TORBA YASADAN ÇIKAR MI

YAŞAR EYİCE *- KIYAKÇILIĞI ÖNLEDİ Mine Karaca’nın mesajı çok kısa ve anlamlı: ‘Her şey çok güzel olacak Türkiye!’ diyor Mine Hanım… Umudumuz ve düşüncemiz böyle… Ama benim konum başka; sağlıklı beslenmenin anası ‘Balık!’ Yaz aylarında ‘balık sever!’ bir aile büyüğümüz misafirliğe gelecekti. Urla İskele’deki mezata gittim! Ama açılışa daha zaman vardı. İki ayrı sepetteki balıklar dikkatimi çekti ve misafirlerim için almak istedim. Biçilen miktara ‘Yüzde 25’ fazla vermek istediğimi bildirdim. Bir ayrıcalık istemiştim. ‘Tamam’ dediler, ‘İyilik olsun’ diye… Ama bir başkası ‘Ben de şu sepettekileri, istiyorum’ diyerek lafa karışınca, ‘Kimseye ayrıcalık yapamayız, saat 10’u bekleyin!’ denildi Yani benim işimi bozdu bir başka alıcı… Hatırlarsanız, o gün, ‘Merhaba Yaşar Bey, ben doktor Cihan!’ diyerek kendini tanıtanı anlatmıştım. Önce doktorları karıştırdım, biraz zihnimi zorlayınca, ‘Namık Kemal Lisesi’nin akşam bölümünden, tıp fakültesine gitme başarısını gösteren’ öğrencimi anımsamıştım. Benden daha iyi anımsayacak olan, herhalde yine İzmir Namık Kemal Lisesi Mezunu Spor hekimi Dr. Şaban Acarbay’dır. Müdürlerimizden Kemal Kemahlı, öğrenci olmama rağmen, ‘Almanca’ ya da ‘cebir- geometri’ derslerinin boş geçmemesi için, ders başına önce 2,5, sonra 5 lira karşılığında öğretmenlik yapmamı sağlıyordu. Bizden sonraki dönemlerde Namık Kemal Lisesi’ni bitiren usta gazetecilerden Melih Dizdaroğlu ve Fransızca Öğretmeni sevgili eşi ile sağlık durumumu konuşurken, konu benim bu ‘Beş lira karşılığında’ öğretmenlik yaptığım zamanı konuştuk. Ben ‘Balık’ yerine her zaman ‘İzmir Köfteyi’ seçmeme rağmen, doktorların önerdikleri ‘Balığa’ döneyim: *- 40 METRE DERİNLİK Zeki Bey, ‘’Yunanistan'da balık bol mu?’ diye sorduktan sonra, kendisi yanıtlıyor: ‘Evet hem de bol bol!’ Nasıl oluyor da orada bol oluyor? ‘Çünkü bütün gelişmiş ülkeler aptal, biz ileri zekalı olduğumuz için…’ Böyle yanıt mı olur? Zeki Bey anlatmaya devam ediyor: ‘Çünkü, Yunanistan'da 40 metre derinlik sınırı var. 39 metrede balık avlayamazsın, kanunen yasak. Neden 40 metre? 40 metre derinliğe kadar güneş ışığı ulaşıyor, “posidonia” tabir edilen deniz çayırları fotosentez yapıyor, balıklar bu deniz çayırlarında hem besleniyor, hem ürüyor. 40 metre yasağıyla, işte bu üreme alanları koruma altına alınıyor. *- BALIĞIN GELECEK NESLİ! Deniz çayırında balık avlarsan, sadece o balığı değil, o balığın gelecek nesillerini de yok etmiş oluyorsun. Peki bizde sınır ne? ‘24 metre!..’ 25 metrede balık avlayabilir misin? Şakır şakır avlarsın. E, aferin. Aynı denizi paylaştığımız Bulgaristan'da Romanya'da balık var mı? Bol bol var. Nasıl oluyor da oralarda bol oluyor? Avrupa Birliği üyesi oldukları için, kafalarına göre avlanma yapamıyorlar, kaç metre derinlikte balık avlayacaklarını, yılda kaç ton balık avlayacaklarını, balık stoklarını, balıkçı filolarının yönetimini ve denetimini, Avrupa Birliği yönetmeliği belirliyor. Kurallara uyuyorlar. Bol bol balıkları oluyor. *- BALIKÇILIK FASLI Türkiye'nin Avrupa Birliği müzakerelerinde “balıkçılık faslı” ne zaman açıldı? 2006 yılında. Müzakerelerde bir milim ilerleme var mı? Yok. Avrupa Birliği'ne giremesek bile, Avrupa Birliği'nin kuralları faydalı, biz o kurallara kendi kendimize uyalım diyen var mı? O da yok. Avrupa'da en fazla balıkçı teknesi kimde? Bizde. Avrupa Birliği ülkeleri yılda kişi başına ne kadar balık yiyor? 26 kilogram. Biz? Sadece 7 kilogram! Norveç'te 6 bin 400 balıkçı teknesi var. 150 ülkeye balık ihracatı yapıyor. Türkiye'de 18 binden fazla balıkçı teknesi var. 100 ülkeden balık ithal ediyor! Bu rakamlar iki yıl öncesine ait.. Ama şimdi herhalde değişmiştir… *- ‘’BALIK BAKANI YANDI Norveç'te balıkçılık bakanlığı var… Bakın, kısa bir süre önce, Norveç balıkçılık bakanı, kız arkadaşıyla birlikte İran'a ve Çin'e tatile gitti. Devletin kendisine tahsis ettiği cep telefonunu yanında götürdüğü ortaya çıktı, Norveç ayağa kalktı, hem devletin telefonunu tatilde kullandığı için, hem de devletin telefonunu yurtdışında izinsiz kullanarak Norveç'in güvenliğini tehlikeye attığı için, istifa etmek zorunda kaldı. *- KAVAĞA ÇIKAR MI? Balıkçılık, dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde 'balıkçılıktan sorumlu bakanlığa’ veya ‘denizcilikten sorumlu bakanlığa’ bağlıyken, bizde kime bağlı? Tarladan ve ormandan sorumlu tarım bakanına bağlı! Bütün gelişmiş ülkeler aptal, biz ileri zekalı olduğumuz için. Üç tarafımız denizlerle çevriliyken, sadece kendimize ait iç denizimiz varken, deniz büyüklüğünde göllerimiz varken, biz çiftliklerde veya karadaki havuzlarda balık yetiştirmeye çalışıyoruz! Hamsi kavağa çıkar mı? Öyle bir laf var ya hani. Ağaçta balık yetiştirmeye çalışmadığımıza şükretmek lazım! *- DOKTOR SAFİYE ‘Safiye Ayla ismini duydunuz mu?’ Sorusunu büyük çoğunluk verir. Aynen ‘Zeki Müren’ gibi… Peki, ‘Safiye Ali ismini hiç duydunuz mu?’ Bu ülkenin ilk kadın doktorunun ismini sanıyorum, doktorlarımızın büyük bölümü bile duymamıştır, bilmiyordur, değil ki sıradan vatandaşlar bilsin!... Her zaman ‘vefalı olmalıyız!’ diyorum. En iyisi Safiye Ali’mizi, yani ilk kadın doktorumuzu tanıtmaya çalışayım: *- ASKERLERİMİZİN TEDAVİSİNDE Safiye Ali, 1891 yılında İstanbul’da dünyaya gözlerini açar. 6 kişilik ailenin en küçük ve en zeki kız çocuğudur. Amerikan Kız Kolejinde okurken, Balkan savaşından getirilen yaralıları tedavi eder. Lise bitince doktor olmaya karar verir. Fakat hangi kapıyı çalsa ‘’Tıp Fakültesine kadın öğrenci alamayız!’ sözüyle karşılaşır. Kafaya koymuştur bir kere doktor olacaktır. *- AĞRINA GİDEN Maddi imkansızlıklara rağmen Almanya’ya Tıp okumaya gider. Açlık ve sefaletin en dibini görür. Günlüğünde şu not vardır; ‘Çöpten çıkarıp geceleri yediğim ekmek hiç ağrıma gitmiyor, ülkemde tıp fakültesi varken buralarda olmam daha çok ağrıma gidiyor. Ne olursa olsun ülkeme doktor olarak döneceğim.’ Dediğini yapar ve okulunu derece ile bitirip ülkesine doktor olarak döner. *- PES ETMEZ Cağaloğlu’nda ilk muayenehanesini açar fakat kadın olduğu için ilk zamanlar kimse gelmez. Halbuki kadın ve çocuk hastalıkları doktorudur. Aşağılamalara, dışlamalara ve hakaretlere aldırmadan, pes etmeden devam eder. Fakir ailelerin kadınlarını ve çocuklarını evlerinde ücretsiz tedavi eder. *- ŞİMDİ BİLE YOK Eline geçen ilk parayla ‘süt ve bakım evi’ açar. Hasta ve zayıf çocuklar için ‘Hilal-i Ahmer muayenehanesini’ kurar. Direnerek, kadınların tıp fakültesine alınmalarını sağlar. Ülkenin tıp eğitimi veren ilk kadını olur. Vücudu kendisinden önce pes eder; kansere yakalanır. Almanya’ya gönderilir. Almanya’da tıp eğitimi aldığı hastanede ılık bir bahar günü hayata gözlerini yumarken şu sözleri söyler; ‘Kadınlar size emanet…’ Bu yüce kadın Safiye Ali’dir, Merak ediyorum, acaba bu ilk kadın doktorumuzun adı herhangi bir yerde geçiyor mudur? Burada ilave etmek istiyorum: Ey çalışanlar: ‘İşinizi iyi yapmanız, maaşınızın karşılığı değildir. Karakterinizin yansımasıdır!’ *- KÖTÜ YOL ARKADAŞLARI! Sık sık fotoğraflarını kullandığım Banu Can bakın ne diyor? ‘Başkasından üstün olmak, çekici olmak, başarılı olmak, daha iyi bir evde oturup, daha iyi bir arabaya binmek gibi endişelerim yok; Yarıştığım her hangi biri yok! Kendimi birilerine onaylatma gibi bir çabam yok! Kimsenin bir şeyinde gözüm yok! Sadece ideallerim çerçevesinde oluşturduğum huzur tanımına erişmeye çalışıyorum. Telaşsız, sakin ve asude bir yaşam peşindeyim. Ben, benim olanı güzelleştirmenin derdindeyim…’ Siz neyin derdindesiniz, sevgili okuyucularım… Ben söyleyeyim; Sağlık, huzur, mutluluk, bereket, iyilik, güzellik sizin olsun… Hepimiz kötü yol arkadaşlarından uzak kalalım… Bunlar hep insan ya da canlı değil… Bunu da düşünün!... *- MAHKUMİYETEİ İPTAL EDİLECEK Mİ? Sus payı davası yargıcı, Trump’ın mahkumiyetinin iptal edilip edilmeyeceğine dair kararı erteledi New York’ta görülen sus payı davasının yargıcı Juan Merchan, seçilmiş başkan Donald Trump’ın hakkındaki mahkumiyetin iptal edilip edilmeyeceğine dair kararını açıklamayı erteledi. *- ANA NEDEN EKONOMİ… Genç siyah ve Latin erkekler Trump'ı ekonomi ve istihdam nedeniyle seçtiklerini söylüyor; ABD’de bir anket sonucuna göre, Donald Trump 2024 seçimlerinde, Demokrat Joe Biden'a kaybettiği 2020 seçimlerine kıyasla siyah ve Latin kökenli seçmenler arasında, özellikle de 45 yaş altı erkekler arasında daha büyük bir pay kazandı. Bu grubun Trump’ı seçmesinin ana nedeni ekonomi… *- YASA ENGELLENDİ Federal yargıç, Louisiana eyaletindeki dersliklerde On Emir'in sergilenmesini zorunlu kılan yasayı engelledi ABD'nin Louisiana eyaletinin On Emir'in 1 Ocak'a kadar kamu okullarının tüm sınıflarında sergilenmesini gerektiren yeni yasası, federal bir yargıcın Salı günü ihtiyati tedbir kararı vermesinin ardından geçici olarak engellendi. Yargıç, yasanın “görünüşte anayasaya aykırı” olduğuna hükmetti. *- GERİ ÇEKİLECEK Mİ? ‘Etki ajanlığı’ düzenlemesi Meclis Genel Kurulu’na geliyor: Muhalefet ve gazeteci örgütlerinden “geri çekin” talebi!.. “Etki ajanlığı” düzenlemesinin de bulunduğu Noterlik Kanunu, bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak. Muhalefet partileri, gazeteci örgütleri ve Türkiye Barolar Birliği'ne göre düzenleme hukuka aykırılıklar içeriyor. Ana talep, düzenlemenin torba yasadan çıkarılarak geri çekilmesi,,, *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BÖYLE BİR ANLAŞMA GÖRÜLMEDİ... DENİZİ YOK ANLAŞMAYA LİMANLAR KONULDU...

SAHTEKARLIĞI NORMAL KARŞILIYOR!

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR