LÜKS ve MARKA TUTKUSU YİNE GÜNDEMDE...
*- Ünlüler, ünlü
markaların satışında en büyük etken. Evinde yatacak yeri bile bulunmayanlar,
lükse ve markaya para yetiştiremiyor. Aynen bir zamanlar gecekonduda
yaşayanların ‘renkli televizyon yarışında’ bulundukları gibi
*- Belediyeler de
reklam peşinde! Ama sıradan haberlerle sadece kendilerini aldatıyorlar. Artık
vatandaş bunları yemiyor...
*- Harmandalı yine gündemde..
Sözünü ettiğim ‘Harmandalı çöplüğıü’ değil... O taraftan gelen sesler!
*- Bayındır’da 347
yıllık eski Furunlu Camii ibadete açıldı
*- Bornova ‘Bisiklet
severler’ kenti oluyor...
YAŞAR EYİCE
*- İnternette ‘lüks’
patlaması!
En çok okunan Fransız
gazetelerinden Le Monde’nin haberine göre, online satışlarda, özellikle de
Çin'de, görülen olağanüstü artış, lüks markaları dağıtım sistemlerini
farklılaştırmaya teşvik ediyor.
Şarkıcı Rihanna ile
yapılan Louis Vuitton lansmanı Paris'te 22 Mayıs'ta başladığı günden beri ünlü
markanın satışlarında anlamlı bir artış görüldü.
Bu artış hiç
alışılmadık bir dağıtım yöntemiyle sağlandı:
Paris ve New York'ta
koleksiyonu sergilemek için açılan geçici mağazalar ve 73,4 milyon kişi
tarafından takip edilen Instagram hesabından alışverişin başlamış olması.
*- Bir tıklamayla
Gucci'nin lastik
ayakkabıları ve çantaları da internet üzerinden bir tıklamayla hızla satılıyor.
2002'den beri çevrimiçi
satış yapan Gucci son üç yılda cirosunu ikiye katladı:
sebep: Gucci.com'un 375
milyon ziyaretçisi.
Benzer rakamlar örneğin
Hermes için de söylenebilir.
Bu gidişle bugün
satışların %10 kadarının yapıldığı Web, 2025'te lüks eşya satışının dörtte
birinin satış mecrası olacak.
Alibaba'nın Fransa Genel
Müdürü Sébastien Badault'un ileri sürdüğüne göre, Çin'de şimdiden lüks
ürünlerin satışının %35 kadarı internet üzerinden gerçekleşiyor.
Nitekim potansiyel müşteriler
akıllı telefonları üzerine bu amaca yönelik uygulamalara talep her geçen gün
artıyor.
Herhalde ‘vahşi
kapitalizm’ boş durmuyor ve her mecradan en iyi şekilde yararlanıyor.
Dikkat edin bakın!
Türkiye’de ‘gariban’ d
ediğimiz kesim bile önceliğini lüks üretim üzerinde yoğunlaştırıyor.
Bir zamanlar evinde
oturacak sandalyesi, yemek yiyecek masası olmayan gecekondu oturanları bile tüm
varlık ve birikimlerini renkli televizyonlara harcıyorlardı.
Şimdi ise yabancı
markalara...
Tabii bizim ‘merdivenaltı’
da boş durmuyor ve ünlü markaların sahtelerini, taklitlerini üretip bir şekilde
piyasaya sürüyor.
*- Lafla olmuyor!
Belediyelerden her gün,
üften püften haberler geliyor.
Basın büroları maşallah
iyi çalışıyor gibi görünüyor.
Aslında yapılan iyilik
değil..
Çünkü insanlar bir
yerleriyle gülüyorlar bu haberlere..
Geçenlerde yazmıştık...
Bir belediye başkanı
almış eline bir torba sözde temizlik yapıyor.
Bu süre fotoğrafçının
deklanşöre basması kadar.
Sonra bin lüks aracına
çek git...
Hep bu tür sözde çalışmaları
tenkit ettik.
Ve işin gerçeği nedense
bu başkanların neredeyse hepsi yerlerine bir başkasına bırakmışlardır.
Bu arada hâlâ merak
ediyorum:
Menderes’in AKP’li
Belediye Başkanı, ‘bir oyla dahi olsa seçimi kaybedersem İzmir’i terk ederim’,
demişti.
Acaba sözünün eri çıktı
mı?
Ya da hangi Arap
ülkesinde veya Avrupa kentinde bilen var mı?
Biliyorsunuz;
AKP’nin büyükleri
ağızlarından Arap ülkelerini düşürmezler, hatta onlar için yas bile ilan
ederler ama ömürlerinin büyük bölümü ya Amerika’da geçer, ya da ‘çağdaş’
dediğimiz ülkelerde.
*- Hadi canım sende!
Son zamanlarda moda
oldu...
Başkanlar ya da
danışmanları belediyenin çiftçinin yanında olduğunu vurguluyorlar!
Ya da esnafın
yanındalar...
Çiftçi tamam da, esnaf
işi biraz karışık...
Halkı kandıran, fiyat
anarşisi yaratan, hileli malı satan, sağlığımızla oynayan firmalarla kol kola
giren, hatta oyunu nerede attığı belli olmayan, kaldırımları işgal eden mi?
Yoksa mahalle halkı mı
önemli...
Bazı esnaf odaları
bence çok doğru bir karar alıyor ve uyguluyor:
Örneğin Urla...
Hemen hemen yerli her
mekanda, ‘Alışverişinizi yerel esnaftan yapın!’ afişleri duruyor..
‘Hem yerli hem milli’
diyenlere bence örnek bir çalışma...
Zaten bu kentlerde
olur...
Uzaktan kumanda ile bu
iş olamaz...
Bornova Küçükparkı
biliyorsunuz...
Onlarca, belki de
yüzlerce esnaf var...
Bunların yerli, yani
Bornovalı olanı belki yüzde bir...
Doğu’dan Güneydoğu’ya,
Türkiye’nin her bir tarafından esnaf akını var...
Bunların çoğunun kaydı
da Bornova’da değil...
Ama nedense belediye
meclislerinde birilerini mutlaka buluyorlar...
Ve ‘esnaf’ diye,
önceden ne iş yaptıkları belli olmayanların dilekleri de yerine getiriliyor.
Şöyle diyeyim:
Bugüne kadar...
Bir apartmanda en az 20
aile ‘hayır’ diyorsa, zemindeki iki dükkan sahibi ya da esnaf ‘evet’ diyorsa
onların dediği haklı olarak öne çıkıyordu.
*-
***-
GÜNCEL
*- 347 yıllık eski
Furunlu Camii ibadete açıldı
Restorasyonuna 2017
yılında İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından
başlanan Bayındır Eski Furunlu (Hacı İbrahim Ağa) Camii düzenlenen törenle
ibadete açıldı.
İzmir’in Bayındır
ilçesinde tarihi bir yapı restore edilerek halkın kullanımına sunuldu.
1972 yılından itibaren
Bayındır Furunlu halkının mahallenin yeni yerleşim alanına taşınması sonucu
harebe duruma gelen eski furunlu köyü’yle birlikte aynı kaderi 1672 yılında
yapılan Eski Furunlu Camii’de yaşadı. Son yıllarda bakımsızlık nedeniyle çökme
noktasına gelen camii için İzmir Valiliği Yatırım ve İzleme Koordinasyon
Başkanlığı 2017 yılında restorasyon projesi başlattı.
Uygulanan restorasyonla
camii, şadırvan ve camii bahçesi yeniden hayat buldu.
Belediye Başkanı Uğur
Demirezen; ‘Hacı İbrahim Camii uygulanan
restorasyon projesiyle halkımızın ibadetine açıldı. Projede emeği geçen herkese
teşekkür ediyorum. Atalarımızdan kalan tarihi miraslarımıza sahip çıkacağız ve
yeni restorasyon projelerimizle bu önemli manevi sorumluluğumuzu devam
ettireceğiz’ dedi.
*- Eski Furunlu Köyü
Hacı İbrahim Camii
Bayındır’ın 5 km
kuzeybatısında ve İzmir-Bayındır karayoluna 1 km uzaklıktaki Eski Furunlu Hacı
İbrahim Camii, ahşap destekli cami türünün Batı Anadolu’daki en erken tarihli
örneğidir.
Eski Furunlu (Hacı
İbrahim Ağa) Camii, taçkapısındaki kitabeden anlaşıldığı üzere Hicri 1083 yani
1672 yılında Hacı İbrahim Ağa adlı bir kişi tarafından İbni Efridun Ağa adlı
bir mimara inşa ettirilmiştir.
*- Bornova bisiklet
şehri olacak
Bornova Belediye
Başkanı Dr. Mustafa İduğ, Bike İzmir Bisiklet Topluluğu üyeleri ile buluşup,
birlikte pedal çevirdi.
Bornova'yı bisiklet
şehri yapma hedefiyle yola çıktıklarını belirten Başkan İduğ, ‘Bisiklet
altyapısını güçlendirip, bisiklet kültürünü yaygınlaştıracağız’ dedi.
Aşık Veysel Rekreasyon
Alanı'nda katıldığı bisiklet turunda, topluluk üyeleriyle buluşup, pedal
çeviren Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, kesintisiz bisiklet
yollarının oluşturulması için çalıştıklarını söyledi.
Bu arada çocuklara
bisiklet müjdesi de verildi.
Başkan İduğ, ‘Sosyal
belediyecilik hedeflerimiz doğrultusunda çocuklarımıza bisiklet hediye ederek,
özendirici olacağız.
Başta çocuklar ve
gençler olmak üzere herkesi bisiklet sporuna yönlendirmek bizim önceliğimiz.
Bornova'da bisiklet yaşamın
önemli bir parçası olacak’ dedi.
*- Küresel ısınma son
2000 yılda görülenlerin en şiddetlisi
Nature ve Nature
Geoscience'da yayınlanan, kapsamlı tarihsel verilerin kullanıldığı üç çalışma,
son dönemde ortaya çıkan sıcaklık değişimlerinin, hız ve yaygınlık bakımından
son 2000 yılda yaşanan en büyük iklim değişikliği olduğunu gösteriyor.
Küçük Buz Çağı ve
Ortaçağ İklim Anomalisi olarak adlandırılan dönemler gibi, geçmişte de
bugünküne benzer çarpıcı sıcaklık değişimlerinin yaşanmış olabileceği
düşünülürken, söz konusu üç çalışmada tüm kıtalardan ağaç, buz ve tortu gibi,
sıcaklık değişimini gösterebilen 700 olguyu incelendi ve geçmişteki iklim
değişiklilerinin görece sınırlı kaldıkları sonucuna varıldı.
Örneğin Küçük Buz Çağı,
en üst seviyesine Pasifik Okyanusu'nda 15. yüzyılda, Avrupa'da 17. yüzyılda ve
başka bölgelerde 19. yüzyılda ulaşmıştı. Bu yerellik ve dönemsellik, bu yaz
görülen Avrupa sıcaklık dalgası da dahil olmak üzere, neredeyse tüm dünyada her
yıl sıcaklık rekorlarının kırılmasına yol açan mevcut değişimden belirgin bir
şekilde ayrışıyor.
Tarihteki büyük
sıcaklık değişimlerinin, volkanik püskürmelerden kaynaklanmış olması
muhtemelken, 18. yüzyıldan itibaren görülen değişimlerde insan kaynaklı
salınımlar rol oynuyor.
Araştırmacılar, elde
edilen bu sonuçların, son dönemdeki olağandışı ısınmanın endüstriyel
salınımından kaynaklandığını, şüpheye yer bırakmayacak şekilde vurguladığını
ifade ediyor.
*- ‘Harmandalı için araştırma ve soruşturma
kaçınılmazdır’
Göç İdaresi Genel
Müdürlüğü’ne bağlı İzmir’deki Harmandalı Geri Gönderme Merkezi, uzun zamandır
işkence ve kötü muamele iddialarıyla anılıyor, insan haklarına aykırı iddialar
gündemden düşmüyor.
Harmandalı Geri
Gönderme Merkezi ile ilgili; ‘yardım edin’, ‘yemek’, ‘burası Guantanamo’
şeklindeki yardım çığlıkları içerikli görüntüler, avukatların merkezde kilitli
kalması, kadın sığınmacıya yönelik işkence, Afrikalı bir mültecinin gizemli
ölümü gibi olaylar basına yansıdı ve iddialara herhangi bir açıklık
getirilmedi.
Öte yandan merkez ile
ilgili milletvekilleri tarafından TBMM’ye verilen soru önergeleri yanıtsız
kaldı; İzmir barosu ve sivil toplum örgütlerinin merkeze dair yaptıkları
çağrılar karşılık bulamadı.
Defalarca Harmandalı
Geri Gönderme Merkezi ile ilgili iddiaları meclis gündemine taşıyan CHP İzmir
Milletvekili Avukat Murat Bakan, bu kez İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ve
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sorular sordu ayrıca Harmandalı için meclis
araştırması istedi.
*-
Yorumlar
Yorum Gönder