'ŞATO!' denilen BİNADAN BAŞKA SORUNUMUZ SANKİ KALMADI...


*- İşimizi gücümüzü bıraktık, kafayı ‘Şato’ adı verilen binaya taktık... ‘Başkan otursun mu, oturmasın mı?’
*- AKP’lilere gün doğdu... Bir türlü birleşmeyi bilmeyen CHP’lilere de...
*- Söylentilere dayanamayan, yorumları tutan, Gazeteci Kemal Ertan da, Prof. Erkan Sevinç de duygularını dile getirirken, ‘Yağcı’ denilmelerinden çekiniyor.
*- ‘Bilmiyorum!’ deyince, bir noktada ‘işbirlikçi’ sayıldım..

YAŞAR EYİCE

*- Neyle ilgileniyoruz?

Kendimi İstanbul seçimlerine odakladığım için, ‘Şato’ meselesini tam anlamıyla bilemiyorum...
Milliyetçi ve dürüst olarak bildiğim Ercan Öztürk, mesaj geçmiş, ‘Soyer’in şatosundan hiç bahsetmiyorsun?’ diyerek, konuya dikkatimi çekiyor.
Devlet tarafından görevi gereği sık Avrupa’ya gönderilen Ercan kardeşimiz, Reis’in koyu hayranı...
Bu nedenle, örnek olarak hep Avrupa ülkelerini gösterir ve bizim her bakımdan çok üstün olduğumuzu belirtir.
Yani, oraları batıyor, biz çıkıyoruz...
İnancı ve görüşü bu şekilde, aynen Prof. Dr. Adnan Gülerman hocamız gibi...
Şu an aklıma geldiğine göre, 90 yaşını sağlıklı bir şekilde atlatan Gülerman hocamızın öğrencilerinden biri de olabilir...
Bunu da , ‘Şato’daki gelişmeler gibi bilmiyorum...
Kendisine ‘Bildiklerini gönderirsen sevinirim’ dedikten beş on dakika sonra, İzmir’in gerçek anlamda dürüst, çalışkan, usta bir o kadar da şansız gazetecilerden Kemal Ertan’dan şu notu aldım:

*- Adı gibi değil...

Kemal Ertan, ‘beyhude çabalar!’ diyerek şunları yazmış:
‘Başkan Soyer İn şato olarak bilinen binada oturmaya karar vermesi tartışılıyor.
Bu bina; Aziz Başkan döneminde başkanlık konutu olarak restore edildi. Kimse de eleştirmedi.
Aziz Başkan restore bitince iki grup halinde basın yöneticilerine yemek verip yeni halini tanıttı.
Konut bölümündeki başkalık bölümü mütevazı idi, benim aklımda sadece bir antika ayna kaldı
Abartı şaşa yoktu!
Basın Danışmanı Reşat Yörük, burasının Aziz Başkan tarafından kullanılmayacağını, kendisinin misafirleri ağırlayacağı bir konuta sahip olduğunu ve sonraki başkanın olası bir durumda kullanmasının uygun görüldüğünü söylüyordu.
Bakıyorum; şimdi sesi çıkmıyor.
Tüm bunlar yanlış işler.
Bu haksız eleştirilerin CHP’ li isimlerden gelmesi de, şaşırtıcı doğrusu.
Zamansız ve çirkin buluyorum.
Bu da benim görüşüm.
Yazdıklarımın gerçeği işaret ettiğini biliyorum...’

*- Meraklısı ve talibi çok fazla

Gazeteci, yazar, televizyoncu, radyocu, haberci, araştırmacı...
Aklınıza ne gelirse bünyesinde toplamış olan Kemal Ertan’ın yıllardır, hiç ama hiç kimsenin adamı olmadığını, kimseden bir haksız bir kuruş bile almadığını, aklının çoğu kişi gibi cinliğe şeytanlığa karışmadığını çok rahat söyleyebilirim.
Kemal Ertan’ın söylediği gün ben de oradaydım...
Daha öncesini söyleyeyim:
Piriştina döneminde, Efsane Başkan, ‘Burayı lokal olarak size vereyim, demişti, İzmirli Gazetecilere...
Bir kısım gazeteci ‘tamam’ derken, bir kısmı da, İkiçeşmelik Eşrefpaşa  Bayramyeri çıkışındaki ‘İpek Yolu’nu istemişti...
Yani bir noktada her zaman olduğu gibi ‘sen- ben’ tartışması yaşanında, başka dernek ve odalar da talip oldu...
Yani olmadı...

*- Karataş’ın iddiası

Bildiğim, yani araştırdığım kadarıyla CHP’li Kemal Karataş, ‘Tunç Soyer beni şaşırtmadın!’ diyerek bir hafta kadar önce bir tenkit yazısı yazdı.
Kemal Karataş, özetle şöyle dedi:
‘Her türlü uyarıya rağmen... Varyanttaki tarihi şatoyu kendine konut yaptın...
Şimdi şaşırma sırası halkta...
Hani sen halkçıydın?
Hatta sosyalisttin?
‘İnsan’ diyordun,  ‘sevgi’diyordun, ‘paylaşım’ diyordun... ‘Aşkla İzmir’ diyordun, ‘Kadifekale’ diyordun, ‘önce şehrin arka sıraları’ diyordun...
Nooldu senin solculuğun, halkçılığın?
Hadi bırakalım şatonun tarihi kimliğini...
İkinci derecede arkaolajik sit alanı içerisinde olduğunu...
Buranın konut olamayacağını...
Etrafta konu yok...Komşu yok...
Eve girerken...Evden çıkarken...
Selam vereceğin...Sabahları ‘günaydın!’ diyeceğin...
Akşamları eve girerken ‘iyi akşamlar’ diyeceğin bir komşun yok...
Bir sokağın yok senin...Bir sokağın yok...
Arkanda sadece bir cadde...
Sen nasıl halkçı bir belediye başkanısın ki...
Her tarafı tecrit edilmiş bir yerde oturmayı içine sindirebiliyorsun?’

*- Devlet İzmir’den aldığını İzmir’e vermeli

Konu sosyal medyaya düşünce başta AKP’liler ve ‘istemezükçüler’ ile bazı CHP’li olduklarını düşündüklerim. ‘Şato da yaşam, oh ne güzel paşam!’diyerek, İzmir’in sorunlarını dile getiriyorlar...
Söyledikleri şu:
‘Yeşildere duruyor, her iki tarafındaki gecekondular duruyor (ki, İzmir'in havaalanından Aliağa'ya kadar olan ana arter yolu) liman duruyor, çarpık kentleşme duruyor, trafik sorunu ortada ve daha sayamayacağım bir çok şey... Lütfen, önce bunlara eğilelim sayın başkan!’
Bunların bir çoğu devletin işi ama neyse yine konuya dönelim:
AKP’lilere yanıt  veren CHP’liler ise; ‘Yahu bu ne hazımsızlık. Biraz bekleyin görün ondan sonra konuşun...
Tunç Soyer’i yiyemezsiniz.
Üzerinde baskı yaratıp menfaat ha.
Tunç Başkan bunu yemez beyler.’

*-

Ercan Bey’e, ‘konuyu bilmiyorum’ yanıtını verince, o da, ‘İşinize geleni biliyorsunuz!’ diyerek bir suçlama yapmış...
Sonra da, ‘Metruk değil, 40 odalı!’ açıklamasını yaptıktan sonra bir de bir yandaş kişi ya da basından ‘şato’ ile ilgili bilgileri göndermiş,,,
‘Metruk değil!’ diyor...
Fotoğraflara baktım, gerçekten yeni başkan tarafından onarılmış ve İzmir’e bir eser kazandırılmış...






***-
KURDELA

*- Başka iş kalmadı mı?

Bana kalırsa beş milyon İzmirlinin yüzde 90’ı bu konu ile ilgilenmiyor.
Herkes ekmek ve iş peşinde.
Sadece siyasetle ilgilenenler için konu oluyor;  kahvede hükümeti kurma, düşürme örneğinde olduğu gibi...
Baran Tuncel, ‘Bugün İzmir’de sıradan bir vatandaş Sayın Tunç Soye’i  arasın. O an telefonunu açamıyorsa mutlaka bir şekilde sana dönüş yapıyor!
Şatavada gösterişe meraklı bir Başskan ,asla halkı muhatap almaz! Bence sizler abartıyorsunuz!
Türkiye’de her şey bitti ,sayınTunç Soyer’in oturacağı yer mi ülke meselesi oldu?
Ayıptır!’ diyor çok kişi gibi...

*- Konutta takılıp, kaldık...

Mustafa Gargacı gibi onlarca kişi de, ‘Tunç Başkan kendine şato yaptırmadı. Mevcut olan meskende kalıyor.  Saraya laf eden yok
Bir de saray için bir şeyler yazsalar da okuyalım. İstanbul için ekonomi ne duruma geldi?’
‘Fesatlık diz boyu! Koca belediye başkanı gecekondu da mı, otursun? Hasedinizden çatlayın’ diyerek Reis’in saraylarını ele alanların sayısı da az değil...
*-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR