
Şimdi, yani yumurta kapıya gelince bazıları uyandı...
Ama nasıl?
Bundan yararlanmak ve adlarını duyurmak için....
Bakıyorsunuz, AKP’li rektörlerin yönetimindeki üniversitelerde sözde birkaç kişi toplanarak Koronavirüs hakkında yine sözde bilgilendirme yapıyorlar...
Bunlara sözüm, ‘Hadi ordan sizde!’
Bazı oda ve dernekler, ya da birlikler için de aynı şeyleri söyleyebilirim
Hepsi ama hepsi ‘İş yapıyoruz!’ hikâyesi altında kendilerini ve koltuklarını koruma çabasındalar.

*- Beyinleri daha iyi çalışıyor

Her zaman söylüyoruz;
Önce Sağlık...
Çocuklarımıza, daha doğrusu torunlarımıza ya da küçüklere öğreteceğimiz ise önce güvenlik olmalıdır...
Dikkat ve denge’nin önemine de değinmeliyiz.
Bunlar bizi her türlü tehlikeden öncelikle uzak tutar.
‘Şüphe’ çok önemlidir...
Ama nedense bu ‘şüphe’ ve ‘okumak’, ya da ‘eğitim’ gibi konular, tabii ki bunlara bağlı sanat ve dalları hep birileri tarafından engellenmiştir.
Her taktiğin karşı taktiği mutlaka vardır.
Ama bu konu üzerinde de nedense kafa yoran yok gibi...
Bazıları felsefe ya da mantık üzerinde haklı olarak dursa da, spor yapan ya da sporun dalları ile teknik ve taktik üzerinde duranlar bunu çok daha iyi şekilde başarır...
Bakın, çevrenize bakın;
Hep üst yöneticiler mutlaka ve mutlaka spor yapmış, ya da spordan gelmiştir.
Bunun araştırmasını ilk adı ‘Ege’, sonraki adı ‘Maarif’ ve son olarak ‘Bornova Anadolu Lisesi’nde sanıyorum 70’li yıllarda anımsadığım kadarıyla Ahmet ismindeki bir beden eğitimi öğretmeni yapmıştı...
O zamanlar, daha doğrusu düne kadar Türkiye’nin en önemli eğitim kurumu olan Bornova Anadolu Lisesi’nin, ne bileyim, Galatasaray, İstanbul Erkek Lisesi, Haydarpaşa Lisesi, Afyon ve Denizli Liseleri gibi hep ön sırada olduğu devirde, aileler çocuklarının okul takımlarında yer almasını istemiyorlardı..
Derslerini aksatacaklarını ve üniversite imtihanlarında başarılı olamayacaklarını ya da istedikleri önemli fakültelere giremeyeceklerini savunuyorlardı.
Bu yanlış düşünceyi kırmak için bilimsel bir çalışma yapıldı.
Ve sonuç şu idi:
Okul voleybol, basketbol, masatenisi, futbol, atletizm takımlarında olanlar dersleri; konuları çok daha hızlı ve sağlıklı şekilde öğreniyorlardı.
Ve girdikleri tüm sınavları da başarılı şekilde geçiyorlardı.
Dahası yaşamda da, çalışma hayatlarında da engelleri başarı ile aşıp zirveye ulaşıyorlardı.
Bu bilimsel çalışma okul kütüphanesinde duruyor mu bilmiyorum..
Bildiğim bir ara velilerin eğitim kalitesi için ayağa kalkmalarıydı.
Daha fazlasını artık düşünerek siz bulun...

*- Resmi açıklamalar önemli...

Kapımızdaki koronavirüs tehlikesine karşı başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere yetkili kurumların önlemlerini artırması gerektiğini belirten CoronaTurkey bir imza kampanyası başlattı.
Alınması gereken önlemleri listeleyen CoronaTurkey ekibinin sesini yetkililere duyurmasına yardım etmem istendi.
Söylenen şu:
‘Van’da yüksek ateş şikayeti ile başvuran ve koronavirüs hastalığı şüphesi ile karantina altına alınan yurttaşların test sonuçlarının negatif çıktığını, koronavirüse ait bir bulguya rastlanmadığını sevinçle öğrenmiş bulunmaktayız.
Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere yetkili kurumların halkı hızlı, doğru ve tam olarak bilgilendirmesinin paniğe neden olabilecek spekülatif haberlerin ve yanlış bilgilerin yayılmasının önüne geçmek açısından kritik önemde olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.
Bu doğrultuda, aşağıdaki önlemlerin alınmasını talep ediyoruz:

*-

‘Kişisel korunma önlemleri hakkında toplumun yaygın biçimde bilgilendirilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığı, yerel yönetimlerle daha sıkı işbirliği yapmalıdır.
Alandan edindiğimiz bilgiler sağlık kuruluşlarında koruyucu ekipman temininde sorunlar yaşandığını göstermektedir.
Hekimler ve sağlık çalışanları enfekte olabilecek kişilerle temas açısından en yüksek risk grubunda olduklarından İran ile komşu illerden başlamak üzere sağlık kuruluşlarında koruyucu tıbbi malzeme ve ekipmanların stokları bir an önce yeterli hale getirilmelidir.
Herkes özgürce seyahat edebilmeli, hasta olan tedavisini görmelidir. Ancak seyahatin de güvenliğini sağlayabilmek için denetimli seyahat sistemi uygulanabilmelidir.
Yani seyahat amaçlı ülkemize ‘coronavirus’ salgınının olduğu yerlerden gelen vatandaşlar, semptom göstermeseler dahi konakladığı/konaklayacağı adresi bildirmeli, her akşam belli bir saatte bu adreste kuluçka döneminin işleyip işlemediği test edilmeli, temas ettiği bölgeler ve kişiler belirlenmelidir.
Bu arada tekrarlayayım:
Resmi açıklamalar önemli...
Ama bu ‘Çay hikayesi’ gibi olmasın...
Çernobil faciasından sonraki gösterileri anımsadım da!

*- 9 gün mü, 24 gün mü?

Potansiyel vaka en az 24 gün süreyle takip edilmelidir.
Böylece risk oluşturan diğer ülkeler kontrol altına alınmış olacaktır.
Öte yandan havalimanlarında sıkı denetimli sağlık merkezleri kurulmalıdır ve Sağlık Bakanlığı Medya Grubu daha aktif şekilde çalışmalıdır.
Hastalığın tanısı acil olduğundan etken virüsün tanısına yönelik serolojik testlerin Hıfzısıhha Merkezi dışında üniversite hastanelerinin laboratuvarlarında da çalışılabilmesine dönük düzenlemeler yapılmalıdır

*- İzmir kışa festivalle veda ediyor

Bu satırları okuyanların canları; ruhları sıkılmış ve düşünceye dalmış olabilirler.
En iyisi bir da güzel haber vereyim...
İzmir Büyükşehir Belediyesi kış turizmini desteklemek için kışa bir festivalle veda ediyor.
365+1 Kış Festivali 29 Şubat’ta Ödemiş Gölcük’te.
Ödemiş Gölcük’te yapılacak festivale katılım ücretsiz.
Çocuk animasyon ekibinin gün boyunca alanda olacağı festival 12.00’de başlayacak.
13.30’da dj Ulaş Çetinkaya performansını sergileyecek.
16.00’da Metin Arolat sahne alacak. Arolat 17.30’da sahneyi dj Orhun Özsoydan’a bırakacak.
Festival kapsamında izleyicilere sucuk ekmek dağıtılacak.

*-  Ücretsiz servis

Etkinlik için Konak Atatürk Kültür Merkezi, Karşıyaka İskele, Bornova Metro çıkışı ve Üçkuyular İskele noktalarından 09.30 ve 10.00’da ücretsiz servis kaldırılacak.
Dönüş saati ise 18.30 ve 19.00 olacak.
Kış Festivali 365+1 adını 6 saatlik artık zaman dilimlenin takvime dört yılda bir 29 Şubat olarak eklenmesinden alıyor.

*- İşte böyle...

Koranavirüs ile birlikte açıklama bekliyoruz, ilgililerden...
Yalnız bu hastalıkla ilgili mi?
Suriye, Libya, Avrupa ile münasebetler, Rusya ile ilgili gelişmeler ne alemde?
Eğitim, sağlık, denetimler?
Yani bilgi kirliliğinin mutlaka ve mutlaka bu şekilde en aza indirilmesi aklı başında herkesin ortak görüşü...
Bir ara belediye başkanları suçlamalara karşı kendilerini korumak için açıklama üzerine açıklama yapıyorlardı.
Ben de ‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz!’ diyordum...
Şimdi de ‘Kaynayan kazan’ olmaya devam eden Karşıyaka’dan yapılan açıklamayı vereyim;
CHP’li Karşıyaka Belediyesi Meclis Üyeleri Murat Aydın ve Murat Öğüt, "aralarında sorun" var iddiaları üzerine birlikte açıklama yaptı.
İletişim eksikliğinden kaynaklanan bir yanlış anlamanın yarattığı küçük bir gerginliğin,  “bir kaza ve bir şeyleri paylaşamama” olarak yansıtılmasının üzücü olduğunu, aralarında bir sorun bulunmadığını belirten Aydın ve Öğüt, “Birlik ve beraberlik içinde görevimizi yerine getiriyoruz” şeklinde konuştular.
Bir de aralarında poz vermişler...
Mutlaka ve mutlaka görüş ayrılıklarını destekleyenlerdenim...
Çünkü başka şekilde doğru bulunamaz...

*-  Parlıyor ve sönüyor!

İzmir’de de başladı ama sonuç ne oldu?
Saman alevi gibi bir parladı ve sonra söndü...
Gelip geçici reklam aracı oldu...
Şimdi ise Ayvalık Belediyesi hurda araçları ve izinsiz reklam tabelalarını kaldırdı.
Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin’in talimatıyla, Ayvalık genelindeki atıl durumda olan hurda araçlar, kaldırıldı.
5326 sayılı Kabahatler Kanununun 41/6. Maddesine dayanarak “Kullanılamaz hale gelen motorlu kara veya deniz nakil araçlarını ya da bunların mütemmim cüzlerini sokağa veya kamuya ait sair bir yere bırakan” istinaden bulunduğu yerden kaldırılması hususunda, Ayvalık Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ve Ayvalık İlçe Emniyet Müdürlüğünün ortak çalışmasıyla, Ayvalık genelinde sahipsiz olarak bulunan bakımsız, paslanmış, camları kırık ve özellikle mahalle çocukları açısından son derece tehlike arz eden hurda araçları tutanak tutularak Ayvalık Belediyesi Kademe Amirliğine kaldırıldı.
Aynı gün içerisinde Ayvalık Belediyesi Zabıta ve Fen İşleri Müdürlüğünün yaptığı çalışmalarda, tespit edilen izinsiz reklam tabelaları işletmelere tutanak tutularak kaldırıldı.

*- İşte resmi açıklama...

Tarım ve Orman Bakanlığı davul zurna ile ilan etmişti 6 günlük denetimleri...
Ben de bazıları gibi, ‘Böyle denetim mi olur?’ demiş ama resmi açıklamaları yine de paylaşmıştım.
Şimdi, İzmir denetim seferberliği sonuç haberi açıklandı.
Buna göre, İzmir’de 5.851 işletme denetlendi.
Tarım ve Orman Bakanı Sayın Dr. Bekir Pakdemirli'nin talimatları ile 81 il ve tüm ilçelerde eşzamanlı olarak yapılan ve 6 gün süren gıda denetim seferberliği son buldu.
Hafta boyunca yapılan denetimlerde İzmir genelinde 30 ilçede 330 kontrol görevlisi halkın sağlığıyla oynayanlara göz açtırmadı.
İzmir Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Özen denetimlerin ilk gününde gerçekleşen süt ve süt ürünleri işletme denetimine bizzat katıldı.
İzmir’de 6 gün süren denetimlerde 5.851 işletme denetlendi.
Bu işletmelerin 468 tanesinde teknik hijyenik şartlar bakımından olumsuzluklar tespit edildi ve eksiklikleri tamamlamaları için ek süre verildi.
Denetimlerde İzmir'de 19 işletmeye idari para cezası uygulandı, 2 işletme ise faaliyetten men edildi.
Gıda güvenilirliğini sağlamak, farkındalığı arttırmak ve halkın güvenilir gıdaya kolayca ulaşabilmesini sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen denetimler yıl boyunca devam edecek.’
Son açıklama işte böyle...
Yorumu yine şimdilik size bırakıyorum...

*- Tire Kent Arşivi merkezi açıldı

Tire deyince sakın ağzınızı burnunuzu kıvırmayın...
Orada o kadar önemli bilgi hazineleri yani kitaplar var ki, bırakın başkalarını, Tire halkının bile önemli bölümü bilmiyor.
Çünkü herkes geçim derdinde olduğu için kitaba ve bilgiye fazla önem vermiyor.
Paha biçilmez Tire’deki kitaplar hakkında zaman zaman bir iki araştırmacının ya da ilgilinin açıklamalarını fazla duyan ve ilgilenen olduğunu da sanmıyorum.
Tire Kent Arşivi Merkezi (TİKAM) İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katıldığı bir törenle açıldı.
Merkez Tire’nin zengin kültür mirasını korumayı ve bu mirası gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlıyor.
Başkanın belirttiği gibi, arkamızda çok güçlü bir tarih var. Bizi biz yapan da bu tarih. Bizler geleceğe bu tarihin ışığında bakmalıyız. Aksi takdirde kökü olmayan insanlara dönüşürüz. Bu yüzden bu çalışma çok değerli.

*- Tire’nin kültür mirasına vurgu

Tire Belediye Başkanı Salih Atakan Duran da Tire’nin zengin tarih ve kültür mirasına vurgu yaparak “Tire’nin değerli geçmişini, kentin kültür hafızasına kazandırmayı amaçlayan bu mekanın açılmasının heyecanı içindeyiz” dedi.
Açılış törenine eski bakan ve Tire Meclis Üyesi Halil Çulhaoğlu, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük de katılanlar arasındaydı.
TİKAM Tire kültürüne dair yazılı ve görsel materyalleri kentin kültür hafızasına kazandırmayı amaçlayarak yaklaşık 80 bin yazılı ve görsel materyali, İzmir tarihi ile ilgili çalışma yapan araştırmacıların kullanımına sunuyor.
TİKAM ayrıca bir kent kitaplığının oluşmasına da katkıda bulunacak.
Yani son zamanlarda bence atılan en önemli adımlardan biri de bu...


***-
Güncel

*- Torbalı’ya paket arıtma tesisi kuruldu

Bilmeyenlere anımsatayım:
AKP’liler aylardır zıplayıp duruyorlardı, ‘İstemiyoruz!’ diye...
Yeniçerililer nasıl ‘İstemezükçü!’ ise bazı AKP’liler de öyle...
Ama her şeye tüm engellemelere rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi Torbalı’da paket atıksu arıtma tesisi açtı.
Tesis günde 320 metreküp atıksu arıtıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü biyolojik arıtma teknolojisiyle çalışan paket atıksu arıtma tesislerine Torbalı Karakuyu Mahallesi’nde bir yenisini daha ekledi.
1,6 milyon liraya mal olan tesis günde 320 metreküp atıksu arıtma kapasitesine sahip. Tesis evsel atıksuları temizleyerek doğaya veriyor.
Tesiste atıksular öncelikle fiziksel arıtmadan geçiriliyor.
Sonra atıksu ön çökeltim havuzuna alınıyor, burada çökebilen maddelerin havuzun dibinde kalması sağlanıyor.
Kalan su  dengeleme havuzuna alınıyor ve buradaki pompalar yardımıyla biyolojik arıtma ünitesine aktarılıyor.
Atıksuya bu ünitede, mikroorganizmaların yaşayabileceği ve çoğalabileceği bir zemin yaratmak ve bu mikroorganizmaların atıks udaki kirletici organik maddeleri parçalamasını sağlamak için öncelikle oksijen veriliyor.
Daha sonra atıksu bu ünitede çökeltme, deşarj ve fazla çamur uzaklaştırma işlemlerinden geçiyor.
Atıksu  son olarak  klorlanarak deşarj ediliyor.
 Bakalım bu yazdıklarımı bazıları anlayabiliyorlar mı?
Ben söyleyeyim:
Merak etmeyin her adım kontrol altında, koku da yok, mikrop da...

*-  Bergama Belediyesi yabani ot mücadelesine başladı

Bence günün en önemli haberlerinden biri de bu...
Bergama Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri, yaz mevsimi hazırlıkları kapsamında ilçe genelinde yabani ot mücadelesine başladı. Tüm boş alanlar, parklar, yeşil alanlar yol ve kaldırım kenarlarındaki yabani otlar temizleniyor ve ilaçlanıyor.
Ekipler boş arsalarda, kaldırımlarda, mahalle aralarındaki yeşil alanlarda büyüyerek görüntü kirliliği oluşturan yaz mevsiminde kuruyarak yangın tehlikesi oluşturabilecek alanlarda ilaçlama çalışması yapıyor. Bazı mahallelerde yabani otlar biçilip, ilaçlama yapılarak temizleme çalışmaları tamamlanırken, diğer alanlarda devam ediyor. 
Peki Kayyum ne yapıyor?
Urla Belediye başkanının yerine atanan Kayyum’a söylüyorum...
Daha doğrusu hatırlatıyorum;
Yaz aylarında, Urla’nın en büyük sorunlarından biri de bu...
Sadece Selçuk Karaosmanoğlu döneminde ekipler kurulmuş ve bu işe el atılmıştı.
Urla’da doğup büyüyenlere sorun bakalım ne diyecekler...
Hani AKP’liler ‘Akil adamlar’ diyorlar ya ben de Urla’nın akillerine sorun ya da yeni gelişen mahallelerdekilere surulunca konunun önemi ortaya çıkar...
Bu konuyu derinlemesine yine örnek alacağım...

*-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BÖYLE BİR ANLAŞMA GÖRÜLMEDİ... DENİZİ YOK ANLAŞMAYA LİMANLAR KONULDU...

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR