BELEDİYE BAŞKANLARINDAN 'ULTİMATOM' GİBİ İSTEK
YAŞAR EYİCE
*- Tunç Soyer,
kulak tıkamadı!
‘Su faturalarından
şikâyet çoğalıyor’ başlıklı yazımı 24 Eylül 2020 gürü yazmıştım.
Beni bu konuda
ateşleyen de, Simten Bacakoğlu isimli bir İzmirli hemşehrimizdi.
Simten Hanım
mektubunda şöyle demişti:
‘Merhaba Yaşar, İzmir’de su faturalarındaki
tutarsızlıkların giderilmesi için başlatılan kampanyaya İZSU bir yanıt verdi ve
katı atık toplama bedellerinin ilçe belediyeleri tarafından belirlendiğini
söyledi.
Kampanya, İzmir
genelinde katı atık bedellerinin düzenlenmesi ve Büyükşehir Belediyesi’nin bir
açıklama yapması için devam ediyor.
Sen de İzmir’de bu
konuda bir düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyor musun?’
Düşünmez miyim?
*- Sayı artıyor
Bu arada, ‘İzmir’de
fahiş su faturaları ödemek istemiyoruz. Katı atık bedelleri düzenlensin.’ diyen kaç kişi varmış söylemiş, ‘8 bin 571
kişi Simten Bacakoğlu tarafından başlatılan kampanyayı destekliyormuş. Hedef
ise 10.000 imza…
Bakalım bu hedefe
ulaşabilecekler mi?’ demiştim.
*- Yüksek geliyor
İzmir’de su
faturaları, Haziran 2020 tarihinden itibaren katı atık bedelleri nedeniyle çok
yüksek geliyor.
Su kullanım bedeli
1 TL bile olsa 50 TL katı atık bedeli yazılabiliyor.
Görselde
göstardikleri üzere, fazla faturaya düşük katı atık bedeli, düşük faturaya
yüksek katı atık bedeli de gelebiliyor.
Yani iddiaya göre;
tamamen bir tutarsızlık söz konusu.
*- Kararı verenler?
‘İZSU’dan
kampanyaya verilen yanıtta katı atık bedeli kararının ilçe belediyelerine
bırakıldığı söylendi.
Bu durumda İzmir’de
her ilçede farklı uygulama var ve bazı ilçelerde su kullanmadığımız, evde
olmadığımız aylarda bile katı atık bedeli veriyoruz.
Ben bu uygulamanın
adil ve eşitlikçi olduğunu düşünmüyorum.’ diyen Simten Bacakoğlu şöyle devam
ediyor:
‘Talebim Büyükşehir
Belediye Meclisi’nde bu konunun acilen görüşülmesi ve vatandaşın yaşadığı
sorunlara bir çözüm getirilmesi.
Bu konu İzmir
çapında bir standarda bağlanabilir ya da her ilçe tüm vatandaşları katı atık
bedelleri konusunda şeffaf bir şekilde bilgilendirebilir.
Kampanyanın bu
kadar imzalanması ve yapılan yorumlar, İzmir’de benim gibi diğer vatandaşların
da bu konuda sorun yaşadığını görebilirsiniz.
Sayın Tunç
Soyer’in, pandemi nedeniyle zor zamanlar yaşadığımız bu günlerde bu sorunumuza
kayıtsız kalmayacağını düşünüyorum.’
Bu arada ben ekleme
yapayım:
Şimdi İZSU
yıllardır ‘tek ana saat’ kullanan apartmanlara da yazı göndererek, ‘Her daire
ayrı saat kullanacak’ kuralını getirmeye çalışıyor.
Nedeni belli?
Özellikle yaz
aylarında apartman sakinlerinin çoğu evlerinde olmadığından ve kullanılan su
dairelere bölününce 10 tonun altında bir su borcu çıkıyor bu da İzsu’nun kaybı
olarak kayda giriyor.
*- Simten Hanım
gibi olmalı
Ve Simten Bacakoğlu’nun
haklı isteği İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı tarafından duyuldu…
Nasıl mı?
Anlatayım:
Bugün yani 26 Eylül
Cumartesi günü, herkes tatil yaparken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç
Soyer, 500 günlerini dolduran ilce belediye başkanlarından 10’unu bir araya
getirdi,
Birkaç gün içinde
diğer belediye başkanları ile de buluşacak.
Ve onlardan dört
istekte bulundu..
Bunlardan biri de ‘Su
faturalarının indiriminde’ yardımcı olmaları…
Şimdi bu dört
isteği özetle Tunç Başkanın ağzından vereyim:
*- Başkan’dan dört
önemli uyarı
Belediye
başkanlarını tek tek dinleyen ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilçelerde yapmayı
planladığı çalışmaları aktaran Başkan Soyer, ilçe belediye başkanlarından dört
konuya çok önem vermelerini istedi.
İlçe
belediyelerinin bütçelerinin hazırlandığı bu dönemde yurttaşları zora
sokan ve ilçe
belediyeleri tarafından belirlenen ve yasa gereği su faturaları içinde tahsil
edilen katı atık bedellerinin düşük tutulmasını isteyen Soyer, ‘Yurttaşlarımız
pandemi nedeniyle zor durumda. Sizlerden biraz daha kemer sıkarak
yurttaşlarımızı bu konuda rahatlatmanızı istiyorum.
İkinci bir konu ise
temizlik.
Çöpler
toplanmadığında ve kirlilik olduğunda yapılan başarılı uygulamalar, iyi
çalışmalar yurttaşların gözünde önemini kaybediyor. Diğer bir konu ise sokak
hayvanların bakımı.
Sizlerin oluşturacağı
bir ekip tarafından sokak hayvanları bize getirilirse biz onların bakımını,
kısırlaştırmasını yaparak bu noktada yoğun olarak gelen şikayetlere son vermiş
olacağız.
Son olarak da
sizlerden hemşehrilerimizden HİM üzerinden gelen taleplere mutlaka dönüş
yapmanızı rica ediyorum. Hemşehrilerimiz bizim onlara değer verdiğimizi görmek
istiyor’ dedi.
*- Toplantıya
katılanlar
İlçe belediye
başkanlarının bugüne kadar kendi ilçelerinde gerçekleştirdiği yatırımların,
devam eden projelerin ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile hayata geçirmek
istedikleri projelerin ele alınarak yol haritasının oluşturulduğu toplantıların
ilkine Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar
Sandal, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Çiğli Belediye Başkanı Utku
Gümrükçü, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Güzelbahçe Belediye Başkanı
Mustafa İnce, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, Konak Belediye
Başkanı Abdül Batur, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin ve Kiraz Belediyesi
Meclis Üyesi İsmail Hancı katıldı.
*- Çeşme’de su
saatleri çalınıyor!
Yazımın girişinde
belirttiğim yazıma çok sayıda yorum aldım..,
Bir ikisini de bu
arada paylaşmak istiyorum…
Örneğin, bir yıl
önce ödül alırken, beni onurlandıran ve bir güzel kupa hediye eden İzmir
gönüllüsi Sevil Dokuzer büyüğümüz şöyle
diyor:
‘Yaşar kardeş İZSU
meselesi gündeme gelmişken bende bir sıkıntımızı yazayım.
Çeşme’de iki
senedir süren su saatlerinin bina dışına alınması konusu var.
Kimisi almış çoğu
almamış alanlarında su saatleri dolap yapılsa bile çalınmış!
Nasıl bir uygulama
bu?
Vatandaşa eziyet
neymiş okumaya gelen görevli kimseyi bulamıyormuş! Yani bir dağa geldiğinde
bulur veya kapıya ‘okuyun gelin’ der.
Daha önceleri
yazlıkçı uygulaması vardı,
Kışlığa dönerken
okuyup bildirirdik, yazında gelince yine okurduk.
Senelerce devam
etti de şimdi ne oldu?
Vatandaşa hem maddi
hem manevi eziyet!
İlçe belediyesine
müracaat ettik; ‘İBB bakıyor!’ dediler,
Duyurursan sevinirim,
teşekkürler.’
*- Aynı olur mu?
Ulvi Derin ise
şöyle diyor:
‘Aynı bina!
Bir daire 1 ton, diğer
daire 7 ton su sarfiyatı yapmış!
Katı atık topam bedeli,
aynı bu olur mu?
Karabağlar belediyesi,
İzmir’e yakışıyor mu tutumunuz?
Lütfen dikkat!’
*- Nokta!
Adnan Erbesler’in
söylediği de şunlar:
‘Peki katı atık
parayı ilçe belediyeleri belirliyor da faturalardaki ilçe belediyelere yardım
nesi?
Mesela benim fatura
da 81 YTL…
Bu nesi?
Hiç kimse bir şey açıklamıyor.
Meclis üyeleri
kararıyla alınmış, nokta.’
*- Almanya’dan bir
örnek
Yurt dışından yazan
bir okuyucum ise şöyle diyor.
‘Almanya'daki
sistemi uygulasınlar.
Almanya'da
tüketiciden her ay elektrik ve su parası belirli bir oranda alınıyor ve yıl
sonunda sayaçlar hesaplanarak alınan paraya göre az tüketinin farkı geri
ödeniyor, fazla tüketenden de ödediği paradan kullandığı kadar fazlası
alınıyor.’
Şimdi diğer önemli
konulara değineyim:
*- ‘Kandırılmam’
demeyin…
Gül Tulunay Hanım
‘Dikkat edelim!’ diyerek beni uyarmış…
Söylediği şu:
‘Cumhurbaşkanlığı
emriyle size ücretsiz maske ve kolonya getirdik.
‘Şurayı imzalayın;
aldığınıza dair!’ deyip, borç ödeme sözleşmesi imzalatıyorlarmış…
Dikkatli olun,
kapıyı bile açmayın…
Çok üstelerlerse,
‘Kapının önüne bırakın, imza etmek istemiyorum’ deyin,’
Gül Tulunay Hanım
eklemiş;
‘Dolandırıcılar
boşuna uğraşsın!’
*- Son yıllarda
ortaya çıktılar
Uyarı gerçek
olabilir…
Bir başka örnek de
ben vereyim:
Bazen sahte bir
isimle, ya da ‘Avukatlık Bürosu’ diye telefonunuza bir mesaj geliyor…
‘İdari takipte
bulunan nolu telefonunuzun borcunuz hakkında bilgi almak için hemen bizi
arayabilirsiniz…’
Tabii bir de önceki
yıllara ait bir icra takip dosyası numarası yazıyorlar…
Telaşa
kapılıyorsunuz…
‘Böyle bir borcum
yok!’ diye düşünüyorsunuz..
Ama adamları yani
sahtekarları aradığınız an onların tuzağına düşüyorsunuz ve bir şekilde sizden
mutlaka para alıyorlar.
‘Aldatılmam,
kandırılmam’ diye sakın düşünmeyin…
Bakın size yeni bir
örnek vereyim:
*- Daha yeni…
Geçen hafta
Gazeteci Taha Akyol’u kandıran telefon dolandırıcıların yeni kurbanı ise emekli
bir savcı oldu.
Bir soruşturma ile
korkutulan emekli savcı 380 bin lirasını şebekeye verdi.
Savcı yaşadıklarını
eşine anlattı.
Eşi, şüpheye düştü
ve birlikte polisi arayıp eşkal verdiler.
Harekete geçen Muğla
Polisi, dört ayrı dolandırıcılıktan sabıkası olan A,U’yu memleketi Şanlıurfa’ya gitmek için
bindiği otobüste yakaladı.
Üzerinde emekli
savcıdan aldığı 380 bin lira sahibine teslim edildi.
Birkaç yıl önce de,
arkadaşım profesör A.’da bu dolandırıcıların tuzağına düşmüş, istedikleri
parayı ödemiş, tesadüfen oğlu kendisini ziyaret edince olay polise intikal
ettirilerek, son saniyede parasını bunlardan kurtarabilmişti.
Örnekleri çok…
Şimdi de güzel bir
haberi paylaşayım:
*- Bilmediklerimizi
öğreneceğiz
Girişken
İzmirlilerden Sibel Önbaş müjde verdi:
‘İzmir Mutfak
Kültürü Derneği’miz kuruldu.
Şimdi sözü
kendisine verelim:
‘Pandemiye rağmen,
sessiz ve sakin bir şekilde şehrimizin mutfak kültürünü tanıtmak adına
dernekleşmek için çalışmaya başlamıştım.
Bu yolda birlikte
yürüyeceğim yol arkadaşlarımla süreci tamamladık.
Kurucusu olduğum,
İzmir Mutfak Kültürü Derneği'nin değerli yönetim kurulu üyeleri Aysun Tuncay,
Güler Köstem, Elgin Kemahlıoğlu, Özler Kılıçdağı, Ezgi Yaman ve Sinem
Çelikten'e teşekkür ediyorum.
Danışma Kurulu
Üyelerimiz Sayın Eren Akçiçek, Bedri Esmer, Müjde Tönbekici ve İmre
Gaffaroğulları'na teşekkür ediyorum.
İzmir sevdalısı çok
özel insanlar bir araya geldik. Şehrimize değer katacak projelerimizle yola
çıktık.
Sevgiyle ve
umutla... ‘
Sanıyorum bundan
böyle ‘İzmir Mutfak Kültürü Derneği’nden önemli haberler alacağız…
Birçok şef
çıkaracaklarını da umut ediyorum…
*-
***-
Yorumlar
Yorum Gönder