ÇEŞMELİ, MİLYARLIK YATIRIM YAPAN İZSU'DAN ŞİKAYETÇÇİ

YAŞAR EYİCE *- ÇEŞMELİ BEKLİYOR! Gözbebeğimiz Çeşme’den şikâyetler çok! Tabiii ki, birbirine bağlı kentler olan Yarımada’nın Urla’sından da… Önce Urla’dan söz edeyim: ‘Sular çekildi…’ !Silahlar çekildi!’ gibi bir şey oldu bu kısa cümle! Pazar günü verandayı yıkamak istedim. Tulumbanın bağlı olduğu, kuyudan ancak bir ya da iki kova su çıktı… Düne kadar böyle değildi… Demek ki, 30 yıl kadar geriye gitmiş olduk… Kuraklıktan söz ediyorum… Şimdi gelelim Çeşme’ye… Bir değil birkaç kişi ile görüştüm; Bazısı Çeşme’nin bir ucunda, diğerleri de diğer ucunda ikamet edenler… Hepsinin ve yerli halkın da iki önemli sorunu var. Birincisi, emsallerine göre ‘devleşmiş!’ sinekler, yakarcalar… Hem kan emiyorlar, hem hastalık yayıyorlar, hem de öyle can yakıp, insanları delik deşik yapıyorlar ki, bunu ancak ‘damdan düşenler’ yani ‘başına gelenler bilir… İlaç da fayda etmiyor bunlara… Urla’da da varlar ama bu kadar değil… Zaten Urla’da birkaç yıldır, ‘Arılara zarar veriyor!’ diye ilaçlama yok gibi… Resmi açıklama ise şöyle: ‘Aşırı sıcak ve soğuklarda, yağışlı ve rüzgârlı havalarda ilaçlama yapılamıyor…’ Sormak lazım; ‘Siz ne zaman ilaçlama yaptınız ya da yapıyorsunuz? Ama kime? Şu kadarını söyleyeyim; kayyum yönetimindeki Urla’dan bilginiz olsun! Kaymakamlık yani Belediye’den yapılan son etkinlik ya da açıklama şöyle: ’28-20-30 Nisan 2023 tarihlerinde yapılacak Urla Enginar Günleri ‘ için stant başvuruları başlamış! Ondan önce ne olmuş? Örneğin Yerli Malı Haftası Urla’da kutlanmış! Bu güzel haber! Çünkü bu haftayı hemen hemen unutmuştuk… Zaten yerli mallarımızı kaç kişi sayabilir… Fakat elinde karıştırıcı, önünde bir kazan kayyum Urla’da sabun yaparken görüntülenmiş… Hiç duymamıştım, Urla’da sabun yapıldığını, bunu da öğrenmiş olduk, sayelerinde… Anımsatayım; ‘Yerli Malı Haftası’ Aralık ayında kutlanıyor… Ne güzel değil mi? Hatta slogan şöyle: ‘Hayat Urla’da güzel!’ ‘Güzel’ sözcüğü acaba insanlar, ya da Urla’da yaşayanlar için ne anlama geliyor! Temizlik mi, bakımlı yollar mı? Haftada ancak iki gün çöp aracının gelmesi yeterli mi? Konteynerlerin yeterli olmaması, ya da duraklama yerleri arasındaki uzunluk, yani mesafe mi? *- SİNEKLER AĞIR SIKLET GÜREŞÇİSİ GİBİLER Çeşme’de Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü var. Mutlaka onların bilgisi vardır ama gelen şikayetler konusunda bir duyuru da ben yapayım: Az önce de belirttim; Haşarattan, daha doğrusu ‘kocaman kocaman’ sinek ve sivrisineklerden, yakarcalardan şikayet o kadar fazla ki, nasıl anlatabileceğimi bilemiyorum. Belki de ilaçlama yapıyorlar.. Çünkü Gülnihal Hanım, ‘Bizin oraya son zamanlarda iki kez ilaçlama ekibi geldi ama yeterli değil!’ dedi… Ben de belirteyim: ‘Ne şimdi, ne de yarın yani hiçbir zaman yeterli olamaz!’ İlaçlama, sadece ‘gösteri’ sınıfına girer… İlaçlama şimdi, şikayetler artınca değil, en geç Mart ayında, yani dut ağaçları yaprak vermeden önce yapılmalıdır. Sonrası sadece masraftır… Paranın sokağa, havaya ilaç olarak atılmasıdır. Faydası yok denecek kadar azdır. Bu sözler tüm belediyeler ve insanlarımız için geçerlidir… *- TISS SESİ GELMEYECEK! Ya İZ-SU’ya ne diyelim? Çeşme’ye de çok büyük bir yatırım yapıldı, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından… Yıllardır çekilen ‘su’ sorunu büyük ihtimalle en aza indirilecek… Çeşmelerden ‘fıss’ ya da ‘tıss’ sesi gelmeyecek… Hatta birçok ‘site’ ve ‘hane’ de şebeke suyuna kavuşmuş oluyor. Ama; İşte işin bir de âmâsı var… İşçilik, sıradan vatandaşlara yani bizlere göre ‘sıfır’… Neden? İddiaya göre, yeterli denetim elemanı yok! Ya da müteahhitlerin işlerinin ‘ihale şartlarına’ göre yapılıp yapılmadığı kontrol edilemiyor… Savruk çalışma nedeniyle, milli servet heba ediliyor… Zarar ister müteahhide olsun, ister İZSU’ya! Hepimizedir, hepimize… Bu da kabul edilemez! Hatırlatayım: İzsu’dan 15 Aralık 2022’den itibaren ‘rekor’ bir yatırım kararı çıktı. Bir lira değil, bir milyar liralık yatırım… Hatırlarsınız; Ulaştırma Bakanlığı, Ankara- İzmir hızlı tren projesi için bütçeden neredeyse bir liralık, bir fon ayırmıştı. Herhalde bu konuda AKP’li milletvekilleri bir açıklama yaparlar, biz de doğrusunu öğreniriz. *- YILBAŞINDAN BU YANA! Şikâyetçilere anımsatıyorum: İzmir’in dünyaca ünlü turizm merkezi Çeşme’nin içme suyu altyapısını baştan sona yenilemek üzere tarihi yatırıma imza atan İZSU Genel Müdürlüğü, projenin üçüncü etabının temelini de 16 Aralık Cuma günü attı. 11 mahallede hizmet verecek 350 kilometre uzunluğundaki içme suyu hattı 278 milyon liraya mal olacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Çeşme’nin içme suyu, altyapı ve arıtma hizmetleri için yaptığı yatırım miktarının 1 milyar liraya ulaştığını söyleyen Başkan Tunç Soyer, ‘Türkiye’de bir ilçenin altyapısı için planlanmış en yüksek maliyetli yatırıma imza atıyoruz. Çeşme sadece İzmir’in değil Türkiye’nin gözbebeği. Turizmde dünya markası olmayı hak eden Çeşme için harcanan her kuruşa değer’ diye konuştu. Burada hem Başkan Soyer’e, hem de Oran’a anımsatıyorum: ‘Hiç kimse bu kadar büyük paranın harcanmasına bakmaz. Mühim olan vatandaşın sıkıntı ve üzüntü çekmemesidir. ‘Tere yağdan kıl çekmek!’ diye bir tabir vardır, işler bu şekilde sürdürülmelidir. Konu daha nasıl anlatılır? Milli servetin heba olması… *- Özer Akdemir, ‘Küresel ısınmada daha yolun başındayız!’ derken, İklimle ilgili gelişmeler tıpkı bizdeki döviz kurları, akaryakıt fiyatları, enflasyon oranları gibi dünyadaki sıcaklık değerleri de her hafta yeni bir rekor tazeliyor. İzmir ve Egelileri hatta Türkiye’yi yakından ilgilendiren bir haberi de verelim: Yunanistan'ın Rodos Adası'nda süren orman yangını nedeniyle 10 bin turistin bölgeden ayrılırken, adadaki iki plajdan da 2 bin kişinin deniz yoluyla tahliye edildiği açıklandı. Yunanistan'ın Rodos Adası’nda 5 gündür devam eden orman yangınlarının yerleşim birimlerine ulaştığı bildirildi. Yangının etkisini artırmaya başlaması üzerine bazı otel, köy ve plajlar boşaltıldı. Yangından zarar gören 12 otelden yaklaşık 10 bin turistin tahliye edildiği belirtilirken, Yunan ordusu ve sahil güvenliğe tekneler ile özel tekneler 2 bin kişiyi adadaki iki plajdan deniz yoluyla tahliye etti. Öğle saatlerinde devam eden yangınlarda, bir itfaiye ekibinin mahsur kaldığı bildirilmişti. Yunanistan’a şu ana kadar Türkiye, İsrail, Ürdün, İtalya ve Fransa’dan yangın söndürme uçak ve helikopterleri gönderilmişti. Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait 2 amfibik yangın söndürme uçağı ve 1 yangın söndürme helikopteri 9 kişilik uçuş ekibiyle dün sabah Atina'ya vermişti. *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR