İMAMOĞLU, 'sen Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun rakibisin' DENİLEREK TUZAĞA DÜŞÜRÜLMEK İSTENİYOR
*- Kılıçdaroğlu, ‘itiraz
edin, biz yeni bir seçimi daha hazırız’ dedikten sonra, İmamoğlu’nun
mazbatasının Perşembe günü 18.30’da verileceği açıklandı.
*- Gençlerin ‘Ekrem
Abisi’ mazbatasını aldıktan sonra yine Anıtkabir’i, Atamızı ziyaret edecek.
Bakalım bu kez şeref defteri önüne çıkarılacak mı?
*- Toplumun bilgisi
olmadan bazı yasalar çıkarılıyor. Örneğin, belediye başkanlarının yetkisi
kısılıyor ve meclislere veriliyor. Yani icra kurulu başkanı tek sorumlu,
yetkisini kullanamıyor.
*- İmamoğlu, şu an ne
Erdoğan’ın ne de Kılıçdaroğlu’nun rakibi değil. Önce 16 milyonun hizmetleriyle
beğenisini kazanmalı...
İmamoğlu gibi ne
yiğitler çıkacaktır, şimdiden hiç kimsenin önü kesilmemelidir.
YAŞAR EYİCE
*-
*- Dünya’ya dönüyoruz!
Yalnız biz değil...
Dünyanın en ünlü gazete
ve gazetecileri İstanbul seçimlerini anı anına takip etti.
Seçim sonuçları ile
kutlamalar fotoğrafları ile değerlendiriliyor.
Asıl analizler ise AKP
Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili...
Öyle ki, ben ‘henüz
erken !’ dememe rağmen Erdoğan’a rakip olarak görüyorlar.
‘Durun!’ bakalım...
Önce başkanlığını
görelim..
Dün bir bugün iki...
Ama şu var; Binali
Yıldırım’ın yıldızı söndü...
Fakat dünyalığı
herkesten fazla var...
Oğlunun gemileri,
yatları, bilmem kaç tane şirketi... Falan filan...
Bunları bir yana
bırakalım...
Cumhurbaşkanı Erdoğan
yine himayesine alır ve yine ‘Büyük ihaleler’ sorumlusu yapabilir...
Köprüler, havaalanları
gibi...
23 Haziran akşamı,
binlerce İstanbullu gibi Türkiye sevdalıları yurdun her köşesinde oynadılar...
Kimi gençliğini
anımsadı, kimi de geleceğini...
Hak, hukuk, adalet bu
seçimle birlikte yeniden doğmuş gibi oldu...
*- Neden erken davrandı?
İşin perde arkasını da
söyleyeyim:
Tam seçimler bitmek
üzere iken, yani sandıklar kapanmadan önce, AKP ilçe seçimlerinden gelen
gruplar, ‘Partimizin aleyhine gördüğümüz olaylar nedeniyle sonuçlara itiraz
ediyoruz!’ mailinde basılı yazılar getirip, sandık yetkililerinin
imzalamalarını istediler.
Gözlemciler arasında
bulunun hukukçular, ‘Her şey yolunda, bir sıkıntı, bir olay yok, siz bu
yazılanları nasıl imzalattırırsınız?’ diyerek, bir tuzağı önlediler.
YSK’dan önce Binali
Yıldırım neden rakibini kutladı...
Söyleyeyim:
31 Mart seçimlerinde,
aynı şekilde ‘Biz kazandık’ çıkışını kapatmak için...
Osmanlı Tokadını
23 Haziran seçimlerinde kim vurdu,
dersiniz...
‘Pelikan Baronları’
denilen bir grup ortada çıktı...
Bunlar da Ak trollerden
ama görüşleri ne, ya da ne istiyorlar, bunu henüz öğrenmedim...
Soylu soyadlı bir bakan
var...
O da, ‘Bazen kaybetmek
kazanmaktır!’ diyor...
Ne demek istediğini
anlayamadım...
Ha sahi seçim gecesi,
Boğaz’daki lüks restoranlarda viski içenler kimlerdi?
Daha açık söyleyeyim:
Bu AKP’li grup ne
istiyor, neyi kutluyor?
Birilerinin gitmesini
mi?
Yakında bunlar da
ortaya çıkar...
Bence AKP Genel Başkanı
öncelikle bu işleri çözmeye, birçok yerde değişikliklere gidecek ama işi zor...
Bunlar bir şekilde
AKP’nin olduğu kadar devletin içine de girmiş, sinmiş durumdalar...
Şu örgüt üyeleri
temizleniyor, temizleniyor bir türlü bitmiyor...
Bu da nasıl oluyor?
Bunu da yakında
öğreniriz...
*- Atak böyle olur?
İmamoğlu, kamera
karşısına çıkmayan, balkon konuşmasını yapmayan AKP Genel Başkanı ve
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a, konuşmasında mesaj gönderdi:
‘Sizinle uyumlu
çalışmak ve ziyaret etmek istiyorum’ dedi.
Bu el uzatmaktan az
sonra Cumhurbaşkanı ‘tebrik mesajı’ attı...
Bu arada benim merak ettiğim
şu:
Binali Yıldırım seçim
öncesinde, gençlerin ‘Ekrem Abisi’ni çay içmeye çağırmış ama günü ve saatini
vermemişti.
Sonuçta;
İmamoğlu ‘Seçim günü
dahil davete giderim, ama bir gün geçince bu kez ben onu Saraçhane’ye (Belediye
binasına) davet edeceğim’ demişti...
Bakalım kamera
kayıtlarında olduğu gibi ikinci birleşme de sağlanabilir mi?
Bence bu gelişmeler
karşısında olmak zorunda...
*- ‘Beka’ dan nerelere
geldik!
14 bin farktan sonra,
yenilenen İstanbul seçimlerinde, ‘Millet ittifakının’ adayı CHP’li Ekrem
İmamoğlu’nun oy farkını bu kez 800 binin üzerine çıkarması da çeşitli yorumlara
neden oldu...
Bunun en büyük etkisi
ise, ‘terörist başı’, ‘Bebek katili’nin Erdoğan’ı destekleyen Mektubunun, kim
olduğu belirsiz bir kişi tarafından TRT başta olmak üzere tüm televizyonlarda
okunması, kendisinin ‘Milli ve yerli’ olarak tanıtılmak istenmesi, bu
yetmeyince, PKK’nın lideri olarak bilinen bebek katilinin kardeşinin de yine
TRT’de yayına alınmasının büyük sonucu oldu.
Aklı başında tüm AKP ile Ülkücüler de oylarını ‘Beka tehditi’
gösterilen İmamoğlu’ndan yana olduklarını gösterdiler.
Böylece, bu AKP
açıklamaları ile takke düşmüş, kel görünmüş oldu...
PKK yanlısı ya da sempatizanları
olarak bilinen bir partinin bazı ilgisiz ilgililerinin, ‘Seçimde bizim rolümüz
var, İmamoğlunu biz seçtirdik’ diyerek, gelecek için menfaat beklentilerini
ortaya koyuyorlar...
***-
GÜNCEL
*- Milletin gücü...
Sıkıntımız ne?
Saymakla bitmez...
Ama şu an için; ekonomi
ve işsizlik...
Yani vatandaşı doğrudan
ilgilendiren konu bu...
Bakalım şu ana kadar 8
paket açan AKP yeni birini açacak mı?
Yada sıfırlayıp,
yenilerini bakan yaparak, zaman kazanımına mi gidecek?
Baksanıza, seçimi
kazanan İmamoğlu’na bile şu ana kadar mazbatasını vermemekte direniyorlar....
Ne yaparlarsa
yapsınlar, akan suyun, yani milletin gücüne karşı koyamazlar...
*-
Yorumlar
Yorum Gönder