ÜLKÜCÜLER DE, 'imamoğlu' DİYOR...
*- Aman biraz sessiz
kalalım... Yarın bir milyon gencin imtihanı var, sessizliğe ihtiyaçları da
var...
*- Camide yine biri
bağırdı, cemaat yanıtını verdi. Esas bomba, ‘ülkücü’ olduğunu belirten bir
kadın, ‘Ülkücülerin oyları İmamoğlu’na!’ diyerek CHP adayına destek verdi
*- AKP’nin adayı Binali
Yıldırım’ın sarıklılarla görüştüğü ortaya çıktı. Devlet Bahçeli ise hâlâ ortada
yok.. Zaten Yıldırım, tepkiler belirlenmesin diye, gazetecileri de almıyor, İzmir’de
olduğu gibi...
YAŞAR EYİCE
*-
Bugün, önceki yazımda;
sizin, ailenizin ve tüm İslam âleminin ‘Kadir Gecesi’ nin mübarek olmasını,
dualarınızın, bu gecenin hayır ve bereketiyle kabul edilmesini Allah’tan
dilemiştim.
Şimdi bir dileğim de
sizlerden olacak;
Yarın; yani 01 Haziran
Cumartesi günü, bir milyonu aşkın gencimiz, çocuğumuz, ‘Liselere Geçiş Sistemi’
(LGS) kapsamında yapılacak sınavda ter dökecek.
Bu nedenle şu andan
itibaren, yarın öğleden sonraya kadar kesinlikle gürültü yapmayıp,
araçlarımızda korna olduğunu unutmamız gerekiyor.
Gürültünün, sesin, bir
anlık dikkat kaybına, bunun da bir çocuğumuzun geleceğiyle oynamamız olduğunu
kesinlikle unutmamız gerektiğini hatırlatmak istiyorum.
*- Daha neler
göreceğiz, neler?
‘Önce 23 Haziran’ı
geçelim, sonra gerekirse siyasi bakımdan tövbe istiğfar ederek....’
Bu cümleyi kim
söylüyor:
AKP’li bir bakan...
Bu ne demek?
‘İmamoğlu’nun, seçimi
ikinci kez kazanmaması için her şey yapacağız!’
Yaptılar da...
Bir yandaş televizyonda
yaptığı konuşma çarptırıldı...
Öyle ki, İmamoğlu
neredeyse ‘hain’ olarak gösterildi.
Montaj yapan sıradan
bir değil...
Tam profesyonel....
Aynen her gün
yakalandığı ilan edilen FETÖ’cüler gibi...
İmamoğlu gün boyu
halkla beraber...
Yanında da
gazeteciler...
Binali Yıldırım’ın
yanında yok!
Çünkü; halkın direnişi
ve soruları dalga dalga yayınlansın istemiyorlar.
İzmir’de de sistem bu
değil miydi?
Açın arşivlere bakın;
Adı sanı bir saniyede
unutulan bir AKP Büyükşehir Belediye Başkanı vardı, Nihat Zeybekçi, diye...
Adını belki de yanlış
yazıyorum, çünkü hatırlamak için zihnimi yordum, bu kadar çıktı...
Umarım doğrudur...
Kaç kez sormuştum:
‘AKP’li sayın aday,
neden günlük programını vermiyorsun, yayınlamıyorsun?’ diye...
Çünkü önceki
seçimlerden anımsıyorum...
İzmir’de olduğu gibi
şimdi de İstanbul’da AKP’liler halkın içine giremiyorlar...
Sadece yandaşlarıyla,
devletin, daha doğrusu bizlerin parası ile verilen iftar yemeklerinde üç beş
cümle söylüyorlar...
Ne diyorlardı düne
kadar:
‘Hırsız var?
Ya bugün...
Yandaşları dinleyin
öğrenin...
Hadi sizi meraktan
kurtarayım:
‘Katukilli!’
Bu sözcük nasıl
yazılır, yine beceremiyorum...
*- Taşkafa!
Beyin yıkamada bunların
üzerine yok....
İmamoğlu, sahada, yani
halkın arasında herkesle rahat bir şekilde diyalog kurabiliyor...
Ama bazıları o kadar
katı ki, taşkafa gibi...
Beyin var mı, yok mu
onu hekimler bilir...
Dumura uğramış sanki!..
AKP yöneticilerinin
dışında hemen her parti başkanı ve kişilerin lanetlediği, ‘montaj’ video için
bir genç satıcı işyerini ziyaret eden İmamoğlu’na, ‘Bu videoyu ben izledim,
babam izledi, dedem izledi!’ diyerek, kendisinin terör örgütleri ile bağlantılı
olduğunu yani gözüyle gördüğü, kulağıyla duyduğuna kesinlikle inanıyor...
Hani derler ye; gözünle
gördüğün, kulağınla duysan bile her şeye inanma, sandığın, düşündüğün gibi
olmayabilir, diye...
Ama nerede?
‘Bak kardeşim!’ diyor
‘Millet ittifakının’ adayı CHP’li Ekrem İmamoğlu...
‘Sorunun yanıtı burada?
Gerçeği öğren... Konuşmayı nasıl kırpmışlar ve bilinçli şekilde internete
koymuşlar!’
Genç, bakmıyor...
Yani robot gibi
duruyor, aynı sözleri tekrarlıyor, kurulmuş biri gibi...
Halkın tabiriyle ‘Nuh
diyor, peygamber demiyor!’
Sonuçta, yanağına gönül
alacak şekilde dokunan ve ‘tamam, sen istediğin gibi bil, ama yanılıyorsun’
diyerek, gönlünü alarak ayrılıyor...
Aminin,
Bu Soylu var ya
Soylu...
Hani konuştuğu zaman
damarları çıkan kişi...
Video gibi o da olayı
saptırıyor:
İmamoğlu genci
tokatladı diyor... Tabii bu arada eliyle, koluyla yani vücut diliyle neredeyse
‘şrak... şrak!’ diye ses çıkaracak şekilde, aklınca bir Osmanlı tokadını
anlatıyor...
‘sevmek’ ya da
‘okşamak’ denilecek bir hareket...
Yani akıl alacak gibi
değil..
İş ayaklara değil ama
kollara kadar düştü...
Bakalım yarınlar nelere
gebe?
İşte bu sırada ileri
yaştaki bir kadın koşar adım geldi...
Kızım mı, oğlu mu, ya
da bir tanıdığı telefonla bildirmiş:
‘İmamoğlu
mahallemizde!’ diye...
‘Oğlum!’ diye
sarıldı...
Sonra da, ‘Sen
buradasın, hırsız nerde?’ diye sormaya başladı, iki üç kez...
Yürekten inanma böyle
olur herhalde...
Bir sonraki adımda ise
kardeşiyle birlikte çarşıya gelen iki çocuktan büyüğü İmamoğlu’nun kulağına
sıkıntılarını anlattı...
Kimsenin duymasını
öğrenmesini istemediği belliydi...
Yani gururunu
kaybetmemişti...
İmamoğlu’nun gözleri
doldu...
‘Ne oldu, neler
söyledi?’ sorusunu ise, ‘Aramızda bir konu’ dedi...
Gözyaşını ise ‘tozdan
olmalı’ diye yanıtladı...
Yani; ser verdi, sır
vermedi!
Ya başkası olsaydı...
Allardı, pullardı...
Gerisini siz düşünün?
*-
Bugün Cuma...
Hem de kandil...
İmamoğlu, Cuma namazına
camiye gider...
Çıkışında, cemaat
içinden biri laf atar, herhalde AKP’li bir kadın yöneticinin hazırladığı sahte
videoyu izlemiş olmalı...
Aynen ‘taşkafa’
dediğimiz kişi gibi...
Ama geçen hafta olduğu
gibi yine onlarca cemaat Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkar ve beyni yıkanmışı
susturur...
Bu arada aklıma
geldi...
Son olarak, eski bir
model arabayı kullanırken gördüğümüz Devlet Bahçeli’nin aracının lastiği
patladı da yolda mı kaldı...
Hani İstanbul’da
karargah kuracaktı...
Birkaç kez Maslak yolu
üzerindeki il binasına uğradım, göremedim...
Yine gideceğim...
Ama şunu anımsıyorum:
Bir kadın bugün
İmamoğlu’na yaklaştı ve ‘Ben ülkücüyüm, tüm ülkücülerin oyu size!’ dedi...
***-
GÜNCEL
*- Aklımız başımıza
yeni geldi!
Sanıyorum iki yıl
oldu...
Boğaz’da, ‘Galatasaray
Adası’ ya da ‘su adası’ olarak bilinen yerdeki yıkımdan ve geride kalan
kalıntılardan söz etmiştim.
Beşiktaş Arnavutköy ile
Beşiktaş Ortaköy arasındaki Kuruçeşme’deki adacıktan söz etmiş, ‘bombalanmış’
haldeki fotoğraflarını da paylaşarak, ‘Bu görüntü yakışmıyor!’ demiştim...
Ve güzelliği bozan
görüntünün, Boğaz gezisi yapanların keyfini kaçırmamak için şimdi alınan bir
kararla panolarla kapatılması kararlaştırıldı.
İki yıl sonra
yetkililere, ‘günaydın’ diyerek, bir kez daha sesleniyorum...
*- ‘Çevre Günü’ raporu
TMMOB Çevre Mühendisleri
Odası’nın Dünya Çevre Günü Raporu‘nu açıklayacağı toplantı, 31 Mayıs 2019 Cuma
günü gerçekleştirildi.
Toplantıya, TMMOB Çevre
Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Baran Bozoğlu ev sahipliği yaptı.
Bozoğlu’nun sunacağı
rapor, daha önce açıklanmamış çarpıcı veriler içeriyor.
Toplantı’ da Çevre
konusundaki güncel mahkeme kararları da paylaşıldı.
*- ‘On pil getir, bez
torbanı götür!’
Foça İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü, İlçe Çevre Müdürlüğü ve Foça Belediyesi işbirliği ile ‘’10 Pil
Getir, Bez Torbanı Götür’’ etkinliği düzenlendi.
İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü binası önündeki Toplama Noktasına 10 pil getiren öğrencilere, bez
torba hediye edildi.
Yanı sıra, öğrencilerin
çevre atıklarıyla yaptıkları bilimsel projeler ve süs eşyaları sergilendi.
*-
Yorumlar
Yorum Gönder