GÖRDÜKLERİ HER ŞEYE SALDIRIYORLAR

YAŞAR EYİCE *- BAĞIRA BAĞIRA! Şair ne demiş? ‘Bazen hayat yorar insanı! Şarkılar yorar!, Beklemek yorar, Özlemek yorar, Affetmek yorar, Hoş görmek yorar, Boş vermek bile yorar!’ Bunları arka arkaya söyledikten sonra devam etmiş; ‘…Ve insan susar! Her şeye, herkese rağmen… Elinden gelen tek şeyi yapar; Bağıra bağıra susar! Bu şiir bana politikacıları anımsattı; ‘Sessizlerin sesi olacağız!’ diyenleri… Ya da böyle tümleç kuranları, slogan atanları… *- KISSADAN ALINACAK HİSSE Baba iki çocuğu için bir tost alır, masaya bırakır… Büyük oğlana dönüp, ‘İkiye böl!’ der Bölündükten sonra, küçük çocuğuna ‘İstediğini al!’ der. Adalet ve hukuk işte buradadır! ‘Bölen’ eğer hile yaparsa, daha az kısmı yiyecektir. Bunu anlatan Bornovalı Ahmet Cun şöyle devam ediyor: ‘Buradan şu kıssa çıkıyor; Kanun; Babadır, Büyük evlat; Devlettir, Küçük evlat ise; Millettir!’ *- YAŞLI ADAMDAN GÜZEL BİR ÖĞRETİ.... Bir gün insanlardan kaçan, yalnız yasamayı tercih eden yaslı bir adama sorarlar. ‘Sürekli yalnız olmaktan bıkmıyor musun?’ Yaşlı adam cevap verir: -Yapacak çok işim var! Ve devam eder; ‘İki şahin eğitmem gerekiyor; Ve iki kartal… İki tavşanı sakinleştirmek ve yılanı eğitmek, eşeği motive etmek, aslanı evcilleştirmek, de benim işim…’ Soruyu soran ya da soranlar; ‘Ama senin etrafında hiç̧ hayvan göremiyoruz, neredeler?’ deyince şu yanıtı alırlar: ‘Onlar içimizde yasayan hayranlardır.’ Ve bu sorular, ‘yaşlı adam’ olarak belirtilen, Lev Nikolevic Tolstoy'a sorulmuştur. Rusya’ya yaptırımlar için eserlerinin okutulması Amerika Batı ülkelerinde yasaklanan bu dünya çapındaki edebiyatçı, filozof, büyük düşünür Tolstoy sözlerini şöyle sürdürür: ‘İki şahin’; gördükleri her şeye saldırıyorlar! İyi- kötü, faydalı-zararlı… Onlara ayırt etmeyi öğretmeliyim, ç̧ünkü onlar benim GÖZLERİM… ‘İki kartal’; dokundukları her şeyi mahvediyor, yaralıyor, parçalıyor! Onlara hizmet etmeyi ve zarar vermeden yardım etmeyi öğretmeliyim. Çünkü̈ onlar benim ELLERİM… ‘Tavşanlar’; her zaman korkarlar, kaçarlar ve saklanırlar. Onları sakinleştirip, zor durumlarla başa çıkmayı öğretmeliyim, beladan kaçmayı değil… Çünkü̈ onlar benim AYAKLARIM!.. En zor kısmı yılanı izlemek! Sıkı bir kafeste, güvenli bir şekilde kilitli olsa da, her zaman saldırmaya, sokmaya, yakın olan herkesi zehirlemeye hazır. Bu yüzden onu takip edip, disiplinli olmalıyım, ç̧ünkü bu benim; DİLİM… ‘Eşek’; herkesin bildiği gibi çok inatçı, sonsuza kadar yorgun ve isini yapmak istemiyor! Bu yüzden ona şükretmeyi ve akışta olmayı öğretmeliyim. Çünkü̈ bu benim VÜCUDUM... …Ve sonunda kral olmak ve herkese emretmek isteyen bir aslanı evcilleştirmek istiyorum. Gururlu, kibirli ve dünyanın kendi etrafında dönmesini istiyor. O aslanı terbiye etmeliyim. Çünkü̈ bu benim EGOM!..’ Ve, ‘yaşlı adam’ Lev Nikoleviç Tolstoy sözlerini şöyle tamamlar; ‘Gördüğünüz gibi yapacak çok işim var!’ *-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR