OKUMADAN, BİLMEDEN, BAĞLILIKLARINI BİLDİREN AÇIKLAMALAR YAPANLAR VAR


*- ‘Yeni ekonomik paket’ açıklandı ve açık ve dolaylı ne kadar taraftarı varsa, daha okumadan, kritik etmeden, memnuniyetlerini belirttiler.
*-  Ama bizim, yani halkın sesi olanlar da var. Örneğin; Mehmet Toptaş... Maddelerini bilen ve okuyan kaç yetkili var?
*- Karşı çıktılar ama işe yaramadı... Beş değil 10 yıldan haberleri yok mu? Bir İzmirlinin hukuk başarısını paylaşıyorum...
YAŞAR EYİCE
*-
Böylesini hiç duymamıştım:
İzmir’de tanınmış bir inşaat firması, verdiği ilanlarda ve satış ofisinde gösterdiği maketlerde, çocuk oyun alanları, personel yeri, otopark ve diğer sosyal alanları yapacağı site içinde gösterdi. Birçok kişi yüksek fiyatlara satılan söz konusu evlerden satın aldı. Ancak bu projenin belediyeye ait alan içerisinde olacağını öğrenen mağdurlar konuyu mahkemeye taşıdılar.

*- zaman aşımı 10 yıl

İzmir’de ünlü bir inşaat firması; belediyeye ait spor alanı, yeşil alan ve otopark gibi tesisleri, siteye aitmiş gibi gösteren ilan ve maketlerle satış yaptı.
Siteye ait sandıkları sosyal alanların belediyeye ait olduğunu 6 yıl sonra öğrenen site sakinleri, Avukat Alperen Cihan Çetinkaya aracılığıyla dava açtı.
Yerel mahkeme ‘5 yıllık zaman aşımı geçti’ diyerek, 40 bin TL tazminat talebini reddetti.
Ancak Yargıtay, sürenin 10 yıl olduğuna hükmederek, değer farkının daire sahibine ödenmesi gerektiğine hükmetti.

*- Haksız parayı iade edin

Avukatı Alperen Cihan Çetinkaya’nın uyarısıyla durumu fark eden site sakinlerinden D.B’nin yaptığı araştırmada Belediye’ye ait olan alanların etrafının çevrilerek siteye aitmiş gösterildiği ortaya çıktı.
Bunun üzerine inşaat firmasına ihtar çekildi ve firmanın ‘eksik ve ayıplı işlerinden’ ötürü daire sahiplerinin zarara uğradığı ve bu zararın karşılanması gerektiği belirtildi.
Firmanın bu talebi reddetmesi üzerine, daire sakinleri firma aleyhine dava açtı.
Avukat Alperen Cihan Çetinkaya, davacı site sakinleri adına; firmadan daire satın alırken siteye ait sanılan sosyal alanların kamuya ait olduğunun ortaya çıkmasıyla, her dairenin değerinde 40 bin TL azalma olduğunu belirterek, bu zararın firmadan tahsil edilmesini istedi.
Firma ise mahkemeye gönderdiği savunmasında, davacının satış sözleşmesi yapılmasından 6 yıl sonra dava açtığını, Tüketici Kanunu’ndaki 5 yıllık zamanaşımının dolduğunu belirterek, davanın reddini istedi.

*- Bilirkişi görevlendirildi

Davaya bakan Tüketici Mahkemesi, durumun tespiti için bilirkişi görevlendirdi.
Bilirkişi incelemesi sonunda dava konusu 2 bin 250 metrekarelik sosyal alanların site sakinlerinin kullanımına açık olmakla birlikte mülkiyetinin Belediye’ye ait olduğunu, bu yüzden yapılan hesaba göre her bir daire başına ödenen bedelin yüzde 6.40’lık kısmının faydalanma imkanının her an durdurulabileceği bir kamu malına ödendiği belirtildi.
Bilirkişi raporunda ayrıca, bu tesislerin mülkiyetinin siteye ait olmaması nedeniyle ortaya çıkacak prestij kaybı da hesaplandığında zararın daire satış bedelinin yaklaşık yüzde 10’unu (9.89) bulduğu hesaplandı. Raporda bu oranın satış bedelinden düşülmesi gerektiği ifade edildi.

*- Mahkeme Reddetti

Ancak mahkeme; davacı avukatı Alperen Cihan Çetinkaya’nın somut olayda -açık ayıp- değil, -eksik ifa- söz konusudur bu nedenle tazminat ödenmelidir talebini reddederek, İzmir’deki firma lehine karar verdi. Kararda, tapu kayıtlarının herkese açık olduğu, siteden daire satın alanların tapuya giderek bu tesislerin belediyeye ait olduğunu öğrenebileceği, firmanın düzenlediği satış sözleşmesinde de bu konuda bir taahhüdünün olmadığı, bu yüzden ‘açık ayıp’ olarak tanımlanan bu durum karşısında 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davanın reddedildiği belirtildi.

*- Yargıtay kararı bozdu

Davacı site sakinlerinin avukatı Alperen Cihan Çetinkaya’nın, temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay Hukuk Dairesi ise mahkemenin kararını bozdu.
Kararda firmanın vaziyet planında, ilanlarında ve tanıtım maketlerinde sosyal tesislerin etrafı çevrili site içinde gösterdiğine dikkat çekilerek, bu yüzden ‘açık ayıp”’değil, ‘eksik ifa’nın söz konusu olduğu belirtildi. Mevzuata göre eksik ifa halinde 10 yıllık zamanaşımı süresinin olduğunu belirten Daire, yeni bir bilirkişiyi heyeti oluşturularak sosyal tesislerin siteye dahili halinde davacıların satın aldığı gayrimenkulün değeri ile siteye dahil edilmemesi halindeki değerinin belirlenmesini ve aradaki farkın davacılara ödenmesine hükmetti.

Yargıtay’ın bu kararına karşın yerel mahkeme önceki kararında direndi. Bunun üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na geldi.
Genel Kurul ise oy çokluğuyla davacının haklı olduğuna hükmetti ve yerel mahkeme kararını bozdu.
Karara göre İzmir’deki inşaat firması değer farkını davacıya ödemek zorunda kalacak.

***-
GÜNCEL

*- Beklediğimiz gibi oldu...

‘Yeni Ekonomi Program’ Bakan tarafından açıklandı.
Beklediğim gibi oldu;
Odalar, sendikalar, şunlar bunlar görüşlerini ‘memnuniyet verici’ olarak açıkladılar.
Belki bazıları için gerçekten mutluluktur.
Ama benim anlamadığım; bugüne kadar 46 kararname çıktı...
Yaklaşık 2 bine yakın kanun maddesi değiştirildi.
Damat Bakan tarafından yapılan bu kaçıncı program...
Hemen hepsinin arkasından benzer açıklamalar yapıldı.
Hep memnunlar...
Acaba vatandaş açısından bu memnuniyet ne alemde?
Bu ‘memnuniyet’ çierin, ‘istemezükçüler’ arasında ne fark var...
Ellerini kaldıranlarla, kaldırmayanlar da diyebilirim, buna...
Bazıları, yani bildiklerimiz, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın ortaya koyduğu hedefleri olumlu bulduklarını ifade ederken, bazıları da ‘başka ihtimalleri’ yani gelecekte ne olacağını Allah’tan başka kimsenin bilemeyeceğini düşünerek, ‘Hedeflerin tutması için ekonomide kaynakların katma değer üreten sektörlere yönlendirilmesi ‘uyarısında bulundu.

*- İşte halkın ve uzmanın sesi...

Ben en iyisi mi, işin gerçek uzmanı Mehmet Toptaş’a kulak vereyim...
Yurtsever yani vatansever, İzmir aşığı, mücadele insanı, doğruluktan kesinlikle taviz vermeyen Mehmet Toptaş bakın bakana nasıl seslendi...
Maddeleri tek tek incelemenizi öneriyorum:
‘Sayın Bakan.
Yarın yapacağın açıklamalarına bir katkım olsun!
1.Sakın "Burası çok önemli" sözünü kullanma.
2.Mevduat faiz oranlarını en az 4 baz puan düşür.
3.Amme alacaklıların faizini 1.5 seviyesine çek.
4.Vergi yapılandırma ve sicil affını geciktirme.
5. İşverenlerin üzerindeki sosyal güvenlik yükünü düşür.
6. Yarından itibaren geçmiş haklar baki kalmak şartı ile kıdem tazminatı fonunu uygulamaya koy.
7. Küçük çiftçi ve hayvancılık yapanlara yem, ucuz mazot ve gübre desteği ile alım garantisi ver.
8. Hukuku rahat bırakın. Yargıya güven yerlerde. Yabancı yatırımcı gelmez.
9. IMF ile ne yapacaksan yap, tribünlere oynama.
10. Kamuda tasarrufa geç. Kamu finansman açığı yaratma.
11. Bence bu görevi, tarım ve çalışma bakanı ile birlikte bırak.
12. Yinede babaya bir danış.
Yinede Sen Bilirsin!’

*- Böyle olmalı...

‘Yine de sen bilirsin!’ cümlesi ile son noktayı koyanlardan biri de Konak Belediye Başkanlarından Ahmet Sarışın idi...
Bu arada onun da kulağını çınlatmak istedim.
Kaç kez de belirtmiştim;
Ahmet Sarışın ile Bornova Belediye Başkanlarından Cengiz Bulut’un bu konularda yaptıkları çalışmaları ve de verdikleri sözleri yerine getirdiklerini hatırlatmak istiyorum.
Üstelik hiç de zaman kaybedilmeden, gece verilen sözlerin sabahın erken saatlerde yerine getirildiklerini...

*-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ACİLDEN DE ÖNCELİKLİ

OKULUN DUVAR GAZETESİNDE ATATÜRK

NEREDEYSE İÇ ÇAMAŞIRLARINI BİLE ALACAKLAR