MÜHENDİSLER, DOKTORLARIN MESLEĞİNE GÖZ DİKTİ

YAŞAR EYİCE *- DOKTOR DA, ‘İYİ DOKTOR’ DİYOR Çoğunluğu iki konu ilgilendiriyor! Birincisi ‘sağlık!’, ikincisi ‘yemek!’.. Bu programlar dikkat çekince, yazılı medya da, görüntülüleri bu konuda taklit ediyor. İki meslek sahiplerine ‘reklam’ yasak! Birincisi, hekimler, ikincisi avukatlar… Ama ‘gizli’ ya da ‘saklı’ bahçeler, güzellikler daha doğrusu her konuda olduğu gibi bu konuda da ‘yasak delmede’ ya da ‘boşluğu’ bulmakta üstümüze yok. Bu kadar laftan sonra asıl söylemek istediğimi belirteyim: İster ünlü olsun, isterse sıfatları adlarından da daha uzun olsun, isterse pratisyen ya da yeni mezun bir hekim olsun, uzmanlık isteyen sağlık haberi ve bilgisinin sonunu şöyle noktalıyorlar: ‘İyi bir doktora mutlaka başvurun!’ ‘İyi’ dedikleri nasıl bir şey? Ya da bu işin, doktorluğun ‘Kötüsü’ de mi var? Halk arasında da bu, ‘iyi doktor!’ sözcükleri yaygın… Öneride bulunan, ‘İyi bir dâhiliyeci’, ‘İyi bir kalpçi’ ya da ‘İyi bir ortopedist!’ diyor… Kavun karpuz mu seçiyorsunuz? ‘Tecrübeli!’ dense belki olabilir ama bunun da ‘noksanları’ var… Ya kendini iyi yetiştirmemiş ve zaman bulamadığı için yenilikleri takip etmediyse! Bari yeni mezunlar, yeni fikirlerle donanımlı oluyor… Tabii ki, bu kez karşımıza yine bir sözcük’ çıkıyor… ‘Kaliteli’ üniversite! Kaliteli Öğretim Üyeleri, akademisyenler… Bunların ölçüsü nasıl? Hiçbir kişi ‘Benim malım depolu!’ der mi? Ya da ‘Yoğurdum ekşi!’ Bir doktor bile size ‘İyi bir doktora gidin!’ önerisinde bulunuyorsa gerisini siz düşünün… Her şeyden önce bize ne lazım; ‘Güven!’ Güven olmazsa hiçbir şey olmaz, başarı da gelmez… Bu kadar kafa karışıklığından sonra ‘Güveni’ ya da ‘Güvenliyi’ de nasıl bulacağız… Size iyi gelen, belki bana iyi gelmeyecek!. Kaç zamandır kafamı kurcalayan bu ‘İyi’ sözcüğü ve ‘İyi doktor’ tavsiyesi… Rahmetli annem, bir şeye kızdığı zaman ‘İyi kemikleri kırılsın!’ derdi, bir çok yaşıtı gibi… Bu ‘İyi doktor!’ tavsiyesinin (!) ne kadar davam edeceğini bilmiyorum… Ama bildiğim ve gördüğüm, yakında, en ağır ve önemli eğitim ve öğretimi alan, doktorluğun yerini mühendislerin alacağı… Şu ‘Yapay zeka’ başımıza, ‘Yeni nesil!’ denilen araçlarla beğenimize sunuldu ya, sonu gelecek gibi değil… Bilgisayarlar nasıl bir çok kişiyi ekmeğinden ettiyse, bu ‘Yapay Zeka’ da birçok mesleği ‘iyilerden de iyi’ yapmaya, ehil olmaya başladı, ufaktan ufaktan… İşte yeni ve son örnek! Çinli öğrenciler, yapay zekâyla kazları tedavi eden program geliştirdi! *- ÇİNLİLER ÖNE GEÇTİLER Daha düne kadar ‘Amerika’da şu üniversitede yapılan araştırmaya göre’ diye başlayan haberleri can kulağı ile dinlerdik. Şimdi Çinliler, hatta Hintliler bile bu işte öne geçtiler. Bu da tabii ki bilgisayarlar sayesinde… Çin’in Shenzhen Üniversitesi’nden 16 üniversite öğrencisinden oluşan bir ekip, yetiştiriciler için hasta aslan başlı kazların tespit edilmesine yardımcı olan ve sürünün hayatta kalma oranını yüzde 30 artıran bir yapay zekâ (AI) programı geliştirdi. *- 300 YILDIR Aslan başlı kazlar, Çin’in güneyindeki Chaoshan bölgesinde, iyi kaliteleriyle tanınan ancak yetiştirilmesi oldukça zor olan bir tür. Chenghai’daki yetiştiriciler, 300 yıldan fazla bir süredir, kazların sağlığını, çok uzun süre hareketsiz kalıp kalmadıklarını gözlemleyerek ve vücut ısılarını elleriyle hissederek deneyimlerine güvendiler. Ancak herhangi bir hastalık bir çiftliği 10 günde yok edebiliyor. 2018 kışında beklenmedik bir salgında binlerce aslan başlı kaz hayatını kaybetti sadece beşi hayatta kaldı. Houxi’de bir kaz çiftçisi olan Jin Shutao, memleketine dönen genç bir girişimci olarak teknolojinin gücünden yararlanmayı düşündü. *- DAVET İLE BAŞLADI 2022’de Shenzhen Üniversitesi-Tencent bulut AI BEng programından 16 öğrenciyi aslan başlı kaz yetiştiriciliği kooperatifine davet etti. Üniversitedeki öğretmenlerin ve Çinli internet devi Tencent’in mühendislerinin rehberliğiyle bu zorlu sorunun üstesinden gelmeyi hedeflediler. *- PROJE UYGULANDI Ekip, 4 binden fazla kazın birbirine yakın bir şekilde toplandığı 500 metrekarelik bir alanda, kakofonik sesler arasında hasta kazları tespit etme zorluğuyla karşı karşıya kaldı. Bir kazın hareketsiz kalma süresini ölçerek, hastalığı belirlemeye karar verdiler ve projeyi donanım, ön uç, arka uç ve algoritma olmak üzere dört gruba ayırdılar. Ancak karşılaştıkları ilk zorluk kamera kurmaktı çünkü inek, koyun veya domuz gibi hayvanlara yönelik geleneksel QR kodu tabanlı tanıma yöntemleri kazlarda işe yaramıyordu. Yapay zekâ eğitimi için yeterli veri toplamak amacıyla öğrenciler, mevcut çiftlik kameralarını kullanarak görüntüler yakaladı ve bunları manuel olarak etiketledi. *- BASİT DEĞİL Bu etiketleme süreci, 300 bin kazın 6 bin görüntüsünün kategorize edilmesini ve etiketlenmesini içeriyordu. Ekip üyelerinden Wang Yifeng, en ufak bir hatanın bile yapay zekânın eğitim sonuçlarını etkileyebileceğinden yüzde 100 odaklanmaları gerektiğini söyledi. Düzinelerce model ayarlamasından sonra öğrenciler, herkese uyacak tek bir algoritmanın olmadığını öğrendiler. Yetişkin aslan başlı kazların kalın tüyleri nedeniyle vücut ısısını ölçmenin zor olduğunu keşfettiler. Bu nedenle ateşli yavru kazları tamamlayıcı araç olarak tanımlamaya yöneldiler. *- EMEK İSTİYOR Hatta bazı öğrenciler araştırma yoluyla kaz hastalıklarının tayfun ve pus gibi hava koşullarıyla yakından ilişkili olduğunu bile buldu. Bu nedenle optimizasyon için programa veri gözlem ve analiz fonksiyonlarını eklediler. Şu anda program, “kayıtsız kazlar” ve “ateşli kazlar” için sıcaklık, nem, PM2,5 seviyelerini ve çiftlikteki veri değişikliklerindeki eğilimleri gösteren gerçek zamanlı uyarılar sağlıyor. Bu, çiftliğin aslan başlı kazların hayatta kalma oranını yüzde 30 oranında artırmasına yardımcı oldu. Shenzhen Üniversitesi Görsel Araştırma Enstitüsü Müdürü Shen Linlin, “Yapay zekâ geliştirmek, klimalı bir odada oturup kod yazmakla ilgili değil. Kaz gübresinde kod yazmayı öğrenmekle ilgili” diyerek çalışmanın zorluğunu dile getirdi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR