Urla ve Çeşme gündemden düşmüyor
*- Gündem yine dolu...
Karşıyaka’da Türk bayrakları dalgalandırılacak. Sabıkalı ve ırkçı Yunan
milletvekiline böylece cevap verilecek.
*- Çeşme’deki ‘Suudi
Projesi’ gündemdeki yerini aldı
*- Kızılay’daki ‘usulsüzlükler’
ve iddialar durmuyor!
*- Zeytinliklerimize ve
zeytinlerimize yazık olacak gibi...
*- Araştırmadan ‘folkart’
çıktı..
*- Çoban Ateşi Hareketi-
İzmir İl Başkanlığı, ‘Ucube’ olarak adlandırdığı proje ile ilgili
bilgilendirici önemli bir açıklama yaptı.
*- YAŞAR EYİCE
*-
Karşıyaka’daki eyleme
ya da protestoya çok az bir süre kaldı.
CHP Karşıyaka İlçe Başkanlığı
yaptığı açıklamada;
‘Yunan Milletvekili'nin
Türk Bayrağı'na yaptığı hakareti bugün (31/01/2020) saat:15:00'da Karşıyaka
Nikah Sarayı Karşısında-Çağlayan Apt. No:380 (eski İplikçizade Köşkü'nün
önünde) Türk Bayraklarımızla protesto ediyoruz. Bilgilerinize...’ denildi.
Dışişleri Bakanının sözlü
tepkisini biliyoruz da,
Bugün Cuma...
Bakalım Diyanet bu konuda ne yapıyor?
Kısa süre olmasına
rağmen Karşıyaka’da yine Türk bayraklarının her zaman olduğu gibi
dalgalandırılacağını biliyorum.
Amerika’nın Filistin
planı için ayağa kalkanlar bildiri üzerine bildiri yayınlayanlar (Ki haklılar)
bayrağımıza yapılan hakareti nasıl hazmedebiliyor ya da tepkide sessiz
kalabiliyorlar.
En iyisi ben
küskünlere, yani medyayı takip etmeyenlere olayı anımsatayım:
*- AP'de Yunan vekil Türk
bayrağını yırttı
Avrupa Parlamentosu'na
(AP) ırkçı Altın Şafak partisinden seçilen Yunan milletvekili Yannis Lagos,
Yunan adalarındaki göçmenlerin durumuna ilişkin bir tartışma sırasında kağıt
üzerine basılı bir Türk bayrağını yırtarak, Türkiye karşıtı hakaret içeren
ifadeler kullandı.
Irkçı vekilin eylemi,
hem Türk hem de Yunan Dışişleri Bakanlığı tarafından sert bir dille kınandı.
AP Başkanı Davis
Sassoli de, Lagos hakkında cezai işlem başlattı.
*- Çarşamba günü
Avrupa Parlamentosu
Genel Kurulu'nda, Çarşamba günü Brexit görüşmelerinin ardından, Yunan
adalarındaki göçmenlerin durumuna ilişkin oturuma geçildi.
Aşırı sağ Altın Şafak
partisinden AP'ye giren bağımsız milletvekili Yannis Lagos, ‘Burada göçmenlerin
haklarını konuşuyorsunuz. Yunan halkının hakkını kim savunacak? Bir tarafta
Türkiye var, her istediğini yapabiliyor. Sizin yaptığınız tek şey ise, bize
akın akın göçmen gönderen Türkiye'nin saçlarını doğru yönde okşamak. Ve bu Türk
bayrağı kanla yıkanmış bir bayrak" diyerek Türk bayrağını yırttı.
Oturumu yöneten
başkanvekili Lagos'u ‘itidalli davranmaya çağırarak bu tür davranışlara müsaade
etmeyeceğini’ uyarısında bulundu.
*- Çavuşoğlu'ndan sert
tepki
Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlu, Avrupa Parlamentosu'nda Türk Bayrağı'nı yırtan ırkçı Yunan vekile
sert tepki gösterdi.
Çavuşoğlu, Twitter hesabından
paylaştığı mesajında, '’Şanlı bayrağımıza uzanan elleri nasıl kırdığımızı,
denize nasıl döktüğümüzü en iyi bu ırkçı kafalar bilir. Avrupa'nın şımarık,
ırkçı çocukları hadlerini bilsin. Avrupa İslam karşıtlığına ve ırkçılığa artık
dur demeli’ mesajını paylaştı.
Çavuşoğlu ikinci bir
mesajda da, ‘Bayrağımız her yerde şerefle dalgalanmaya devam edecek. AP'nin de
bu palyaço hakkında gerekeni yapmasını bekliyoruz’ ifadelerini kullandı.
*- Sabıkalı ve ırkçı
Lagos hakkında
Yunanistan'da ‘suç örgütü kurma ve örgüt üyeliği’ iddialarıyla soruşturma
açıldı.
Lagos, 2012-2019
yılları arasında Yunanistan'ın Neo-Nazi Altın Şafak Partisi'nden AP
milletvekilliğine seçildi.
Ardından Altın
Şafak'tan istifa ederek Temmuz 2019 yılında kendi partisini, Ulusal Halk
Vicdanı adıyla kurdu.
Halen AP'de bağımsız
milletvekili olarak görev yapan 47 yaşındaki Lagos, ırkçı faaliyetleri ve yüz
kızartıcı pek çok suç nedeniyle Yunanistan'da iki kez tutuklandı ve ceza aldı.
Lagos'un 2013'te
Atina'da öldürülen faşizm karşıtı müzisyen Pavlos Fissas davasında da isminin
geçtiği belirtiliyor.
*- Suudi projesi için
mi?
Çeşme ve Urla'da 4
milyon metrekareye yayılan 511 adanın acele kamulaştırılması ile ilgili kararı
Suudi Arabistan merkezli Albassam Group'un, geliştirdiği 15 milyarlık 'Yeni
Çeşme' projesine yönelik olduğu iddia ediliyor
Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan imzasıyla resmi Gazetede yayınlanan ‘Acele’ kamulaştırma kararının
nedeni anlaşıldı.
‘Acele’ kamulaştırmanın Suudi Arabistan
merkezli Albassam Group’un, ‘Yeni Çeşme’ projesiyle bağlantılı olduğu iddia
edildi.
Habere göre; acele
kamulaştırmanın amacı 4 milyon metrekare alana yayılan 15 milyar liralık
projede, yatlar için kanal projesi var.
*- Projede neler var?
Projenin lansmanı için
hazırlandığı anlaşılan katalogda çarpıcı detaylar dikkat çekiyor. Buna göre
projenin, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İzmir Valiliği'nin koordinasyonunda
Kamu-Özel Ortaklığı ile tamamının yabancı sermayeyle gerçekleştirileceği
belirtiliyor.
Suudi Arabistan
merkezli Albassam Group’un, ‘Yeni Çeşme’ projesinde 20 bin nüfusun yaşayacağı
öngörülüyor.
Proje kapsamında; 800
yatlık 3 marina, 6 bin odalı 2 lüks otel, 2.500 odalı 50 butik otel, lüks
restoranlar, golf sahaları ve alışveriş merkezleri yer alacak.
*- Çoban Ateşi
Hareketinden sert tepki
Urla ve Çeşme’de açıklanan
acele kamulaştırma kararı, Rıfat Serdaroğlu’nun başkanlığını sürdürdüğü Çoban
Ateşi Hareketi tarafından ‘Ucube Proje’ olarak hareketlendi ve sert tepki gördü.
Yapılan açıklama şöyle:
‘25 Ocak 2020
tarihinde, Çeşme ve Urla’da yeni turizm alanları için Resmi Gazete’de Acele
Kamulaştırma Kararı yayınlanmasından hemen iki gün sonra Suudi Arabistanlı
yatırım şirketi Albassam İnvest’in Yeni Çeşme adı adıyla paylaştığı bir doküman
ortaya çıktı.
Resmi Gazete kararı ve
ardından ortaya çıkan ve hiçbir mantıklı fizibilitesi olmayan Yeni Çeşme
Projesi, tek kelime ile YAĞMA olarak, tek cümle ile vatandaşın arsasına, malına
mülküne milletin vergileriyle, bizlerin parasıyla el koyup yandaşlara ve
Araplara dağıtma projesi olarak açıklanabilir.
Türkiye’de AKP
iktidarının uygulamaları nedeniyle, ekonomik hukuki çöküş yaşanırken, yatırım
ortamının karardığı, kimsenin yatırım yapmadığı bir dönemde turizm adına ACELE
KAMULAŞTIRMA kararı almanın tek bir açıklaması vardır.
Vatandaşın SİT alanı
olan arsa ve arazilerini yok pahasına devlet olarak el koymak ve el koydukları
bu arsa ve arazileri yandaşlarına ve
Arap sermayesine peşkeş çekmektir.
Niyetleri yeni turizm
alanları için arazi üretmek değildir.
Eğer gerçekten öyle bir
niyetleri olsa, bölgeyi SİT alanından çıkarıp turizm alanı ilan ederler, yatırım yapmaya niyetli olan çıkarsa da bu
arsa ve arazileri doğrudan sahiplerinden alır, ortada zorunlu bir acil
kamulaştırma yerine gönüllü olarak bir alış veriş gerçekleşirdi.
Ama tekrar tekrar
vurguladığımız gibi, niyetleri turizm alanı amacıyla arazi üretmek değil,
milletin, vatandaşın tapusunu delip, tapulu malına yok pahasına el koymak ve
yandaşlara dağıtmaktır.’
*- Ucube bir proje…
Resmi Gazete’de
yayınlanan acele kamulaştırma kararından sonra ortaya Suudi Albassam Yatırım
şirketinin hazırladığı bir Yeni Çeşme Projesi çıktı.
Proje resmi bir kanalla
değil, sosyal medya üzerinden paylaşıldı.
Belli ki, bu bölgeye
çok önceden göz koymuşlar, tıpkı Kanal İstanbul gibi bir pazarlama dökümanı
hazırlamışlar.
Ancak bu dökümanı
inceledikçe, bizde mantıklı bir fizibilite yerine, yeni bir soygun ve talan
düzeni tezgahlandığı kanısı uyanmıştır.
Dökümanda yer alan şu
cümleler, kimsenin kulağına yabancı değildir; ‘Çeşme Yeni Turizm Alanı Yatırım
Projesi; uygun görülecek bir kamu kurumu (Kültür ve Turizm Bakanlığı ve/veya
İzmir Valiliği vb.) ile ‘Kamu-Özel Ortaklığı’ modelinde ve tamamı yabancı
sermaye ile gerçekleştirilebilecek, kendine özgü yerel ve uluslararası tasarım
özelliklerini taşıyan bir projedir. ‘
*- Yabancı sermaye
denilince
Kamu özel ortaklığı ve
tamamı yabancı sermaye ile gerçekleşecek bir yatırım derken, hemen aklımıza,
geçmediğimiz köprülere, otoyollara, uçmadığımız havaalanlarına, gitmediğimiz
şehir hastanelerine yaptığımız ödemeler, bu projelerin finansmanı için
hazinenin verdiği garantiler ve yüksek faizle hazinenin borçlanması geliyor.
Madem, tamamı yabancı
sermaye ile yapılacak, o zaman bırakın vatandaşın malına mülküne yok pahasına
el koymayı…
Samimi iseniz,
gerçekten Çeşme bölgesi için dünya çapında bir turizm alanı yapacaksanız.
Kaldırın SİT kararını.
Bu yatırımı yapacak
sermaye toprağı vatandaştan alsın.
Madem Türkiye kazanacak
iddiasındasınız, o zaman SİT alanı diye düşük belirleyeceğiniz bedeli peşinat
olarak verin, ondan sonra da yapılacak her türlü yatırımın belirli bir yüzdesi
kadar hissesini, yapılacak satıştan elde edilecek cironun belirli bir
yüzdesini arsa sahiplerine dağıtın.
Bölge halkını,ellerinden
çok ucuza alınacak arsa ve arazilerinin üzerine yapılacak tesislerde istihdam
etmek yerine tesislerde Yatırım Ortağı yapın.
Buna var mısınız?
Projede Alaçatı Koyu
ile Mersincik Koyu arasında büyük gemilerin mega yatların geçeceği bir de kanal
açılacakmış.
Yetersiz fizibilite ile
hazırlanmış bir proje.
Alaçatı Koyu sığ bir
koydur.
Sörf alanıdır.
Koyun ortasında dar bir
kanalda ancak orta boy tekneler geçebilir.
Mega yat giremez.
Mersincik Koyu da keza
öyle ve Alaçatı Koyu ile Mersincik Koyu, denizden 4 deniz mili ( 7.4
kilometre), açmayı planladıkları kanal 2 deniz milidir. (3.7 kilometre)
Tamamen saçma sapan
fuzuli bir harcamadır.
Yine Mersincik Koyu’na
100 megayatlık bir marina ile 600 yatlık normal marina planlamışlar.
Mersincik Koyunun
derinliği ve büyüklüğü bırakın 100 mega yatı, 10 mega yatın manevrasına müsait
değildir.
Kaldı ki yat turizminde
esas olan, teknelerin marinadan çıktıktan sonra demir atacakları bakir koyları
korumaktır.
Bölgede var olan üç
tane bakir koyu korumak yerine marina ve inşaat yatırımları ile mahvetmek,
zaten yat turizminden hiçbir şey anlamadıklarının da kanıtıdır.
Yapılacak proje; bölgenin
doğal dengesini bozacağından,sörf turizmini engelleyecek,nüfus yoğunluğu sonucu
çok ciddi su sorunu baş gösterecek…
Yani;
Neresinden bakılırsa
bakılsın, Acele Kamulaştırma Kararı ve ortaya çıkan Yeni Çeşme Projesi, bir
turizm yatırım projesi değil, iktidarın kendi yarattığı yeni zenginler ve
sosyete ile Arap zenginleri için devasa bir tatil sitesi kurma ve vatandaşın
malını yağmalama projesidir.
Bu proje, bölgeye
yatırım yapıp bölgeyi kalkındırma, vatandaşa iş ve aş yaratma, milletin
refahını artırma projesi değildir…
Urla -Zeytineli Ve
Çeşme-Alaçatı'daki, "Turizm Yatırımlarına Tahsis Amacıyla" Verilen
"Acele Kamulaştırma Kararı", Acele Kamulaştırmanın Yasal Koşullarını
Taşımamaktadır. (2942 sayılı kamulaştırma kanununun 27. maddesi ve 2634 sayılı
Turizmi Teşvik Kanununun 8. maddesi)
Çoban Hareketi Ateşi
İzmir İl Başkanlığı olarak Urla ve Çeşmeli vatandaşlarımızın yanında
olduğumuzu,haklarını sonuna kadar savunacağımızı, her türlü hukuki desteği
vermeye hazır olduğumuzu beyan ederiz.
Siyasi parti kurup
iktidara geldiğimizde de, eğer bu yağma ve talan yapıldıysa, hiç de geç kaldık
demeden yapılacak yağmayı önleyeceğimize ve sorumlularını da bağımsız yargıya
göndereceğimize söz veriyoruz.
Çoban Ateşi Hareketi- İzmir
İl Başkanlığı’
*- Usulsüzlük dosyası!
Kızılay'da skandal
üstüne skandal.
30 bin lira aylıklı
Ürdünlü, 'stratejist casus kurum çalışanı' çıktı.
Yolsuzluk ve israf
iddiaları ile gündemden düşmeyen Kızılay’ın ‘Baş stratejist’ olarak işe aldığı
ve aylık 30 bin lira ödeme yaptığı Ürdün uyruklu Ramadan Mohammed Radwan
ASSI’nın, ‘casus’ kuruluşta çalıştığı ortaya çıktı.
Kızılay’ın 2016 yılında
işe aldığı ASSI’nın, sigorta kayıtlarında çalıştığı yer, ‘Internatıonal Medical
Corps’ adlı firma gözükürken, söz konusu firmanın CIA’nın çeşitli ülkelerde insani
yardım kisvesi adı altında ‘saha’ ve ‘istihbarat’ çalışması yapan STK’larından
birisi olması dikkat çekti.
Elazığ’da yaşanan
deprem sonrası kamuoyunda yaşanan tartışmaların odağındaki Kızılay hakkında her
geçen gün bir başka skandal daha ortaya çıkıyor.
Celal Eren Çelik,
Kızılay’ın ‘Baş stratejist’ olarak işe aldığı ancak casus kurum çalışanı çıkan
Ramadan Mohammed Radwan ASSI hakkındaki detayları yazdı.
Ortaya çıkan bu
skandala Kızılay Başkanı Dr.Kerem Kınık ve kendisi ile birlikte Ramadan
Mohammed Radwan ASSI’nin işe alımında imzası olan kişilerin nasıl yanıt
verecekleri merakla bekleniyor…
*- Zeytinlerimize yazık
olmasın
Bir süre önce biz de
yazmıştık;
Zeytinlikler için Orman
Genel Müdürlüklerince talep edilen Çok Amaçlı Faydalanmayı Sağlayan Amenajman
Planınının Meclis gündemine taşındığını...
Soru önergesine Tarım
ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ den yanıt geldi.
Önergeye gelen cevapta,
‘Zeytin türü ile yapılan özel ağaçlandırma çalışmalarında Amenajman Planı
yapılmasına ihtiyaç bulunmamaktadır’ denilmiş olsa da İzmir Gaziemir Orman
İşletme Şefliği vatandaşa yapılması ‘zorunludur’ diyor.
Milletvekili Mahir
Polat ise ‘Bakan doğru bilgilendirilmiyor!’ diyerek şunları söylüyor;
‘Amenajman planı; orman
ağaçlarının sürdürülebilir bir orman olarak işletilebilmesi için, ormanlık
sahanın tamamına tek bir seferde müdahale edilmeden, belirli bir plan dahilinde,
kısım kısım ve düzenli olarak gençleştirme-yenileme yapılarak ormanın idare
edilmesini sağlayan sistematiğe denir.
Bir ormancılık bilim
dalı olarak kabul edilen amenajman, tüm unsurlarıyla ve ilkeleriyle, direkt
olarak ve sadece ormanlık alanlara yönelik teknikler üzerine kuruludur.
Kavak, akasya, köknar,
kızılağaç gibi orman sahaları için gerekli ve faydalıdır amenajman çünkü onlar
orman ağaçlarıdır.
Ancak zeytin bir tarım
ağacıdır.
Zeytin, üstelik özel
yasalarla korunan; kesilmesi, sökülmesi kesinlikle yasaklanan nadir
ağaçlardandır.
Soru önergemize verilen
cevapta Maliye hazinesinden kiraladıkları arazide organik tarım esaslarına
bağlı olarak zeytin yetiştiriciliği yapan vatandaşlarımızdan amenajman planı
yaptırmaları istenmesine karşı...
Bakan Pakdemirli, ‘Zeytin
türü ile yapılan özel ağaçlandırma çalışmalarında Amenajman Planı yapılmasına
ihtiyaç bulunmamaktadır’ demiş...
Ama mesela İzmir
Gaziemir Orman İşletme Şefliği vatandaşa yapılması ‘zorunludur’ diyor.
Sayın Bakan TAGEM’e
bağlı Zeytincilik Araştırma Enstitüsü (ZAE) için de birimler arasında
koordineli çalışmalar yapıldığını söylemiş ama her nedense Zeytincilik
Araştırma Enstitüsü’nün bundan haberi yok. Herhalde çevresindekiler Bakanı
doğru bilgilendirmiyor.’
*- Dikkat çeken hayvan
ölümleri!
Bir yılda 28 bin 480
hayvan kaybı ve 47 milyon 734 bin liralık zarar oluştu
Tarım İşletmeleri Genel
Müdürlüğü (TİGEM)’ndeki hayvan ölümleri ve mecburi hayvan kesimleri 2018
yılında ciddi boyutlara ulaştı.
Sayıştay, ölüm ve kesim
oranını yüksek bulurken ‘dikkat çekici’ değerlendirmesi yaptı.
TİGEM işletmelerinde
2018 yılında hayvan ölümlerinden dolayı 8 milyon 660 bin 788 TL, mecburi
kesimlerden de 39 milyon 73 bin 880 TL olmak üzere toplamda 47 milyon 734 bin
lira zarar edildi.
Kurumun 59 milyon 256
bin 259 TL tutarındaki diğer faaliyetlerle ilgili gider ve zararlarının yüzde
80’i hayvan ölümleri ve mecburi kesim nedeniyle oluştu.
TİGEM’in 16 ayrı
işletmesinde toplamda 28 bin 480 ile ortalamaların çok üzerinde hayvan ölümü ve
kesimi gerçekleştiğinin vurgulandığı Sayıştay 2018 raporunda şöyle denildi:
‘Dönem başı sığır
varlığının yüzde 11,5'i oranında 3 bin 519 baş sığır, koyun varlığının yüzde
13,4'ü oranında 24 bin 167 baş koyun, keçi varlığının yüzde 20,3'ü oranında 598
baş keçi ve ceylan varlığının yüzde 19,4'ü oranında 196 baş ceylan
kaybedilmiştir.
2018 yılında meydana
gelen büyükbaş (sığır) kayıpları, Hayvancılık Teknik Yönergesinde öngörülen
kayıpların yaklaşık iki katı, meydana gelen koyun kayıpları yönergede öngörülen
kayıpların yaklaşık dört katı ve meydana gelen keçi kayıpları da yönergede
öngörülen kayıpların yaklaşık altı katı miktarındadır.
İşletmeler bazında
bakıldığında bu farklılığın bazı işletmelerde çok daha yüksek olduğu
anlaşılmaktadır.’
*- Tehditle 2.5 milyon
dolar alındı
Rusya'daki Türk kökenli
tur operatörlerinden Pegas'ın sahibi Ramazan Akpınar'dan tehditle 2.5 milyon
dolar alındığı, iki şantajcının gözaltına alındığı öğrenildi...
Rus TourDom haber
portalında yer alan habere göre Rus
polisi, Vnukova Havalimanı'nda Ramazan Akpınar'dan tehditle 2.5 milyon dolar
aldı.
Habere göre, iddiayla
ilgili olarak Imran Nazarov, Magomed Yevloyev ve Shato Boterashvili isimli 3
kişi gözaltına alındı. Saniklarin, 31 Ocak'ta mahkeme önüne çıkacağı
belirtildi.
Yani kirli polis
dünyanın her tarafında ve ülkesinde bulunuyor.
Ama sonuçta mutlaka
yakalanıyorlar.
***-
GÜNCEL
*- Mülkiyelilerin yeni başkanı Nazlı Kayı
Mülkiyeliler Birliği
İzmir Şubesi'nin Olağan Genel Kurulu EGİAD toplantı salonunda 403 üyenin
katılımıyla gerçekleşti.
Bugüne kadar yapılan
seçimler arasında en yüksek katılımın sağlandığı seçim tam bir demokrasi
şölenine dönüştü.
Nazlı Kayı
başkanlığında ‘Mülkiye İçin Hep Birlikte’ grubu 238 oy alırken, Dr. Ayhan
Bülent Toptaş liderliğindeki ‘Mülkiye İçin Birlik’ grubu 163 oy aldı.
Nazlı KAYI’ın
başkanlığında oluşturulan yeni yönetimde Mete Hüsünbeyi İkinci Başkan, Neslihan
Uyanık Sayman, Levent Özkardeş Genel Sekreter, Tayfun Şenol Üye olarak görev
aldı.
Yönetim Kurulu Yedek
Üyeleri Asena Gülmez, Cihangir Çakmak, Yusuf Sarar, Ali Şahin AKBULUT ve Tarık
SERİN olurken; Denetim Kurulu Asil Üyeler Kutret Ulutürk, Nilgün Eser, Prof.
Jülide Kesken’den, Denetim Kurulu Yedek Üyeleri ise Murat Koğacıoğlu, Nazik Işık
ve Ruhisu Can Al’dan oluştu.
Kıyı, halen Sahne Tozu
Tiyatrosunda eğitmen, yönetmen ve oyuncu olarak görev alıyor.
*- Vali de katılacak!
İzmir Valisi Erol Ayyıldız'ın
da katılımıyla 31 Ocak Cuma günü gerçekleşecek İDLİB'e Yardım için toplanan
malzemelerin ‘Uğurlama Töreni’ Saat:14.00’de, 15 Temmuz Şehitleri Camii
Gaziemir / İzmir
Adresinde gerçekleşecek.
*- Kırkpınar’dan İzmirlilere teşekkür
AKP İzmir Milletvekili
Yaşar Kırkpınar, Elazığ ve Malatya’da yaşanan depremin ardından tüm Türkiye’de
olduğu gibi İzmir’de başlatılan yardım kampanyaları ile ilgili olarak yaptığı
açıklamasında duyarlılık gösterip adeta seferberlik başlatan İzmirlilere
teşekkür etti.
*- KSK voleybol şube
yönetimi açıklaması
‘28 Ocak Salı akşamı
5000’e yakın kişinin Türkiye Kadınlar 1.Ligi taraftar rekoru kırdığı
Karşıyaka-Göztepe karşılaşmasının haklı gururunu yaşamaktayız.
Öncelikle her iki
karşılaşmanın taraftar ile oynanmasının yolunu açan başkanımız Turgay
Büyükkarcı’ya ve ezeli rakibimiz, ebedi dostumuz Göztepe Başkanı Mehmet
Sepil’e;
Maç öncesi, esnası ve
sonrasında en ufak bir olay yaşanmadan karşılaşmanın tamamlanmasını sağlayan
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü ve görevli emniyet personeline;
İzmir Gençlik ve Spor
İl Müdürlüğü ve görevli personeline;
Türkiye Voleybol
Federasyonu’na, karşılaşmanın hakemleri, gözlemcisi ve saha komiserine;
....’ diye devam
ediyor...
*- 2 Mart’ta İzmir’de
Üç uluslararası
sanatçıdan oluşan Tanini Trio ve geleneksel Türk müziğinin en önemli
yorumcularından biri olan Melihat Gülses, 2 Mart’ta Bostanlı Suat Taşer
Tiyatrosu’nda dinleyicileri çağdaş tınılar ile gelenekten evrensele uzanan
müzikal bir yolculuğa çıkarmaya hazırlanıyor.
*- İzmir’den Elazığ’a
Yaşanan deprem
felaketinde sadece evler yıkılmamış, sadece insanların can kaybı olmadı.
Deprem Bölgesinde
üreticilerimizin de damları, ahırları, ağılları yıkılmış, büyükbaş ve küçükbaş
hayvan kayıpları da meydana geldi.
İzmir İl Tarım ve Orman
Müdürlüğü, İzmir Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği ile beraber bir
kampanya başlattı.
İzmir olarak ‘Kardeşimin
Koyunu Benden’ sloganıyla yola çıkılan bu kampanya ile acılar paylaşılacak.
*- Gelecek Partisi’nin
İzmir ziyareti
30 Ocak 1923 Tarihinde
imzalanan karşılıklı ve zorunlu olarak ‘Nüfus Mübadelesi’ni öngören anlaşmanın
97’nci yıldönümünde kendisi de Girit göçmeni olan Gelecek Partisi İzmir il
Başkanı Cem Kavur, İzmir Girit Mübadilleri Derneği’ni ziyaret etti.
*- Urla'daki
çalışmaları
İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Tunç Soyer'in talimatıyla, Fen İşleri, İZBETON, İZSU ve Yerel
Hizmetler Şube Müdürlüğü yetkilileriyle birlikte şantiye turuna çıkan üst
yöneticiler, öncelikle ilçenin çeşitli sokaklarında devam eden asfalt
çalışmaları hakkında bilgi aldı.
Ağaçlı Yol olarak
bilinen Mithatpaşa Caddesi’nin üç kilometrelik bölümündeki asfalt yenileme
çalışmaları denetlendi.
Buradan Kalabak
bölgesine geçildi, Urla’da 11 ayrı sokakta toplam 15 kilometrelik asfalt
yenileme çalışması yapıldığını, 20 kilometrelik asfalt yenileme çalışması daha
yapacaklarını belirtildi.
Çalışmalar Kalabak’ta
15 gün, Mithatpaşa Caddesi’nde ise 1 ay içinde tamamlanacak.
Bu arada ben de bir
hatırlatma yapayım;
Çin’de 10 bin yataklı
iki yeni hastane 6 günde bitirilerek hizmete açıldı, son virüs ve hastalık
nedeniyle....
*- En çok bilinen marka:
Folkart
zmir’de bağımsız bir
araştırma kuruluşu tarafından, 1000 kişi ile doğrudan yapılan görüşmeler
ışığında hazırlanan, ‘Marka Bilinirliği ve Algısı Araştırması’na göre;
Folkart’ın marka bilinirliği yüzde 98.6, marka güven oranı yüzde 87.1, tavsiye
etme düzeyi ise yüzde 98 olarak ölçümlendi.
Folkart, ‘İzmir”
denilince de, araştırma sırasında, akla
gelen ilk marka oldu.
Araştırma sonuçlarından
gurur duyduklarını belirten Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak,
konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:
‘Gayrimenkul sektöründe
inşaatlar, ‘Güven’ temelli olarak inşa edilir.
Temelden itibaren bir
yapının en üst noktasına kadar ‘Güven’ hakim olmalıdır. Folkart’a güvenip,
bizimle birlikte geleceğini şekillendiren değerli dostlarımızın, komşularımızın
ve değerli İzmirliler’in bize olan bu güvenine layık olmak için çalışmalarımızı
kararlılıkla, heyecan duyarak sürdüreceğiz.’
*- Yeni yönetim
seçilecek
EMO İzmir Şubesi 33.
Olağan Genel Kurulu, yarın (1 Şubat 2020 Cumartesi) Saat 10:00‘da Tepekule
Kongre ve Sergi Merkezi‘nde başlıyor.
Seçimler ise 2 Şubat
Pazar günü gerçekleştirilecektir. Katılımınızı bekleriz.
Elektrik Mühendisleri
Odası (EMO) İzmir Şubesi 33. Olağan Genel Kurulu, 1-2 Şubat 2020 tarihlerinde
gerçekleştirilecek. EMO İzmir Şubesi`nin yeni dönem çalışmalarının planlanacağı
Genel Kurul`da, 33. Çalışma Dönemi`nden görev yapacak Yönetim Kurulu, Şube
Denetçileri ve Şubeyi EMO Genel Kurulu`nda temsil edilecek delegeler, tüm Şube
üyelerinin katılabileceği seçimlerle belirlenecek.
*- Konaklamada yıllık
bilanço belli oldu
Türkiye Otelciler
Birliği (TÜROB), 2019 yılı doluluklarının bir önceki yıla göre yüzde 2.4
artarak yüzde 67.6 olduğunu açıkladı.
Ortalama oda bedeli
yüzde 10.4 artışla 77.4 Euro’ya, oda başı elde edilen gelir yüzde 13 artışla
52.3 Euro’ya yükseldi. 2019 yılında son 3 yılın en iyi rakamlarına ulaşıldı.
*-
Yorumlar
Yorum Gönder