Böyle valiler her zaman vardı ve olacaktır
*- Böyle valileri her
yıl bir şekilde görüyoruz... Neymiş efendim; ‘İç güvenlik tehdidi varmış!’Öyleyse
Cumhuriyet kutlamaları ile yürüyüşü iptal edilmeliymiş... Ben de İzmir’den
örnek veriyorum...
*- Amerika’nın delisi
Trump, İncirlikten kalkan helikopterlerine müdahale edecek askerlerimizi ‘yok
etmekle’ tehdit etti.... Ona ‘Bu yol yol değil!’ diyenimiz nedense yok... Son
iki şehidimizi de bugün sonsuzluğa uğurladık..
*- Şu bilirkişi
pozisyonundakilere hayranım, bu kez de İzmir deniz çalıştayında güzel sözler
etmişler... Sanıyorum; öğrenciler kompozisyon ödevlerinde çok daha güzel ve
gururumuzu okşayıcı laflar edebilirler..
*- Kavga ve gürültüyü,
baş kaldırıyı nedense destekleyenler hatta kutlayanlar oluyor. Bu nasıl iş? Ekmek
kavgası ile yası dışılık nedense karıştırılıyor...
YAŞAR EYİCE
*-
Vali Efendi
açıklamasında diyor ki, ‘Başkalarının hak ve güvenliğinin korunması’
nedeniyle, ‘Yürüyüşe izin vermiyorum...’
Nevşehir Valisi İlhami
Aktaş’tan söz ediyorum...
Kamu düzeni bozulacak
diyerek 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerine ‘dur!’ dedi...
Olacak iş mi?
Oluyor işte!
Hassas dönemde riskmiş,
Cumhuriyeti kutlamak...
İç güvenlik tehdidi
varmış....
Biz aslında bunlara
alışkınız, ağababalarını bile çok gördük....
Hastalananları, şunları
bunları...
Yani öften püften
bahaneleri...
Gelsinler İzmir’i
görsünler de utansınlar...
AKP’nin sözcüsü de, izin
verilmeyen ‘halk yürüyüşü’ için, Cumhurbaşkanının temsilcisinin ‘Bu uygun
görülmemiştir’ cümlesini olumlu ve uygun buluyor.
Muhalefet ‘Düzeni
koruyamayacak kadar aciz ise neden koltuğu işgal ediyor’ diye olayı protesto
ederken, ‘Yasak verilebilir, neden verilemesin!’ diyen AKP sözcüsüne İzmir’den,
İzmir AKP’den yanıt vereyim...
*- Hayalleri boşa çıkar
AKP İzmir İl Başkanı
Kerem Ali Sürekli, Cumhuriyet'in kuruluşunun 96. yıldönümü nedeni ile bir mesaj
yayımladı.
Sürekli mesajında o gün
işgale ve esarete karşı direnişi ile
tarih yazan, kazandığı zaferi Cumhuriyet'le taçlandıran Türk Milletinin sırtını
yere getirmenin peşinde olanların bugün de hayallerinin boşa çıkacağını
belirtti.
Cumhuriyet'in
kuruluşunun 96. yılında bu mirasa sahip çıkarak ortak hedefler etrafında
kenetlenmenin, aramıza nifak tohumları ekmek isteyenlere karşı en etkili cevap olacağına
inandığını söyleyen AKP İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli 29 Ekim mesajında şu
ifadelere yer verdi:
*- Koruyup
güçlendirmeliyiz
‘O gün kahraman
ecdadımızın, yokluk ve imkansızlar içinde verdiği ders niteliğindeki bu
hürriyet mücadelesinde taşıdığı milli şuur varlığını korudukça, bizi hiç kimse
bölemeyecek ve teslim alamayacaktır. Cumhuriyet'i bize armağan eden bu ruhu,
inancı ve vatan aşkını diri tuttuğumuz sürece, dahili ve harici hiçbir düşman
emeline ulaşamayacaktır.
Tüm farklılıkları
hoşgörü ve sevgi bağı ile birleştiren ve aynı hakkaniyet zemininde buluşturan
'Cumhuriyet'i koruyup güçlendirmenin yolu her şeyden önce bu bilinci taşımaktan
geçer.
... Cumhuriyetimizin
96. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi
Mustafa Kemal Atatürk'ü, istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, dün ve
bugün eşsiz fedakarlıklarıyla milletimizin gönlünde ölümsüzleşen bütün şehit ve
gazilerimizi rahmetle, şükranla anıyorum...’
*- Bir güzel örnek
Bir de AKP’nin
destekçilerinin, yani her fırsatta AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a
bağlılıklarını belirten, İzmir’de işleri yolunda giden bazı işadamları ve
derneklerinin açıklamalarını da o valinin hayranlarına duyurayım:
Tabii ki, çeşitli
kaynaklardan aldım, doğrudan hiç kimse üstüne alınmasın...
Ama bozulanlar
bozulsun...
Ben beğendiğim bir
açıklamayı paylaşıyorum:
‘Tarihi, şan ve şerefle
dolu yüce ulusumuzun, yedi düvele karşı göğsünü siper edip, istiklal
mücadelesini vererek kurduğu, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, 96. yıldönümünü,
büyük bir coşku içinde, gururla kutluyoruz.
Kuruluştan bugüne geçen
96 yılda, Türkiye Cumhuriyeti çok önemli gelişmelere imza atmış, dünya imparatorluğundan
hasta adam durumuna düşürülen bir devlet; bu kısa sürede yaşadığı türlü iç ve
dış badirelere rağmen; dünyanın tüm ortak platformlarında sözü dinlenen,
bölgesi için barış güvencesi olan, ekonomisi güçlü, demokrasiyi özümsemiş
modern bir ülke haline gelmiştir.
Cumhuriyet’in sağladığı
barış ve huzur ortamı sayesinde; eğitimden sağlığa, insan haklarından
sanayileşmeye, demokratikleşmeden ekonomiye her alanda önemli atılımlar
gerçekleştirmiş olan Türkiye Cumhuriyeti; köklü, büyük, güçlü, demokratik ve
laik bir sosyal hukuk devleti olarak pek çok ülke için örnek ve model bir
devlet olmuştur. Ulusça, başarılarımızın gurur ve mutluluğunu hep birlikte
yaşıyoruz. Bugün; 20. Yüzyılın yardım alan ülkesi değil, 21. yüzyılın yardım
eden ülkesiyiz. Öğüt verilen değil sözü dinlenen, başarıları örnek gösterilen
bir ülkeyiz. Birlik ve beraberliğimiz sürdükçe, atalarımıza layık evlatlar
olarak azimle çalıştıkça, Dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olma yolunda
emin adımlarla yürüyeceğimizi unutmamalıyız.’
Ne kadar güzel açıklama
değil mi?
Bazılarına örneğin
Nevşehir Valisi ve onun gibi düşünenlere de küçük bir mesajım var:
‘Anlayana saz, anlamayana davul zurna az!...’
*- Cumhuriyet ne demek?
Bir de CHP’liden not
vereyim:
CHP İzmir Milletvekili
Murat Bakan, Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı. CHP’li Bakan, yaptığı yazılı
açıklamada şunları söyledi:
‘Bugün, özgürlüğün ve
aydınlanmanın günü…
Bugün, sarayın
istibdadından kurtulup tüm dünyaya bağımsızlığımızı ve hürriyetimizi ilan
ettiğimiz gün…
Cumhuriyet; yönetimin
tek kişi ve o kişinin ailesinden halka geçmesi…
Cumhuriyet; tüm
yurttaşların demokratik, laik ve sosyal hukuk devletine sesini özgürce
duyurabilmesi…
Cumhuriyet; kadınım,
gencim, çocuğum, yaşlıyım, engelliyim, sanatçıyım, gazeteciyim, öğretmenim,
doktorum, işçiyim, avukatım, öğrenciyim, emekliyim diyebilmek!
Cumhuriyet; seçmek,
seçilmek, korumak ve aydınlık bir gelecek için mücadele etmek…
Cumhuriyet;
devrimlerinin ve ışığının peşinden koştuğumuz umut!
Cumhuriyet; en büyük
sorumluluğumuz…
Çünkü “…Tüm ahval ve
şerait içinde dahi, vazifemiz; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!’
Cumhuriyeti ilan eden,
demokratik laik sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni
kuran, devrimleriyle yolumuzu aydınlatan ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ü ve arkadaşlarını minnetle, sevgiyle, özlemle anıyorum. Cumhuriyet
Bayramımız kutlu olsun!’
*- Yok edecekmiş,
manyak!
Yine söylemeden
edemeyeceğim;
İncirlikten kalkan 8 helikopterlerle,
sınırımıza beş kilometre uzaklıktaki bir çiftlik evini basan, İŞİD’in en önemli
isimlerinden birinin kendini öldürmesini sağlayan Amerikan Başkanı ‘Deli Trump’
önce Türkiye’yi bu operasyon sırasında katkılarından dolayı kutladı, sonra da,
yine öksürdü mü gaz mı çıkardı kararı siz verin:
‘Hepsini yok ederdik!’
Yani bizden, bizim
askerlerimizden böyle söz etti, gerisinden zekalı şahıs...
Bizdeki sözde ve ters
köşe hayranları, nedense, ‘Kendi yarattığı canavarı kendi yok eden’ ya da ‘ölmesini
sağlayan’ Trump bakalım Rusya’nın istediği delilleri ne zaman paylaşacak?
*-
***-
GÜNCEL
*- İzmir, Akdeniz'in ‘deniz
başkenti’ olacak
İzmir Büyükşehir
Belediyesi, kentin geleceğini planlama yolunda 'köşe taşı' niteliğinde bir
organizasyona imza attı.
Kentte deniz ulaşım
hizmetini veren İZDENİZ'in koordine ettiği “Akdeniz’in Denizci Başkenti İzmir -
İzmir Deniz Festivali Çalıştayı", tarihi Havagazı Fabrikası Kültür
Merkezi'nde düzenlendi.
Denizciler,
akademisyenler, ilgili sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, tasarımcılar
ve öğrenciler; İzmir'i denizle daha çok buluşturacak, kentin sosyal, kültürel
ve ekonomik yaşamına can katacak organizasyon fikirlerini üretmek için buluştu.
Konuşmacılar, İzmir'in
geçmişten günümüze denizle olan bağını ve bu bağın kent yaşamına etkilerini
anlattı. İzmir'in denizcilik potansiyelinin çok yüksek olduğunu belirten
konuşmacılar, yeterince kullanılamayan bu potansiyelin mutlaka hayata
geçirilmesi gerektiğini vurguladı; İzmir Denizcilik Festivali’nin organize
edilmesi yolunda her türlü katkıya hazır olduklarını kaydetti.
Ne kadar güzel değil
mi?
Herkes sadece laf
yapıyor, her konuda olduğu gibi...
Bu lafları yeni okuma
yazma öğrenenler bile söyleyebilir.
Yani; artık her şeyi
değiştirmenin zamanı geldi ve geçiyor.
Bu konuyu arada
örnekleriyle anlatıyorum ama nedense kimse ses çıkaramıyor...
*- Karabağlar
Belediyesi'nden...
‘Vatandaşlarımızdan
gelen yoğun şikayet üzerine Karabağlar Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri,
25.10 2019 Cuma günü Yunus Emre Mahallesi 4012 Sokak'ta megafonla satış yapan
araçlarla kaldırımları işgal eden seyyarlara yönelik denetim gerçekleştirmiştir.
Kabahatler Kanunu'nun
38/1 maddesine göre kamuya ait alanın işgal edilmesi ve gürültü kirliliği
yaratılması nedeniyle yapılan denetimde, seyyar satıcılar zabıta ekiplerimize
fiziki saldırıda bulunmuştur.
Olay özellikle sosyal
medya ve bazı haber kanallarında çarpıtılarak, seyyar satıcılarla ilgili sahte
bir mağduriyet algısı yaratılmak istenmiştir.
7 gün 24 saat büyük bir
özveriyle görev yapan zabıta ekiplerimiz,
bundan sonra da halkın sağlığını ve huzurunu tehdit edenlerle mücadeleyi sürdürecektir.
Kamuoyunun bilgisine
sunarız Saygılarımızla’
*-
Yorumlar
Yorum Gönder