BUNLARIN AKILLANACAĞI YOK


*- İstanbul ve Ankara’da bu gidişle halk oylamasına gidilecek ve CHP ile İYİ Parti, mızıkçılık yapanlarla, yasalarla oynayanları saf dışı bırakacak...
*- Askerlik ile görüşlerimi ve endişelerimi yazmıştım... Bir ara yine belirtirim. Ya şu Katil Osman’a ne demeli? Yanlış yazdım; MİT’in bulup  gebertmediği adamı TRT’ye oy hesabı için çıkaranlara, çıkartanlara ne demeli?
*- Döneklere prim verilmemeli ama önce CHP’li başkanların kulakları çekilmeli... Eğer içlerinde arızalılar varsa hemen çözüm bulunmalı...
YAŞAR EYİCE
*

Değerli dostumuz Mehmet Ali Özeriç yine benden önce davranmış...
Yazdıkları şöyle:
İlk hamle geldi!
25 yıllık yönetimlerinde Tüm belediye şirketlerindeki atamaları Belediye Başkanları yapıyorlardı; Hemen endek töndeğe girdiler...
Ticaret Bakanlığı aracılığı ile (İktidarın nimetlerini tepe tepe haksızca kullanıyorlar ) Şirket atamalarını Sadece Belediye Meclisleri yapabilir diye uydurduktan bir şey çıkardılar...
Yani demek istiyorlar ki (Halkın iradesini, halk için yapılacak iyi şeyleri yok sayarak) her şeye biz karar veririz...
Demek istiyorlar ki : ‘Halkın refahı , halkın güzel yaşaması umurumuzda değil  yeter ki CHP belediyeleri yıpransın..
‘Yeter ki onlar yıpransın, biz onların başarısızlığı üzerinden prim yapalım gelecek seçimde tekrar biz gelelim .
Hep bizim olsun , hep biz yutalım , hep biz ve yandaşlarımız semirelim .. Bana ne halktan, bana ne reayalardan ...
Hep bize hep bize!...’
Özeriç birilerine, daha doğrusu İmamoğlu ile Yavaş’a zorluk çıkaranlara şöyle sesleniyor:
‘Hay hırsınız boğazınızda kemik olup, boğazınıza takılır da boğulursunuz inşallah!’
Bence; gerek Ekrem İmamoğlu, gerekse Mansur Yavaş, yeniden seçim yapılması için halk oylamasına gitsinler, plebisit yaptırtsınlar ve bu kez silip süpürsünler...
Yaş mı kuru mu göstersinler...
Dinsizin hakkından nasıl gelinir göstersinler...

*-  Gülelim mi?

Sezgin Can ile Mehmet Özdoğru ve Emine Elat yazmış:
Soy isminden hangi partiye oy verdiğini biliyor!
Tipinden CHP’ li olduğunu anlıyor!
Taktığı kravata bakıp ‘Yunan ajanı’ diyebiliyor!
Ama Osman Öcalan’ın ‘kırmızı bültenle’ arandığını bilmiyorlarmış...
Gerçekten MİT’in bulup gebertemediği PKK’li katili, TRT buluyor ve yayına çıkartıyor..
Ve de açıkça CHP’ye çatıyor, birilerinin isteği üzerine...
Hani CHP’liler bunlarla beraberdiler?
Ya Bebek katilinin mektubuna ne demeli?
Bu hainlerin kimlerle birlikte oldukları herhalde böylece su yüzüne çıkmış oldu.
Ben gerçek ülkücülerin sözleriyle yanıt vereyim:
‘Tanrı Türkü korusun!’
Ve de devletimizi...

*- Öz Bornovalıyım...

Oyumu İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na verdikten sonra, keyif içerisinde ve korna çala çala İzmir’e dönüşümü okuyan Naci Yiğit beyefendi, ‘Siz İzmirli değil miydiniz?’ diye sormuş..
‘Köklü, Öz Bornova ve İzmirliyim, ancak, İstanbul’da Cumhurbaşkanlığı referandumu öncesinde tesadüfen yanına oturduğum aşçı bir kadının ‘İzmir gibi,  İzmir gibi!’ deyişini hiç unutamıyorum...
Zaten kırılma noktası da bu işçi kadının ‘İzmir gibi, İzmir gibi..’ diyerek İstanbul’daki değişimi anlatması oldu...
Ve hemen, ‘Destek olmak!’ için İzmir’deki kaydımı İstanbul’a, Beşiktaş’a aldırdım.
Şunu da ekleyeyim:
Gerçek İzmir sevdalısı ve hastasıyım.
Dünyanın en güzel kentinin de ısrarla İzmir olduğunu söyleyen ve tartışanıyım.’

*- Eray kardeşim

Bornovalı Emekli Başkomiser arkadaşımız Eray Karacalar yorumunda, ‘Bu seçimin kesinlikle galibi CHP değildir. Seçimin galibi başta Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Tüm engellemelere rağmen ısrarla Ekrem İmamoğlu demiş.
Ayrıca; Emeklilikte Yaşa takılanlar, 3600 sözü, işsizlik, adaletsizlik, kötü sözler, sen-ben ayrımı ve yüzlercesi...
Ve Meral Akşener, Apo’yu dinlemeyen Kürtler, Devlet Bahçeli’ye rağmen MHP’li Ülkücüler, emekli Özel Harekat ve Terör polisi, Hilal Bıyıklılar de İmamoğlu’dedi...’ diyor...
Eray Karacalar kardeşimizin her sözüne katılıyorum...
Ancak; PKK yandaşı ve sempatizanı Kürtlerin, daha önce olduğu gibi yine de Ekrem İmamoğlu’na oy verdiklerine inanmıyorum.
AKP’liler verdi, dini bütünler verdi ama onlar AKP’yi tercih ettiler.
Çünkü menfaatleri hep buradan çıkmıştır.
Sandık sandık irdelenirse önceden bu yana bu kesinlikle ortaya çıkacaktır.
Bazı PKK’lıların dağdan demeç vermeleri de hepsi taktik gereğidir.
Bazıları ile danışıklı dövüş gereğidir.
Seçim sonrası açıklama yapanlar ise sinekten yağ çıkarır mıyız, hesabı içindeler..
‘Baka söyleminin’ de taktik gereği olduğu, son günde teröristbaşının mektubu ve bunun TRT’de ne idüğü bilersiz, hiçbir yetkisi olmayan biri tarafından okutulması da gerçek vatanseverlerin gözlerine açmalarına neden oldu...

*- Boş tartışmaları bırakın...

Görüşlerine ve yorumlarına saygı duyduğum, Ali Güreli Beyefendi ise şu yorumu yapıyor:
‘Hepsi günler boyu her gece birer esir kanala çıkmış, oylar çalındı, seçim tekrar edildiğinde,farklı bir şekilde Binali bey alacak falan demiş,  13 bin fakla kazanmış bir adamın elinden mazbatayı aldırtmış, tekrarlanan seçimde bu sefer 807 bin oy fark yemiş bir kadro.
Normalde o partinin bunları kapıdan kovması lazım.
Binali Bey’in başını bunlar tuttu, adam şimdi evinde üzülüyor,
‘Ben bu müptezellerin lafına nasıl kandım?’ diyor...
 Ama bu tipler manda kaymağı yemiş, iki gün önce ‘Şöyle kazanırız, böyle yaparız!’ derken, yüzde onluk bir tokat yemişler, bu kez hemen ‘Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçtaroğlu’nun yerine partinin başına geçecek mi?’ vs tartışıyorlar.
Size ne?
Siz millet ittifakından mısınız, bk çuvalları?
Sana bak 807 000 bilezik yollamışlar sen onları say!
Ama demek ki partilerinde kadro bu!
İyi oluyor, bunlar devam etsin bir daha seçim; 3000000 fark yerler bu kafa ile...’

*- Beka nerede?

Hemen her tanıdığımız kendine göre bir yorum yapıyor...
Örneğin Halit Kaya, ‘seçim ve tespitlerim’ diyerek şunları yazmış:
Önce iktidardan başlayalım;
Birçok konuda çok başarılı olunmasına rağmen iç piyasa ve özellikle tarımda gerçek reformlar yapılamamıştır.
Başkanlık sisteminin altı uyum yasaları ile doldurulmamıştır.
Bu konulara acil el atılmalıdır.
Gelelim Chp'ye;
Kesinlikle seçim kazandık sanmasınlar. Özellikle hdpkk nın ve fetocuların oylarını unutmasınlar.
Her siyasi partinin alacağı dersler vardır bu sonuçlardan.
Ve unutmasınlar.Asıl olan ülkemizin ve bayrağımızın selametidir.!
Ders alınması dileğiyle...’
Bizim gibi koyu vatanseverlik ve milliyetçiliğinden hiç şüphemiz olmayan Halit Beyefendiye şunu anımsatmak istiyorum:
‘Beka... Beka.. ‘diyenler, İmamoğlu ya da CHP ile İYİ partiyi terör örgütleri ile bağlantılı göstermek isteyenlerin foyası açıkça ortaya çıktı...
Bunlar PKK terör örgütü ve sempatizanı Kürtlerden açıkça medet umdular.
Yani şapka düştü, kel göründü...
Bundan sonra bunlara hiç kimse inanmaz...
Yine belirtiyorum: PKK yandaşı Kürtler AKP adayına, AKP’liler ile ülkücüler ise CHP adayına oy verdiler...’

***-
GÜNCEL

*- Doğru bir tespit

Bir ara Aydın Bilgin ağabeyimiz ve bizlerle birlikte çalışan Levent Gökçeer’in yorumu ise şöyle:
‘Şimdi önümüzdeki dönem, ‘dönmeleri’ göreceğiz?
Anlı şanlı iş adamları, gazeteci kisvesine bürünmüş kişiler, koltuk sevdalıları...
‘Biz hiç dönmedik, net olduk!
Feto’ya ilk gün ‘terörist!’ dedik, Apo’ya ‘terörist’ dedik...
İktidar ve koltuk için eğilmedik!
Ülke sevgisi, cumhuriyet değerleri, Atatürk ilkeleri ile büyüdük ve savunduk!’ diyecekler...
Gökçeer. ‘Bu dönenleri hiç ama hiç affetmeyeceğim!’ diyor..
Ben de, birçok kişinin de, her nedense bunları ‘duayen’ ya da ‘usta’ gibi sözlerle destekleyeceklerini söylüyorum...
Çünkü bunlar ikiyüzlüler, dün de ikili üçlü oynuyorlardı, yarın da aynen olacaklar, bukalemun gibi...

*-




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR