YAZDIĞI ÖYKÜLERİ BEĞENMEDİ... KİRA ARTIŞI AYNI KALDI

YAŞAR EYİCE *- SOYADI YİNE YANLIŞTI ‘Cüneyt Arkın’ diye bildiğimiz Fahrettin Cüreklibatır’ın yazma arzusunu kaç zamandır anlatmaya çalışıyorum. En büyük hayali de bir öyküsünün dergi ya da gazetede yayımlanmasıydı. Dileği yerine geldi. Devamı da oldu! Ne zaman Mayıs 1960 olan ilkinden 2 yıl sonra. Doktor olarak Adana’nın dağ tepe köylerinde hastaları iyileştirmeye çalışırken… 1960 öncesinde de öyküleri vardı, ama bunu sonradan öğrendik. Kitaplarından birine ‘Masa’ adıyla aldığı bir öykünün dibinde ‘21 Ağustos 1959’ tarihi ve ‘Emel’e’ yazılı bir ithaf ibaresi olduğunu gördük. Bir başka örnek de; 1953 yılında, Eskişehir’de öğrenciyken, ekranları arasında düzenlenen ‘hikâye yarışmasında’ birinciliği elde ettiğini de, anlatım ve hatıralarından öğrendik. Düşünün? Zamanının en önemli yayın organlarından, ‘Seçilmiş Hikâyeler’ Dergisinin devamı olarak kabul edilen, sanat dergisi ‘Dost’un Haziran 1962 tarihli dokuzuncu cilt 15’nci sayısında, hem de ‘Oğuz Aral’ın desenleri’ eşliğinde’ yayımlanmış öyküsü eline geçince ne yaptı? Ataol Behramoğlu, Konur (Ertop), Suat Taşer, Nihat Ziyalan, Nusret Hızır, Oben Güney, Sabahattin Kalender de, dönemin en ciddiye alınan bu önemli sanat dergisinde eserleriyle ona eşlik etmişlerdi. Sormuştum; ‘Çiçeği burnunda genç hekim günlüğüne bu konuda neler yazdı?’ diye… Acaba ne düşünmüş, ne yazmıştı, ilk öyküsü ‘a dergisinde’ yayımlanınca, ‘En büyük hayalim gerçekleşti!’ diyen Fahrettin Cüreklibatır? (Bilindik ismiyle; Cüneyt Arkın!) Öyküde ne vardı? Neleri anlatmıştı? Ne düşünmüştü… Çünkü önce çok ama çok sevinmişti! Ya sonrası? Anlatmaya devam ediyorum: Başlangıçtan yani ilkokuldan bu yana, çok hevesli olan Cüneyt Arkın… Çok okumaktadır! Öykülere çok özenmektedir. Yaşam uğraşından arta kalan zamanlarında aklında kalan soruların yanıtlarını bu şekilde aramaktadır. Yoksul, bostan bekçiliği, çobanlık yaparak, yoksulluk içinde yaşamını sürdürmüştür. Tren vagonlarının peşinden koşup, ekranları gibi ‘Gaste…geste!’ diye bağırıp, okuma susuzluğunu gidermek istemiştir. Tüm bu ağır ekonomik şartlara rağmen, harçlıklarını birleştirerek, bir iki arkadaşıyla birlikte ’Erek’ isminde tek yaprak, iki sayfalık bir dergi bile çıkarmışlardır. İnsan isterse başarıyor! *- İSMİ BİLİNMİYORDU Bu arada bir parantez açayım: Eskişehir’den kalkıp İstanbul’a gelen isimsiz gencin, imzası henüz beş yıl geçmeden matbaa mürekkebine bulaşmış, edebiyat âlemine doğru ilk ve en önemli adımını attığı ilk öyküsü ‘İnsan Çiti’ için şöyle denmişti: ‘Atmosferi yalnızlık, hayatın kıyısında kalmışlık duygusuyla örülen, Kafkaesk çağrışımları olan bu öykü Fahrettin’in o dönem içinde bulunduğu yaşama koşullarını bire bir yansıtmaktadır…’ *- ‘KUKLA’ YAYIMLANDI Belirttiğim gibi: 1962 yılının Haziran ayında güzel bir haber alacaktır milyonların sevgilisi haline gelen genç Cüneyt! Öyküsü ‘Kukla’ Ankara’da Salim Şengil tarafından çıkarılan Dost dergisinde Oğuz Aral’ın desenleri eşliğinde yayımlanmıştır. Soyadı burada ta tamamen yanlış yazılmıştır. ‘Anlatacağım!’ dediğim ama bir türlü sizi buluşturamadığım satırlara geleyim: *- KUSURLARINI GÖRDÜ Önce çok sevinir! Sonra yavaş yavaş söner sevinci!.. Genç hekim Fahrettin Cüreklibatır, günlüğüne şu notları düşer: ‘Öyküm Dost dergisinde çıktı. Uzun bir zaman sonra onu yeniden okuyunca, değerini ve kusurlarını daha iyi gördüm. Adamın biri doğrulup o deniz kıyısında, sonra sırtı, arkasında kalan şeyleri birden silişine kadar bir şey yok bu öyküde. Bir de adamın, çocukların ve otların karşısında kendini eski, yalnız bulması - kıyıya seken bir tavşan. Adamın bu dolu tavşan gözlerinden başka bir şeyi yok yani. Ve kırmızılıkta köpüklü̈ bir kıyı, birkaç kuş ve kulübe resmi… Ben asıl ‘Çöp Tenekesi’ ne güveniyorum. Yeniden okumaya ve ne olursa olsun yazmaya başladım- kötü̈ de olsa korkmadan. O psikanaliz gibi öykü̈ bir türlü̈ baş ve son bulamıyor. O güzel karıları olan adamların duvarlarına işeyen muhtarın sırtı, buna çaresiz bir çift incecik erkek eli ve olanları bir kıyıda sessizce seyreden o çocuk ve yıllar sonra bir handa uyku taklidi yaparken her şeyin anlaşılması ve son cümleler aklımdan çıkmıyor.’ (1963). *- ‘SES DERGİSİ’ YAZDI Genç Fahrettin’in kaleme aldıkları sonraki yıllarda çeşitli ortamlarda ortaya çıkacaktır. Bazı öyküleri bu sayede okurlarla buluşur. Örneğin yazılışlarından yirmi yıl kadar sonra, 1983 yılının temmuz ayında, ‘Ses dergisi’ dört hafta sürece, ‘Cüneyt Arkın’dan Hikâyeler’ başlıklı bir dizide bu öyküleri yayımlar. *- KAYNAĞI BELİRSİZ KORKULAR Öykülerin yayımlanış sırasına göre isimleri şöyledir: ‘Kalıt’, ‘Çam Kabuğu’ (ilk adı ‘Uslu’ olan bu öykü̈ 1956 tarihlidir), ‘Kukla’ (1962’de Dost dergisinde çıkmıştır) ve ‘Yıldızlar Toprağı Deldi.’ 1950-60 aralığında yazılmış bu öykülerden yola çıkarak Cüreklibatır’ın edebî tarzı üzerine bir değerlendirme yapmak kısmen mümkün olabilir. Bütün bu metinlerde yalnızlık çeken bireyin hayata tutunma gücünü̈ sorgulamayı üstlenmiştir. Bunu yaparken de en çok tabiattan, insanlar arası çekişmelerden, kaynağı belirsiz korkulardan yararlanır. Ayrıca yazarın kapalı bir anlatımı benimsediğini, o yılların hâkim edebî tarzı toplumcu gerçekçilikten ısrarla uzak durduğunu ve olay örgüsü̈ yerine atmosfere odaklandığını söyleyebiliriz. Bu unsurlar benimsediği bireyci yaklaşımla birleşince kaçınılmaz olarak daimî bir ölüm düşüncesinin kıyısında dolaşır Cüreklibatır… Tabii ki, yazımı burada bitiremem… ‘Cüneyt Arkın’ için yazılacak çok şey var, demiştim… Devalı bir sonraki yazımda… Görüşürüz… *- ADALET BAKANI ‘KİRA ARTIŞINI’ AÇIKLADI Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kira artış oranını yüzde 25'le sınırlandıran ve süresi 1 Temmuz 2023'te dolacak düzenlemeyle ilgili açıklama yaptı. Bilindiği gibi; Kirada yüzde 25 artış sınırı uygulamasının süresinin uzatılması hükümetin gündemindeydi. Kira artışları konusunda yapılacak yasal düzenlemeyle ‘hapis, adli para ya da para cezası’ olmak üzere alternatifler düşünülüyordu. Adalet Bakanı Tunç gelişmeyi canlı yayında duyurdu. Kira artışında üst sınır olarak yüzde 25 belirlendi. Tunç düzenlemenin 2 Temmuz 2023 itibarıyla 1 yıl geçerli olacağını söyledi. Yeni düzenlemeye göre kira artışında üst sınır olan yüzde 25 sınırı 1 yıl daha geçerli olacak. *- 5 SORUDA YENİ KİRA DÖNEMİ 1. Yeni zam sınırı dönemi ne zaman başlayacak, nasıl uygulanacak? Kiraya zam TÜİK’in açıkladığı 12 aylık TÜFE ortalamasına göre yapılıyordu. Örneğin son açıklanan oran yüzde 63.72 oldu. Ancak geçen yıl yapılan düzenleme ile tavan zam oran belirlendi ve “11 Haziran 2022 ile 1 Temmuz 2023 tarihleri arasında (1 Temmuz dahil) yenilenen sözleşmelerde, kiracıya yüzde 25’in üzerinde zam yapılamayacak” denildi. Adalet Bakanı Tunç'un açıklamasıyla süre 1 yıl uzadı. Bu durumda temmuz ve sonrasındaki aylarda sözleşme yenileme döneminde konut kirasında yıllık artış yüzde 25 olacak. (Farklı bir oran belirlenmezse) Yani son enflasyon rakamlarını baz aldığımızda 3 bin lira olan kira 4 bin 912 bin liraya çıkacakken, sınırlama ile 3 bin 750 lira olabilecek. 2. Ev sahibi ara zam isteyebilir mi? Kira sınırından sonra kimi ev sahipleri yüzde 25’i yeterli bulmadığı için ara zam istemeye başladı. Kiracısı ile yeni rakam için uzlaşanlar da ‘ilk 6 ay için bu rakam’ pazarlığına girdi. Ancak kirada ara zam istenilmesi yasal değil. Kiraya zam yılda bir kez ve sözleşme yenileme döneminde yapılır. 3. 5 yılı dolduran kiracılar için süreç nasıl ilerleyecek? Mevcut sistemde ev sahibi 5 yılı dolduran kiracısı için kira tespit davası açabiliyor. Bu yolla ‘kira bedeli düşük kaldı, mahkemece yeniden belirlensin’ diyor. Hukukçular uzun süren dava süreçleri nedeniyle taraflara uzlaşmasını tavsiye etse de mümkün olmuyor. Çünkü eski kira ile talep edilen rakam arasında makas ciddi oranda açıldı. Kiracının 5 bin lira, ev sahibinin 10 bin kira dediği yerde 7-8 bin liradan el sıkışılıyordu. Şimdi 5 bin kira ödenen evde ev sahibi 30-40 bin lira istediği için orta yol bulunamıyor. Peki bu durumdaki kiracı ne yapacak? Eğer bir uzlaşma yoksa ve dava açıldıysa kiracı yasal oranda zam yaparak devam edebilir. Ta ki mahkeme sonuçlanana kadar. Dava sonucunda kiracının yeni kira bedelinden ödeme yapması, eğer karar verildiyse geçmiş dönem zam farkını da ödemesi gerekir. 4. Zam oranını beğenmeyen tahliye isteyebilir mi? Kira piyasasında son yıllarda yaşanan en büyük sorun haksız tahliyeler. Ev sahibi evi daha yüksek fiyatla başkasına kiralamak için türlü bahanelerle ‘Evimden çık’ diyor. Ancak daha yüksek kira için hiçbir kiracı tahliye edilemez. Ancak ev sahibi kendisinin ya da bakmakla yükümlü olduğu birinin ihtiyacı varsa, ihtiyaç nedeniyle tahliye isteyebilir. Böyle bir durumda da evi üç yıl başkasına kiralayamaz, kiralarsa eski kiracısına tazminat öder. Bir de 10 yıl sözleşme uzama süresi dolan kiracılar için gerekçe göstermeden tahliye istenebilir. 5. Ev satılırsa kiracı ne yapacak? Eski kiracısı olan ve istediği orandan zam yapamayan kimi ev sahipleri mülklerini satma yolunu seçiyor. Evi yeni alan kişi de rakamı düşük bulduğu için eski kiracıyı çıkarıp, yeni rakamla yeni kiracı bulmak istiyor. Ancak kişinin kiracılı bir ev alması her şartta kiracıyı tahliye etme hakkı vermez. Yeni malikin kendisinin veya ailesinin taşınmaza ihtiyacı olduğunu ispat etmesi gerekiyor. Eğer yeni malik kiracıyı haksız yere tahliye ederse üçüncü kişilere üç süre ile kiraya vermesi yasak. Ayrıca evin satılması durumunda kiracının yeni Ev Sahibi ile ayrıca bir Sözleşme yapması da zorunlu değil. Kiracı yasal oranda zam yapıp yeni ev sahibine düzenli kira ödediğinde sorumluluğunu yerine getirmiş olur. *- (yasar.eyice@gmail.com) *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR