BÜYÜ BOZULDU, HİKAYE AŞÇI KADININ, 'izmir gibi!' demesiyle başladı
*- Büyü bozuldu!
*- Kayyum da işe
yaramadı, İstanbul’u süsleyen ‘Hiz met, israf değildir’ pankartları da...
*- Kasımpaşalı Yusuf
da, sözünde durdu ve sandığa gidip, ‘Ekrem
Abi’ye dedi... Gelin ve damat da...
*- ‘Millet ittifakı’nın
başarısının öncesi, aşçı kadının ‘İzmir gibi... İzmir gibi...’ deyişinde
gizli...
YAŞAR EYİCE
*-
İstanbul halkı, ‘seçim
yasaklarına karşı’ şifreyi buldu?
Pazar günü kulaktan
kulağa fısıltı şeklinde değil, komşuların da duyacağı şekilde şöyle
sesleniyorlardı:
‘Oyunu kullandın mı?’
Bunu söyleyene yanıt
şöyle oluyordu:
‘Evet, her şey güzel
olacak!’
Bir ikinci şifre ise
şöyle idi:
‘Bayramınız kutlu
olsun!’
Bunu da çıkaran Bakkal
Osman ile Bakkal Suat idi...
Bir anda bu slogan
İstanbul’a yayıldı...
‘Bayramınız kutlu
olsun!’
Ama bu söylediklerim,
spontane gelişti.
Yani ‘bilirkişi’ bu kez
halk idi...
*- Seçim pazarının şifresi
Ben de, sabah erkenden
Boğaziçi Üniversitesinin hemen dibinde Arnavutköy’de Korkmaz Yiğit İlkokulunda
oyumu kullandım.
Gördüğüm şuydu:
Yaşlılar, hastalar,
hamileler ve de yeni evliler de sırada idi...
Hani Ekrem İmamoğlu’nun
200 bin gönüllüsü vardı ya, sanıyorum bu sayı en azından 800 bine çıkmıştı...
Nede mi?
Seçim sandıklarının
bulunduğu tüm okullarda özellikle kadınlar gruplar oluşturmuşlar, ellerine
listeleri almışlar, gelip gideni işaretliyorlar ve oy kullanmaya geç kalan
varsa hemen harekete geçerek nedenini bulmaya, gerekeni yapıyorlardı:
Seçmeni bulup, şifreyi
soruyorlardı:
‘Oyunu kullandın mı?’
Yani ‘Nerede
kaldın, hadi görev başına!’
Bu arada İstanbul’un
hemen her köşesini, partilere yasak yerleri bile ‘Hizmet İsraf değildir!’
afişleri ile dolduran, Kayyum İstanbul Valisi, görevini de güzel bir şekilde
sürdürüyordu.
Vakıflar adı altında çalışan
çekiciler o kadar hızlı ve güzel çalışıyorlardı ki, örneğin CHP’nin kalesi
olarak bilinin Beşiktaş’ta, Kadıköy’de,
Şişli’de, Sarıyer’de oy kullanmak için gelenlerin araçlarını anında
kaldırıyor, sözde yolları açıyorlardı.
*- Başarı ‘İzmir
gibi...’ sözüyle yayıldı...
Ben de her gördüğüme,
‘Ben İzmir’den kaydın burada olduğu için oy kullanmaya geldim. Oyumu kullandım,
İzmir’e dönüyorum. Sen de oyunu kullandın mı?’ diye sordum...
Zaten şifre sözcük de,
‘İzmir’ idi..
‘İzmir’ ya da
‘İzmir’den’ denilince hemen akla ‘Milet İttifakı’ yani CHP ile İYİ Parti
geliyordu.
AKP’den dönüş ne zaman
başladı, hatırlatayım mı?
‘Beykoz’da bir villada
aşçı olarak 3 bin 500 liraya çalıştığını ve patronlarından memnun olduğunu
belirten, bir kadının ‘Evet- Hayır’ oylamasından önce, kuşku ile etrafına
bakarak ‘İzmir gibi.... İzmir gibi’ diyerek kulağıma üç kez fısıldaması ile
başlamıştı..
Değişimi o günden bu
yana yazıyorum...
Bırakın yandaşları,
bizim gibiler bile buna inanmıyor, inanamıyordu...
Aynen bugün olduğu
gibi...
Ben de inanmakta zorluk
çekiyorum;
Hadi abartılı 200 bir
fark tamam da, 800 bir küsur fark nasıl olabilirdi?
Yine küçük ama önemli
bir örnekle anlatayım.
*- Kasımpaşalı Yusuf
da, selamı aldı...
Kasımpaşalı Yusuf’u
seçim günü oğlu Anıl ile gördüm...
‘Nereye gidiyorsun?’
diye sordum:
‘Denize!’ dedi...
Boğaz’da, yıllar önce
Ayfer Ülkü ile Aynur Can’ın kardeşleri Atilla ile denize girdikleri Boğaz
Başiktaş’taki akıntı burnuna gidiyorlardı.
Parolayı söyledim:
‘Oyunu kullandım mı?’
‘Hayır!’ dedi...
Bu kez daha açık
konuştum:
‘Ekrem Abi selam
gönderdi, Kasımpaşalı Yusuf’un da oyunu bekliyorum, dedi’ dedim.
‘Madem kendi istedi,
ben de Kasımpaşa’ya dönüp oyumu kendisine kullanacağım, söyleyebilirsin’ yanıtını verdi.
Böylece bir büyü de
bozulmuş oldu...
Çünkü; ‘Ekrem
İmamoğlu’na hayran olduğunu ve gümbür gümbür geldiğini, mahallesinde
Kasımpaşalı Recep’in yakınlarına anlattığını belirttiğini de söyleyen
Kasımpaşalı Yusuf,’ Kime oy verdiysem kaybetti. Bu yüzden oyumu vererek,
İmamoğlu’na oy verip, kaybetmesine çok üzülürüm’ diyordu...
Ve İmamoğlu’nun
selamını benden aldı ve oyunu kullanarak bir büyüyü ya da inanışı da yıkmış
oldu...
*- Ah be YSK...
Sandıklar açıldı ve bir
anda CHP’li Ekrem İmamoğlu yarışa çok hızlı başladı.
Girdiği hiçbir seçimi
kazanamayan Binali Yıldırım yine geride kaldı.
Öyle ki, AKP’lilerin
kazandığı tüm ilçelerde bile yenilenmiş seçimi Ekrem İmamoğlu açık ara
kazandı...
Ama Türkiye’nin kulağı
İstanbul’da idi...
Herkes açık farkı bir
şekilde duyuyor ama YSK’nın açıklaması uzun sürüyordu..
Ben İzmir yolunda
yanımdakileri, ‘Merak etmeyin, sonuç belli!’ dedim...
‘Seçimi farkla Ekrem
İmamoğlu kazandı. Oylarını yalnız CHP ve İYİ Partililerden değil, MHP ve
AKP’lilerden de aldı!’ dedim.
Bunu söylememin
nedenini de şöyle açıkladım:
‘YSK henüz açımını
yapmadı da, ondan...’
Zaten açıklama
yaptığında ne demişti başkan:
‘Şikâyet süresinin
sonunu bekleyeceğiz!’
Ne şikayeti?
Binali Yıldırım da, AKP
Gene Başkanı Erdoğan da, diğer partilerin başkanları da açıklama yaptı...
Sıradan bir şikayet
olsa da, YSK seçimler iptal diyebilecek mi?
Bence desinler ve de
yeni bir seçimle tüm ilçeleri de CHP’ye verelim...
Sıkıyor mu?
***-
GÜNCEL
*- İzmir’e kadar korna çaldım...
Resmi sonucu İzmir
dönüşünde Susurluk’ta, Çeşme’den arayan Sezgin Can beyden duydum.
Ardından; Emine Elat
ile Bornova’dan Bülent Hasekioğlu ile Özdere’den arayan Gülten Gülperçin’den
öğrendim.
Sonuç böylece
perçinlenmiş oldu...
Herkes mutlu idi...
Ben de, İzmir’e
gelinceye kadar, özellikle kentlerden ve yol kenarı dinlenme yerlerinden
geçerken, korna çalarak sevincimi ilettim...
Çok önemli şu noktadan
de söz edeyim:
‘Tüm şehit aileleri ve
yakınları da İmamoğlu’ dediler, hainlere karşı....
*-
Yorumlar
Yorum Gönder