Bizi zehirleyenlerin işleri iyi...
*- Sofrada zehir yemek
istemiyoruz... Hemen her gün benzer haberleri duyuyoruz ama nedense
yukarıdakiler duymuyor. Bir zamanlar bir belediye başkanına, benzer konuda
şikayette bulunmuş ama sonuç alamayınca, ‘Sen avanta mı yiyorsun? Öyle diyorlar!’
dedim, öğleden sonra o işyeri yıkıldı... İsteyene anlatırım...
*- Sağlığımızla ilgili
ilk adımı söyleyeyim: Türkiye’de tarım ve gıda ürünlerinde kullanılan
pestisitlerle ilgili denetimler artırılsın, elde edilen denetim sonuçlarıyla
ilgili şeffaflık sağlansın.
*-
YAŞAR EYİCE
*-
Hem bize, hem de doğaya
zarar veren tarım zehirleri yasaklansın, diyerek bir araya gelen 95 kurum ve
inisiyatifin oluşturduğu Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’nın başlattığı bir
kampanya var.
Pestisitlerin sayılan
etkileri göz önüne alınarak Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından aşağıdaki taleplerin
dikkate alınmasını ve gereken adımların atılmasını isteyen bu kampanyanın
ilgini çekeceğini düşündüm.
‘Tüm canlılar için
zehirsiz sofralar: Tarım zehirleri yasaklansın!’ diyen, Zehirsiz Sofralar Sivil
Toplum Ağı, kampanyasını öncelikle T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı’nı muhatap
alarak, bu bakanlığa yönelik başlattı.
*- Son derece
tehlikeli...
İnsanların sinir ve
hormonal sistemlerine zarar veren, pek çok kanser türüne, kısırlığa neden olan,
çocuklarda gelişim bozukluklarına yol açan, arılara ve diğer canlılara verdiği
zararla biyoçeşitlilik kaybına sebep olan, ekosistemi tahrip eden, suyumuzu ve
havamızı zehirleyen, Dünya Sağlık Örgütü tarafından ‘son derece tehlikeli’, ‘yüksek
seviyede tehlikeli’ ve ‘muhtemel kanserojen’ olarak belirlenen ve pestisitlerde
kullanılan 13 etken madde öncelikle ve ivedilikle yasaklanmalı...
*- Hamileler dikkat!
Anne sütünde, yeni
doğan bebeklerin göbek kordonunda ve ilk dışkılarında, bebek mamalarında bile
rastlanan pek çok pestisit, en çok bebeklere ve çocuklara zarar veriyor.
Hamile kadınlarda düşük
ve erken doğum, bebeklerde doğum anomalileri, lösemi ve diğer kanser türleri,
otizm ve solunum hastalıkları riskini artırıyor.
*- 13 etken madde...
Benzer birçok zehir,
insan sağlığına verdiği zararlar tespit edildikten, bizler ve çocuklarımız bu
zehirlere yıllar boyunca maruz kaldıktan sonra yasaklanmış; yetkililer
üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte geç kalmıştır.
Yasaklanmasını talep
ettiğimiz 13 etken maddenin zararları yıllardır bilinmesine rağmen henüz bu
konuda adım atılmış değil.
*- Haklı talepler
95 Kurum ve
inisiyatifin oluşturduğu Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı ve bu dilekçeyi
imzalayan vatandaşlar olarak, pestisitlerin sayılan etkileri göz önüne
alınarak; Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından aşağıdaki taleplerimizin dikkate
alınmasını ve gereken adımların atılmasını istiyorlar.
Söyledikleri ve
istediklerini şöyle sıralayabiliriz:
1. Dünya Sağlık Örgütü
tarafından ‘son derece tehlikeli’, ‘yüksek seviyede tehlikeli’ ve ‘muhtemel
kanserojen’ olarak belirlenen ve tarımda kullanılan 13 etken madde (Difenacoum,
ethoprophos, cyfluthrin, beta-cyfluthrin, zeta-cypermethrin, fenamiphos,
formetanate X formetanate hydrochloride, methiocarb, methomyl, tefluthrin, zinc
phosphide, glyphosate, malathion) öncelikle ve acilen yasaklansın.
2. Pestisitlerin
tamamının 2030 yılına kadar yasaklanması, doğa dostu, zehirsiz yöntemlerle
tarımsal üretim yapılması için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gerekli
adımlar atılsın; doğa dostu tarım yöntemleri ve bu yöntemlerle tarım yapan
küçük üreticiler desteklensin; üreticileri doğa dostu, zehirsiz yöntemler
kullanmaya teşvik edecek politikalar uygulansın.
3. Türkiye’de tarım ve
gıda ürünlerinde kullanılan pestisitlerle ilgili denetimler artırılsın, elde
edilen denetim sonuçlarıyla ilgili şeffaflık sağlansın.
*- Muhtemeli yok!
Zehirsiz Sofralar Sivil
Toplum Ağı’nın başlattığı kampanya ile ilgili şu notu ilettiler:
‘Pestisit kullanımı
insan ve çevre üzerindeki etkileri nedeniyle Sağlık Bakanlığı, Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı ile yerel yönetimleri de ilgilendirmektedir; ancak bu
kampanya, tarımda kullanılan ‘son derece tehlikeli’, ‘yüksek seviyede tehlikeli’
ve ‘muhtemel kanserojen’ etken maddelere odaklandığından ve gerek
ruhsatlandırma gerekse denetim konularında yetkili olması nedeniyle muhatap
olarak yalnızca Tarım ve Orman Bakanlığı alınmıştır.
*- Bu yazıya ek
olarak...
Bu arada size, düzenli
olarak tükettiğimiz ‘16 ölümcül yiyecek’i de hatırlatayım.
Her gün yediğin şeyler,
ömrünün ne kadar uzun olacağını belirleyebilir. Uzun ömürlü olup sağlıklı
kalabilmek için bazı yiyecek ve içeceklerden uzak durman gerekir.
Şimdi Murat Eştürk ile
Mehmet Özdoğru’nun derlediği, belki de her gün yediğin en tehlikeli 16 yiyecek
ve içeceği öğreneceğiz.
Eminim ki, çoğunluk
biliyor ve buna rağmen şartlar nedeniyle vazgeçemiyor..
Ya da vazgeçemiyoruz!
1. Margarin: Margarin
yerine tereyağı, zeytinyağı veya hindistan cevizi yağı kullan. Hidrojene sebze
yağlarıyla trans yağlar açısından zengin olan margarin, kardiyovasküler
hastalıklarla kanser riskini arttırabilir.
2. Gazlı içecekler: Gazlı içecekler kilo aldıran boş kalorilerle
doludur, bu yüzden de kanser, kemik erimesi, diyabet ve kalp hastalıkları
riskini arttırır. Sırf şekersiz gazlı içecek içtiğin için bu konuda
endişelenmen gerekmediğini mi sanıyorsun?
O halde yanılıyorsun.
Şekersiz gazlı
içeceklerde kalori olmasa da, yine de sağlığa zararlıdırlar.
3. Hazır etler: Öğle
yemeğinde hazır kesilmiş sucuk ve kaşarlı sandviçler yemeyi seviyorsan, en
iyisi başka bir şeyler yemeye başla.
Yapılan birkaç
araştırmaya göre hazır et tüketimi ile kanser (özellikle de kolorektal kanser)
arasında bir bağ var.
4. Şekerli mısır
gevrekleri: Çoğu insan kahvaltıda şekerli mısır gevreği yemeyi çok sever. Bu da
hiç şaşırtıcı bir şey değil, sonuçta bu mısır gevrekleri rafine şeker dolu.
Şekerli mısır
gevreklerinin bu kadar popüler olmasıysa büyük bir sorun çünkü bu tür mısır
gevreklerini en çok küçük çocuklar yiyor.
5. Cips: Tadı kadar
trans yağ, tuz ve kalori açısından da yoğun olan cipsler, özellikle yüksek
kolesterol olmak üzere pek çok hastalık için risk içeriyor.
6. Hazır hamur işleri: Tatlıya
düşkün müsün?
Sağlıklı ve ev yapımı
hamur işlerini seç, hazır tatlılardan uzak dur.
Hazır hamur işleri
trans yağ ve rafine şeker doludur.
7. ‘Diyet’ yiyecekler: Alacağın
yiyeceğin aslını değil de ‘diyet’ versiyonunu seçtiğin için akıllıca bir karar
vermiş oluyor musun?
Ne yazık ki aslında
öyle değil.
Bu diyet yiyecekler de
genellikle fazlasıyla şeker, yapay tatlandırıcı ve yüksek früktozlu mısır
şurubu içeriyor.
8. Patates kızartması: Çok
leziz olsa da, patates kızartması çok sağlıksızdır.
Patatesi kızartınca
kalori, tuz ve yağ dolu olur.
Patates kızartmasını
çok seviyorsan, yine de komple bırakmak zorunda değilsin. Fırında pişirip
birazcık yağ ve tuz eklesen de olur.
9. Dondurma: Hava çok
sıcak olunca canın buz gibi bir atıştırmalık mı çekti?
Dondurma yerine donmuş
yoğurt yemeyi seç.
Yağ ve şeker değeri
yüksek olan dondurmalar, kolesterol ve diyabet açısından büyük risk demek.
10. Peynir: Peynir de yüksek oranda yağ içerdiği için bu
listeye eklenmeyi hak etti.
Peynir tüketirken bunu
göz önünde bulundurun, fazlasıyla işlem görmüş peynir türlerinden ve düşük
kaliteli peynirlerden uzak durun.
11. Kırmızı et: Sağlıklı
kalmak ve uzun yaşamak istiyorsan, olabildiğince az kırmızı et tüketmelisin.
Domuz, sığır, kuzu gibi hayvanların etlerinin tüketiminin pek çok kanserle
bağlantılı olduğu keşfedildi.
12. Fast food ve
kızarmış yiyecekler: Aşırı fast food
veya kızarmış yiyecek tüketimi hem obeziteye, hem de kardiyovasküler
hastalıklara yol açıyor.
Bu tür yiyecekleri her
gün, hatta her ay bile yememek lazım.
13. Beyaz ekmek: Beyaz
ekmek hiç de doğal değil. Fazlasıyla işlem gören beyaz ekmeklerin hiç temel
besin ögesi kalmamıştır.
Ayrıca diyabet gibi pek
çok sağlık sorununun gelişmesine de sebep oluyor.
14. Mikrodalgada
patlamış mısır: Evde sinema keyfi mi
yapacaksın? Patlamış mısırını kendin patlat. Mikrodalgada patlatılanlarda
diyasetil isminde bir kimyasal var, bu da beyindeki hücreleri yok etmesiyle
biliniyor.
15. Meyve suyu: Şaşırtıcı
olsa da doğru. Meyve suyu, hiç de sağlıklı bir seçenek sayılmaz. Hiç lif
olmayan bu meyve sularında normal meyvelerden daha fazla şeker bulunur, hatta
birçok şirket daha da fazla şeker ekler.
16. Enerji içecekleri: Enerjin
tükenirse enerji içeceği içme. Onun yerine bir kupa yeşil çay iç çünkü enerji
içeceklerinin aksine çayda bolca sakaroz, fruktoz, kimyasal madde ve çok aşırı
fazla kafein yoktur.’
***-
GÜNCEL
*-
*- pestisit kullanımına
karşı
Ege Üniversitesi Çevre
Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÇEVMER), ‘Sürdürülebilir Çevre Sağlığı
için Bitki Koruma Ürünlerinin Ruhsatlandırılmasında Alınan Önlemler’ adlı
seminer gerçekleştirildi. Akademisyenler ve lisansüstü öğrencilerinin çeşitli
konularda bilgilendirildiği semineri, Bornova Zirai Mücadele Araştırma
Enstitüsü’nde görevli Yüksek Ziraat Mühendisi Dr. Barbaros Çetinel verdi.
Çetinel, bitki
hastalıkları ve zararlılarıyla mücadele, teşhis, popülasyon düzeylerinin belirlenmesi
ve en etkili ekonomik mücadele metotlarının araştırılarak ortaya konulması ile
alternatif mücadele yöntemleri gibi çeşitli alanlarda çalışmaların yapıldığını
belirtti.
Türkiye’de de
kullanılmakta olan pestisitlerin ruhsatlanmasından kullanımına kadar üzerinde
titizlikle durulduğunu, etkili ve doğru kullanımı için çalışma ve eğitim
faaliyetlerinin hem il ve ilçe müdürlükleriyle hem de çiftçilerle yapıldığını
belirtti.
Ayrıca dünyada her
geçen yıl Çin, Avrupa ve Amerika gibi ülkelerde pestisit kullanımı artarken
bitki hastalık ve zararlılarıyla mücadelede Pestisit kullanımının en son çare
olması gerektiğini ve bu konuda Araştırma Enstitülerince çevreye duyarlı,
alternatif birçok araştırma projesinin yürütüldüğünü aktardı. Uygulanmakta olan
bazı projelerden örnekler verdi.
*- Bornova’dan başlıyor
‘İzmir’de gıda
kayıplarını azaltıyoruz’ yayım projesi Bornova İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü,
Ege Üniversitesi ve Ege İhracatçı Birlikleri paydaşlığında yürütülmektedir.
2019 yılı başında
başlatılan proje ile birincil üretimden son tüketiciye kadar olan gıda arz
zincirinin tüm aşamalarında meyve sebze kayıplarının azaltılması
hedeflenmiştir. Bu hedef kapsamında İzmir ili için üretim değeri yüksek olan
başta Kiraz, Zeytin, Üzüm, İncir olmak
üzere meyve ve sebze üreticilerine yönelik hasat, hasat sonrası muhafaza, işleme ve nakliye, depolama aşamaları
hakkında eğitimler düzenlenerek teknik gezilerle farkındalık kazandırılmaya
çalışılmıştır.
Proje kapsamında
28.11.2019 Perşembe günü bir panel düzenlenecek ve FAO’nun katkılarıyla gıda
kayıpları konusu tüm boyutlarıyla ilgili akademisyenler, FAO temsilcileri,
sektör temsilcileri ve Bakanlığın değerli
katılımlarıyla ele alınacak.
*- Yılın en başarılı doktoru
‘5. Mood Ödülleri’ törenle
ödüller sahiplerini bulurken, sanat ve spor camiasından ünlü isimlerin
katıldığı gecede Op. Dr. Evren Işık ‘2019 Yılının En Başarılı Doktoru' seçildi.
Ünlü manken ve sunucu
Çağla Şikel, Seray Sever, Hakan Altun, oyuncu ve sunucu İlker Ayrık ile beraber
birçok kişi ve kurumun da ödüllendirildiği gecede; Derya Uluğ, Simge Sağın, Cem
Belevi, İlyas Yalçıntaş, Tuğba Özerk ve Çocuk Kalpler Kumpanyası canlı
performans gösterdi.
Gecede, ‘2019 Yılının
En Başarılı Doktoru’ ödülüne Üroloji ve Androloji Uzmanı Op. Dr. Evren Işık
layık görüldü.
Ödülünü Yeşilçam’ın
efsane isimlerinden Bahar Öztan’ın elinden aldı.
*-
Yorumlar
Yorum Gönder