BOL KESEDEN VAATLER VAR

YAŞAR EYİCE *- DOLANDIRICILARIN YILLARI Yeni yıla neyle giriyoruz? Dolandırıcılık haberleri ile!... Haberlerden önce alt yazı geçiyor televizyonlar: ‘Dolandırıcılara dikkat!’ diye… Resmi makamlar, belediyeler, kurumlar herkes konuya dikkat çekiyor. Son zamanlarda hepimizin başına gelen bir dolandırıcılık sistemi var! Bunu şöyle özetleyebilirim ‘Gönderimli ödeme dolandırıcılığı artıyor!’ Bu nedir? Gönderimli ödeme dolandırıcılığı, tüketicileri ve işletmeleri sosyal mühendislik saldırılarıyla kandırarak manuel banka transferi veya muhtelif ödeme sistemleri aracılığıyla ödeme temin etmeye yönelik bir hileli taktik olarak adlandırılıyor. Bu açıklamayı ben bile anlamadım, banka ile işleri olan Ayşe Teyze, Halime Hanım, Hafize abla nereden anlayacak? Ama, dolandırıcıların kendilerini genellikle banka, avukat, tapu sicil memuru ve benzeri kamu görevlisi kimlikleri altında tanıtarak yaptıkları gönderimli ödeme dolandırıcılığı basının gündeminden de düşmüyor. Aslında bu yeni bir şey değil! Finansal dolandırıcılık türleri arasında giderek artan bir tehdit olan gönderimli ödeme dolandırıcılığı (push payment fraud), 2022 yılında yapılan bir araştırmaya göre tüketicilerin karşısına en çok çıkan dolandırıcılık türlerinden biri oldu. Küresel tüketicilerin beşte biri son dört yılda ödeme dolandırıcılığının kurbanı olurken bu kişilerin yüzde 26,9’u, dünyanın en yaygın dolandırıcılık türlerinden olan gönderimli ödeme dolandırıcılarının kurbanı oldu. Bu dolandırıcılık yöntemine karşı alınması gereken tedbirler konusunda uzmanlar değişik görüşler bildiriyor. Dolandırıcıların sıkça kullandığı yöntemler içinde, dolandırıcıların kurbanları ikna etmek ve kendi istekleri doğrultusunda parayı transfer etmelerini sağlamak için çeşitli yöntemler kullandığını biliyoruz, Şöyle ki; ‘Sahte e-posta adresleri, banka veya işletme gibi görünen telefon aramaları sıkça kullanılıyor.’ Hatırlatmayı görev kabul ediyorum… Bundan sonraki şahıslara ve şirketlere, kurumlara kalıyor. *- ÇANKAYA ve URLA Bildiğim kadarıyla en fazla belediye başkan adayı iki ilçede var. Biri Ankara’da Çankaya, ikincisi ise İzmir’in Urla ilçesinde. İkisinde de rekor CHP’li aday adaylarında.. Her halde, İzmir gibi ‘Rahat kazanılacak!’ diye düşünülüyor. Urla’dan Mukadder Arslan Ayhekim, belediye başkan adaylarına şu anımsatmayı yapıyor: ‘Selçuk Beyle (Önceki başkanlardan) konuşmuştuk ama gerçekleştiremedik! Her mahallede; gönüllü, zabitlik, kesinlikle yaptırımcı değil… Halkın bazen ulaşamadığı, yalnız veya rahatsız, ama sesini birilerine duyurmak istiyor. Ve yapılması acil olan, alanlar, örneğin: yolun bozukluğu, çöplerin toplanması, sokak hayvanları gibi gibi,,.’ Mukadder Hanıma hak veriyorum: Önce şunu söyleyeyim, şimdi birçok kişi belediye başkanlığı gibi mahallelerinin muhtarlıklarına talip. Yani şu anki muhtarların mühürlerini koruyup koruyamayacakları belli değil. Çünkü kentler büyüdü, mahalleler de… Göç var… Kimse kimseyi tanımıyor, muhtarını da, belediye başkanını da, milletvekilini de… Herkes birbirine yabancı… Yani ‘yazı tura’ ile yeni muhtarlar belli olacak… Bu yüzden hiç kimse, hiçbir politikacı yanlış ata oynamasın… Şimdi geleyim ‘Hak verdiğim’ Mukadder Hanıma… Muhtarlar nedense ‘Kötü olmayayım!’ diyerek belediye başkanlarının memuru gibi davranıyor… Yani mahalle halkına ‘Sorunu ilettim!’ diyerek işin içinden sıyrılıyor. Takipçi değiller… Yollardaki bir küçük çukur kapattırılamaz mı? İki kürek dolgu malzemesi yeterli… Ya da, çöp bidonu tedarik ettiremezler mi? Çöplerin zamanında alınmasını sağlayamazlar mı? Sözde ‘Dostumuz!’ sokak hayvanlarıyla başkanları ve ekibini harekete geçiremezler mi? Yapmazlar! Yaşlılar, engelliler için, yollar caddeler üzerinde oturma gurupları kurduramazlar mı? Ulaşılamayan yüksek yerlere, sağlık ocakları ve kent merkezine belli saatlerde ücretsiz minibüs servisi koyduramazlar mı? Bu sıralama gidiyor… Bu ancak gönüllülerle olur… Bir de o kentteki muhalif partilerle… Muhtarlık gibi, Demokrat Parti’nin ‘ocakları’ gibi bürolar kurulur, hatalar eksiklikler bulunur, görülür ve Belediye Meclis üyeleri ile başkanlığa ve yönetime baskı uygulanır, sorunlar çözülür. Hatta aylık bülten çıkarılarak vatandaşa dağıtılır… Bu muhalefet için de geçerlidir, yönetim için de… Aklıma geldi… Bakın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendi imzasıyla gönderdiği bültende, ‘Beykoz’da çok şey değişti!’ diyerek şunları yazmış; ‘Anadolu Hisarı’nı restore ettik. Atık su, yağmur suyu, dere ıslahı ve içme suyu gibi altyapı çalışmalarına 4,7 milyar lira yatırım yaptık. 56 bin metrenin üzerinde doğal gaz hattı döşedik. Bölgesel İstihdam Ofisi’ni hizmete açtık. Çubuklu Arabalı Vapur İskelesi Sosyal Yaşam Merkezi'ni hizmete açtık. Beykoz-Sarıyer arası karşılıklı seferlere başladık. Aşiyan-Anadolu Hisarı-Küçüksu deniz hattını hizmete açtık. İBB Beykoz Kavacık Enstitü İstanbul İSMEK’i açtık. Beykoz Çubuklu Mahallesi İmar ve Mülkiyet Çözüm Ofisi'ni açtık. Çiftçilere yazlık ve kışlık fide ile buğday desteği verdik. Hayvancılara kuzu besi yemi ve süt yemi desteği verdik. Üreticilerimize silajlık mısır, sulama hortumu, makine ve ekipman desteği verdik. Pazaryeri Açık Otoparkı'nı ve Sahil Cep Otoparkı'nı hizmete açtık. Feza Gürsey Kütüphanesi'ni hizmete açtık. Hıdiv Kasrı içerisindeki işletmeyi restore ederek Beltur Kafe ve Beltur Dondurma işletmelerini hizmete açtık. İstanbul'un Çocukları Parklarını Tasarlıyor projesi kapsamında Beykoz Akbaba Köyü Parkı'nı açtık. 24 bin metrekareye yakın alanı yayalaştırdık. Beykoz Tokatköy Cenaze Hizmetleri Binası’nı açtık. Küçüksu Caddesi-TEM Çamlık Bağlantı Yolu ve Kavşağı'nı hizmete açtık. Riva Parkı’nı, Sultaniye Parkı'nı yenileyip hizmete açtık. 154 bin tonun üzerinde asfaltla Beykoz’un yollarını yeniledik. Atatürk, Akbaba, Rüzgarlı Bahçe ve Cumhuriyet Caddelerinin düzenlemesini tamamladık. Çubuklu Silolar'da restorasyon projelerimiz devam ediyor. Beykoz Çubuklu Kentsel Dönüşüm Projesine başlıyoruz.’ Önümüzdeki haftalarda Beykoz’da, sportmenliği ve efendiliği ile ‘örnek insan’ kabul ettiğim, çok değerli arkadaşım Beykozlu Şaban Özdemir’i ziyaret edecek ve ‘Sen ne diyorsun?’ diye soracağım… *-KARAKILÇIK EFSANESİ GELECEĞE TAŞINIYOR İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Seferihisar’da bir avuç tohumla yola çıkıp Türkiye’ye yaydığı atalık karakılçık buğdayı, gençlerin ellerinde tarladan sofraya ulaşıyor. Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik Belediyesi üyeleri ile birlikte karakılçık tohumlarını ekmek için tarlaya girdi. Menderes’te 4 dönüm arazide ekim yaparken gençleri yalnız bırakmayan İzmir Köy Koop Birliği Başkanı Neptün Soyer, “Tarlada gençlerin izinin olması gerek. Bu kimliği gençlere, gençlerden de geleceğe aktarmak gerekiyor” dedi. *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR